İlginç bir defile

Öceki gece Elle dergisinin organize ettiği DKNY gecesi, gördüğüm en ilginç defileye sahne oldu.

Seyircilerin etrafına oturduğu klasik podyum anlayışı yoktu...

Maslak’ta Sun Plaza’nın -5’inci katına kurulan podyum yer seviyesinde ve boylu boyunca bir vitrin arkasındaydı.

Yani davetlilerin tamamı, modellere bir camekanın arkasından bakıyordu.

Modeller yürüken sanki yan yana 6-7 mağaza vitrininin içinden geçiyormuş gibiydiler.

O podyum daha sonra camekanın içinden çıkıp, seyircilerin arasında yüksek bir platformda son buluyordu.

Aynı zamanda görüntüler, seyircilerin tamamının ayakta olduğu salondaki dev ekrana yansıtıldı.

Çok değişik, DKNY’a yakışan bir podyum ve defile tasarımıydı.

O gece bir yandan bu ilginç defileyi izlerken diğer yandan tam önümde duran Pınar Altuğ-Yağmur Atacan çiftini gözleme fırsatım oldu.

El ele tutuşan, arada bir şeyler fısıldaşan, bazen birbirlerinin yanaklarına küçük öpücükler konduran bir çift...

Onları öyle görünce, bir kez daha Pınar Altuğ’a büyük haksızlık yapıldığını düşündüm.

Pek çok okurumun tepkisini çekse de Pınar’ı savunduğum yazıyı iyi ki yazmışım dedim...

Onları izlerken dedim ki;

Genç sevgili daha popüler olsa, Pınar için ’şöhret avcısı’ diyebiliriz...

Zengin bir iş adamı olsa, Pınar için ’kelle koparıcı’ diyebiliriz...

Pınar için söylenen tek şey; sevgilisinin genç olması ve sevgili geçişlerini hızlı yapması.

Bu da kusursa, bu kadarı kadı kızında da var!..

Bırakın yaşasınlar aşklarını.

Rating toto

Şu yeni yayın dönemi partileri konusunda en şanssız kanal Show TV.

Geçen yıl da yağmur nedeniyle ertelemişler, daha sonra Dolmabahçe’deki lunaparkta güzel bir organizasyon yapmışlardı.

Bu yıl da aynı şey başlarına geldi.

Geçtiğimiz hafta Su Ada’da yapacakları parti soğuk hava yüzünden ertelendi.

Onlar da mecburen Maslak Venue’ye taşındılar.

Mecburan diyorum çünkü hiçbir kanal bu mekanı yeni yayın dönemi tanıtımı için tercih etmez.

Kapkara duvarlar, kalabalık bir davetli grubu, bu kalabalığa yetmeyen bir havalandırma sistemi.

Ajda Pekkan’ı bile sonuna kadar izleyemeden ayrıldım davetten.

Her yayın dönemi başında olduğu gibi yine sektörde en çok konuşulan konu bu sezon kimin birinci olacağı...

Herkes birbirine, "Bu sene ipi hangi kanal göğüsler" diye soruyor.

Show TV gecesinde de tahminler havada uçuştu.

Sosyal olaylar üzerine oyun oynatan bahis şirketleri mutlaka bu konuyu bahis listelerine almalı.

Gördüğüm kadarıyla rating totonun meraklısı çok.

Madem konuyu açtım, kendi tahminimi de söyleyeyim o zaman.

Ortalama izlenme paylarına göre 2006-2007 sezonunda sıralama şöyle oluşur:

1- Kanal D

2- Show TV

3- Star

4- atv


Kendimi bağladığımın farkındayım, aksini iddia eden varsa söylesin, sıralama böyle olmazsa da haziran sonunda listeyi önüme getirsin.

Tümer haksız mı?

Fenerbahçeli Tümer basın toplantısında yöneltilen sorulara kızmış, çıkışta da "Salakça sorular soruyorlar" demiş.

Spor basını haklı olarak buna çok kızdı.

Dünkü başlıklar, "Tümer çizmeyi aştı" şeklindeydi.

Peki Tümer’in hiç mi haklılık payı yok? Evet, eleştirisini salak diyerek hakarete döktüğü için bir özür borcu var ama spor muhabirlerinin de Tümer’in dediği gibi artık ’kendilerini geliştirmeye’ ihtiyaçları var.

Sadece spor basınının da değil, bizim magazincilerin de soru sormak konusunda ciddi problemleri olduğunu biliyoruz.

Zaman zaman bunları yazdığımda magazin muhabiri arkadaşlar bana kızıyorlar.

Eminim spor muhabiri arkadaşlar da kızacaklar.

Ama hepimiz biliyoruz ki, maç önü ve sonrası muhabir-futbolcu diyalogları mizah malzemesi olacak boyutlara geldi artık.

Tamam spor servisleri Tümer’e hatta bu yazıdan sonra bana da kızsınlar, ama kızgınlıkları geçtikten sonra da oturup düşünsünler, bizim hiç mi hatamız yok diye...

Hotbird ödülüne iki kanal aday

Tematik kanallar arasında en iyileri belirleyen Hotbird TV Awards’a bu yıl iki ayrı kategoride iki Türk kanalı aday oldu.

Spor kanalı dalında Lig TV yarışacak, rakipleri ise Sailing Channel, ESPN Classic, Sky Sport ve Eurosport...

Belgesel kanalı dalında ise İz TV var.

Bu kategoride diğer adaylar ise History Channel ve Planete...

Gazetecilerden oluşan jüride ise Türkiye’den kim var:

Tuğrul Eryılmaz.

Milliyet Sanat ve Radikal İki’nin yayın yönetmeni...

İşin ilginci Tuğrul, Türk kanalı izlemez hele futbol falan hiç izlemez.

Ama dünya televizyonlarında olup biteni hepimizden iyi bilir.

Eminim oyunu da BBC’ye verecektir.

Ödüller 4 Ekim’de Venedik’te sahiplerini bulacak.
Yazarın Tüm Yazıları