Paylaş
“Taksim İlkyardım taşındı, Alman Hastanesi maddi sorunlardan dolayı hizmet vermekte zorlanıyor...
Aman Taksim civarında başınıza bir şey gelmesin” demiştim.
İstanbul Tabip Odası da bu konuda çok uyarı yaptı.
Ama dinleyen kim...
Kazancı Yokuşu’ndaki gaz patlamasında gördük işte...
Taksim’de hastane yok...
Günün 24 saati binlerce kişinin gelip geçtiği, şehrin en kalabalık merkezine yakın tek hastane olarak özel Alman Hastanesi kaldı.
Patlama sonrasında yaralılar oraya kaldırıldı, bir kısmı Şişli Etfal’e götürüldü...
Allah korusun ya çok daha büyük bir patlama olsaydı, bir terör saldırısı olsaydı ya çok daha fazla yaralı ve can kaybı olsaydı...
Sırf yeterli hastane olmadığı için insanlar ambulansta ölseydi...
İşin kötüsü boşaltılan Taksim İlkyardım’da daha yıkım bile başlamadı.
Sıraselviler üzerinde bir leş yığını olarak bomboş duruyor bina...
Ne zaman yıkılacak, ne zaman inşaat başlayacak da ne zaman yeni hastane hizmete girecek?
Sağlık Bakanlığı’nın bir takvimi var mı?
Kabak tadı
Bu Asena-Berkay haberleri kabak tadı verdi artık...
Kimse sinirlenmesin çünkü bunda gazetecilerin suçu yok, kabahat tamamen ikilinin kendisinde...
Sürekli bir yerlerde yan yana geliyorlar, pişti oluyorlar.
Önceki akşam da Cihangir’de Asena ve Caner’in olduğu mekana Berkay gelmiş...
Gazeteciler çekmiş, arka kapıdan kaçmışlar, Caner sinirlenmiş falan...
Haberi bugün birinci
sayfada var.
Gerçekten anlamış değilim ben Asena’yla Berkay’ın ne yapmaya çalıştığını...
İnsan görüşmek istemediği biriyle bu kadar sık karşılaşır mı?
Berkay bir mekana arkadaşlarının yanına gidiyor, kimse onu “Burada Asena’yla Caner var” diye uyarmıyor mu?
Nasıl bir iş bu?
Sonra da gazetecilere kızıyorlar.
Kusura bakmayın da kimseye kızmaya hakkınız yok...
Sanal medya bütçesi
Sosyal medyada 6 bin tane örgütlü adamınız olursa gündemi istediğiniz gibi manipüle edebilirsiniz...
9 bin tane olursa haydi haydi manipüle edersiniz...
Gezi olaylarından sonra sosyal medyanın önemini keşfeden AKP hızla örgütlenmişti sanal medyada.
Uzun süre Gezi’cilerle AK Parti yandaşlarının atışmasına tanık olduk Twitter’da...
Son iki aydır ise Hükümet-Cemaat kavgası sahneyi aldı...
Herkes örgütleniyor...
Herkes kendi sloganını TT yapma peşinde...
Taraf’ın dünkü haberine göre AK Parti, 6 bin kişilik sanal ordusunu seçimler öncesinde 9 bine çıkartıyormuş.
Varolan sanal orduya 3 bin kişilik takviye daha gelecekmiş.
Desenize TT’ler seçim sloganlarından geçilmeyecek önümüzdeki 40 günde...
Bu sanal ordu gönüllü mü, paralı mı merak ediyorum doğrusu...
Hepsine para verilmese bile AKP’nin sanal medya bütçesine iyi pay ayırdığı ortada...
Cepteki taksi...
Akıllı telefonlarda taksi çağırma uygulamaları hızla yayılıyor.
En bilineni BiTaksi...
Şehirde bu programı kullanan hem yolcu hem taksici sayısı hızla artıyor.
Bir süredir kullandığım için biliyorum, gerçekten hayatı kolaylaştıran bir uygulama...
Telefondan üye oluyorsun sisteme, taksiyi çağır butonuna bastığın anda sisteme kayıtlı en yakındaki taksiyi sana yönlendiriyor.
Gelen aracın plakası, şoförün ismini, hatta fotoğrafı telefonunda görüyorsun.
Yurt dışında çok kullanılan Uber diye bir uygulamanın yerli versiyonu bu.
Ancak Amerika’da Uber’le çağrılan taksiler normal fiyatının altında ücret alıyor.
Bu yüzden de çok yaygın kullanılıyor.
Bizdeki BiTaksi’de ise fiyatlar normal taksimetreyle aynı...
Belki sistemi oturttuktan sonra ileride böyle indirimli tarifeye bile geçerler.
Not: BiTaksi gibi TaksiBul diye bir başka uygulama daha var, ancak onu henüz kullanmadığım için nasıl hizmet verdiğini test edemedim daha...
Paylaş