Paylaş
Bin defa söylendi ama değişen bir şey yok...
Her seçimde bu kabusu yaşıyoruz, görünen o ki yasalarla düzenlenmedikçe de yaşamaya devam edeceğiz...
Ara sokaklarda, mahalle aralarında avazı çıktığı kadar bağırıyor seçim araçları...
Yaşlı mı var, çocuk mu var, hasta mı var kimsenin umurunda değil...
Gürültü ve görüntü kirliliği bu seçimde de tam gaz sürüyor.
Geçen gün adım adım giden trafikte kırmızı ışıkta bir seçim minibüsüyle yan yana düştüm...
Açmış sesi sonuna kadar bas bas seçim şarkısını çalıyor...
Dayanamadım açtım pencereyi, “Ya birader hiç değilse kırmızı ışıkta, trafikte adım adım giderken kısın şunun sesini” dedim...
“Ben ne yapayım” der gibi ellerini iki yana açtı...
“Arabada çocuk var uyuyor” dedim yine de kıstıramadım sesini...
“Size de oy verirsem taş olayım” diyecektim ama zaten oy vereceğim bir parti değildi...
Bu sistemde ünlü jürilere ekmek yok
Ünlü isimler peş peşe reyting sisteminin kurbanı oluyor.
Kenan Doğulu ve Şebnem Ferah’tan sonra Sibel Can ve Sertab Erener’in müzik yarışması da tutmadı. Beklenen başarıyı gösteremeyince yayından kaldırıldı.
Gülse Birsel’li, Haluk Bilginer’li, Gani Müjde’li Komedi Türkiye de aynı kaderi paylaşınca 5’inci bölümde askıya alındı...
Yazın devam edeceklermiş, geçmiş olsun...
Ama sorun bu isimlerde değil, reyting sisteminde...
Bu reyting sisteminde jüri koltuğuna oturan ünlülere ekmek yok...
Şebnem, Sibel, Haluk, Kenan, Sertab, Gülse...
Zaten geriye hangi ünlü kaldı?
İddia ediyorum Tarkan, Sezen, Cem Yılmaz üçlüsünü jüri koltuğuna oturtun bu reyting sisteminde yine birincilik elde edemezsiniz...
Diyeceksiniz ki O Ses Türkiye ne o zaman?
Tek istisna o zaten...
O da yükünü Star’da almış yürüyen, oturmuş bir işti, ayrıca önümüzdeki sezon ne yapacağı da şüpheli...
Pazar günü çok şey öğrendim…
Pazar günü Aşkım Kapışmak ve İhsan Ataöv’ün eğitim seminerlerini takip etmek için Karaköy’e gittim...
Aşkım Kapışmak’ı biliyorsunuz artık... Davranış Bilimleri Uzmanı...
Hem kitapları hem anlattıkları büyük kitleler tarafından beğeniliyor.
İhsan Ataöv de 7 yıl boyunca Abdullah Gül’ün protokol uzmanı olarak görev yapmış bir isim...
Aşkım Kapışmak davranışlarımızın hayatımızı nasıl etkilediğini, İhsan Ataöv de protokol ve nezaket kurallarını anlattı...
15 dakika uğramak için gittiğim seminerde 3 saat kaldım, o kadar ilginç ve eğlenceli şeyler anlattılar.
Anneler Günü olmasına rağmen kalabalık bir salona hitap ettiler...
Geçen hafta Cihangir’de açılan Aşkım Kapılmak Akademi’de seminerlere başlayacak bu ikili...
Bir de bu Akademi’de seminer vermeye başlayacak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden görev yapan bir narkotik uzmanıyla tanıştım...
Onu başka bir gün uzun uzun anlatmam gerekiyor... Uyuşturucu hakkında, yeni tehlikeler ve tedavi yönetmeleri üzerine çok ilginç çalışmaları var.
Bir butik otel…
İstanbul’da son 10 yılda çok güzel butik oteller açılmaya başlandı...
Her gün önünden geçtiğim 10 Karaköy de bunlardan biri...
Aşkım Kapışmak ve İhsan Ataöv’ün verdiği seminer sayesinde bu şık oteli de keşfetmiş oldum.
İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet’in emriyle Karaköy’de hastane olarak 350 yıl hizmet veren bir binaymış burası...
Daha sonra şehirdeki salgın hastalıkların kaynağı olarak görülüp yıkılmış.
Büyük Balıklı Han olarak bilinen bina, en son Elektronikçiler Çarşısı olarak hizmet veriyordu...
Geçtiğimiz sonbahardan bu yana 71 odalı bir otel oldu. Otelin içindeki Rudolf adlı restoran çok şık...
Hızlıca bir şeyler yedim ama çok yakında bir akşam yemeği için mutlaka gideceğim, o kadar beğendim...
Cenazede fotoğraf
Zeki Alasya’nın cenazesinde Aydemir Akbaş isyan etti, “Bu fotoğraf çektirmek isteyenler yüzünden bir daha sanatçı arkadaşlarımın cenazesine gelmeyeceğim” diye...
Doğru söze ne denir...
Diriye saygı yok, ölüye de saygı kalmadı artık...
Cami avluları yakaladığı ünlüyle fotoğraf çektirmeye, hatta sırf bu yüzden cenazeye gelenlerden geçilmiyor artık...
Cenazeymiş, acıymış, saygıymış umurlarında değil...
Aslında bunların fotoğraf çektirdiği ünlüyü sevdikleri falan da yok, tek sevdikleri kendileri...
Kendi sayfalarında paylaşıp, sosyal medyada hava atacaklar, eşe dosta ne kadar önemli olduklarını gösterecekler...
Cenazeye gitmemektense böyle kendini bilmezlere sırtını dönmek, prim vermemek en doğrusu...
Paylaş