Paylaş
O yıllarda “Acun Firarda”yı yapan ünlü televizyoncu festivale katılmış ve boğaların önünde yerlerde sürüklenmiş, boynuz darbelerinden son anda kurtulmuştu...
O anların fotoğraflarını Kelebek’te yayınlamıştık ve olay olmuştu, daha sonra Acun televizyonda kendi de göstermişti.
Hâlâ “Acun Firarda”nın unutulmaz görüntüleri arasındadır o anlar...
O günden beri hep gidip görmek istediğim festivallerden biri oldu San Fermin.
Kasabanın sokaklarında boğaların önünde koşmak, Arena’ya boğaların peşinden dalmak için değil elbette.
İnsanların bu adrenalini neden bu kadar sevdiğini görmek için...
Ama bu turistik merak da festivali var eden şey zaten.
Hafta sonu başlayan festivalden yine kanlı görüntüler gelmeye başladı.
Boğalar işkenceyle can çekişerek öldürülüyor, daha çırpınırken matador tarafından kulakları kesiliyor...
Arenada seyirciler bu sahneleri alkışlıyor.
Bu arada sokaklarda boynuz darbelerinden üç kişi hayatını kaybediyor...
Bu da insanoğlunun turistik eğlencesi işte...
Ben bu eğlenceye değil ama gazeteci merakıma yenik düşüp önümüzdeki yıl gidebilirim bu festivale.
Vahşete yerinde tanık olmak için.
İnsanların hayvanlara yaptığı eziyetler insanoğlunun soyu tükenmedikçe bitmeyecek galiba...
Zor dostum zor
Eskiden sarı basın kartı sahibi gazeteciler yurtdışı çıkış harcı ödemezdi.
Bildiğim kadarıyla avukatlar, savcılar, yeşil pasaport sahipleri de ödemiyorlardı.
Bu muafiyetler dışında kalanlar ise
70 lira ödüyordu.
2007’de yapılan değişiklikle bu meslek gruplarına yapılan ayrıcalık kaldırıldı, harç pulunun fiyatı indirildi ve herkesin 15 lira ödemesi zorunlu kılındı.
Vatandaşın bir kısmı 70 lira ödeyeceğine, biz gazeteciler de dahil herkes ödesin, 15 lira olsun...
O dönem için yerinde bir karardı.
O tarihten beri de 15 lira ödemeye devam ediyoruz.
En son geçen ay Madrid’e giderken bu konu gelmişti aklıma.
“Kaç yıldır aynı fiyatı ödüyoruz çıkış puluna, hiç zam gelmedi” diye aramızda geyik yapmıştık.
Hay dilimi ısıraymışım, 15 liradan 50 liraya çıkarılıyor harç pulu.
4 kişilik aile için 200 lira demek bu.
Pasaportunu, vizesini, uçağını, döviz kuru farkını da üzerine koy...
Yurtdışına gitmek için bir servet dökmemiz gerekecek artık.
Hadise bıçak sırtında
Hadise, sahnede her zaman iddialı kostümler tercih ediyor.
Türkiye’de çıktığı konserlerde daha çok kısa elbiselerle görüyoruz onu sahnede.
Ereğli’de çıktı son olarak.
Orada da kısa bir elbise tercih etti ama önceki gün Avrupa’da çıktığı konserde en iddialı halini gözler önüne serdi.
Jartiyeri andıran çizmeleri, file çorabı, büstiyeriyle çok konuşuldu. Kimi aşırı abartılı ve kötü...
Kimi çok seksi...
Kimi de çok güzel buldu...
Ben her zaman olduğu gibi giyim kuşam konusunda Hadise’nin ifratla tefrit arasında kaldığını düşünüyorum.
Hadise’de ortalama diye bir şey yok, hep bıçak sırtında geziniyor.
Yine de her zaman kendinden söz ettirmeyi biliyor diyerek yazıyı noktalayalım.
Paylaş