Paylaş
Sinemacısı burun kıvırıyor, köşe yazarı filmden saymıyor, oyuncusu “böyle film mi” olur diyor, entelektüeller nefret ediyor...
7 milyon barajını geçse de yıllardır dayak yemeye devam eden Şahan’ın seyircisinden başka dayanacağı kimsesi yok.
Ama eminim bundan 20 yıl sonra Recap İvedik’lere iade-i itibarı fena halde teslim edilecektir...
Aynısı Kemal Sunal’a olduğu için bundan şüphem yok...
Şimdi yere göğe konulamayan, toplumun nabzını çok iyi tutmuş denen Kemal Sunal filmlerine aynısı yapıldı çünkü...
80’lerde 90’ların başında bütün entelektüel dünyası, sinema camiası, “Millet ne buluyor bu filmlerde” diye burun bükerdi Kemal Sunal filmlerine...
90’ların başında sürekli Kemal Sunal filmleri gösterip rating rekorları kırdığı için Show TV, “Şaban Kanalı” olarak aşağılanıyordu...
O dönemde çok iyi hatılrıyorum Kemal Sunal filmlerinin çok iyi olduğunu ısrarla yazdığım için millet benimle de dalga geçiyordu...
Hiç unutmuyorum öğrenci affıyla üniversiteye geri dönen Kemal Sunal 1995’te 51 yaşında Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televiyon Bölümü’nden mezun olurken bir tez hazırlamıştı...
Tez konusu kendisiydi ve “Televizyon ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü” adını taşıyordu...
Beni arayıp gazetede yazdığım bir Kemal Sunal yazısını tezinde kullanmak istediğini söylemişti...
Genç bir köşe yazarı olarak, “Benim için onur olur Kemal Abi” dediğimi hatırlıyorum...
Kullandı da, hala gururla saklarım o tezi...
İşte o yıllar, Kemal Sunal’ın tezine koyabileceği kendi filmleriyle ilgili olumlu yazılar bulmakta zorlandığı yıllardı...
Allah’tan 90’ların ikinci yarısıyla “Şaban filmlerinin” iade-i itibarı verilmeye başlandı da 2000’de ölen Kemal Sunal ömrünün son bir kaç yılında bunu görebildi...
Eminim gün gelecek bugün burun kıvrılan Recep İvedik’lere de böyle bir iade-i itibar yapılacaktır...
Çünkü 20 milyon insan yanılmış olamaz!
İlki ve ikincisi 4.3’er, üçüncüsü 3.3, sonuncusu 7.3 milyon gişe yapan Recep İvedik’in bu toplumda ciddi bir karşılığı olduğunu bugün kabul etmekte zorlananlar da görecek...
Elbette Kemal Sunal mizahıyla, Şahan Gökbakar mizahını bir tutmuyorum...
Şaban filmlerinin İvedik filmlerinden daha yukarıda olduğunun farkındayım...
Ama bundan 20 yıl sonra Recep İvedik’ten daha aşağı bir mizaha maruz kalmayacağımızı kim garanti ediyor?
Göreceksiniz öyle de olacak ve biz Recep İvedik’lere “adam iyi mizah yapmış be” diyerek fena halde iade-i itibarını teslim edeceğiz...
5 adam oturup milli maç konuşmazsa…
Milli maçın olduğu akşam Bebek Balıkçısı’nda Ömer Vargı, Şevket Çoruh ve Emre Kınay’la rakı-balıktaydım...
6 Kasım’da vizyona girecek olan İnşaat 2’yi hazırlayan ekip bu...
Haliylen masanın konusu da İnşaat 2 filmi, sinema ve televizyon sektörü...
Bu kadar erkeğin olduğu ve rakının içildiği masada laf futbola gelmez mi, elbette gelir, bizde de geldi...
Emre Kınay maçlara giden, takip eden sıkı bir Fenerbahçeli...
Ömer Vargı, 40 yıldır kombine alıp her maça gidecek kadar koyu Beşiktaşlı...
Şevket Çoruh sarı kırmızı logolu markalardan alışveriş yapmayacak kadar hasta Fenerbahçeli...
Masamızın ikinci gazetecisi Ali Eyüboğlu doğuştan Trabzonsporlu...
Malumunuz ben de Galatasaraylı...
4 büyük taraftarı ve ciddi birer futbol meraklısı olarak 5’imiz bir saatte yakın hararetli hararetli futbol konuştuk, Passolig’den girdik, maçlardan çıktık...
Eve gittiğimde ne fark etim biliyor musunuz...
Milli maç vardı ve biz bir saat boyunca futbol konuşup Milli Takım’ın M’sini ağzımıza almamış, Letonya maçı ne oldu acaba diye merak edip telefonlara bakmamış, milli maç aklımıza bile gelmemişti...
Eskiden olsa futbola meraklı bu 5 adam, milli maçın olduğu akşam oturup rakı bile içmezdi...
Ya da maç yayını olan bir yerde otururdu...
Şu küçücük örnek bile Türkiye’de futbolun nasıl bittiğini, taraftarın futboldan ve Milli Takım’dan nasıl soğuduğunu gösteriyor aslında...
Beşiktaş yeter mi Birol?
4 yediğimiz Arsenal maçından sonra Türk futbolunun bittiğini, kulüplerin, Mili Takım’ın artık Avrupa’da başarı kazanmasının mümkün olmadığını yazmıştım...
Sıkı Beşiktaşlı Birol Güven, “Cengiz Beiktaş maçını izlemeden yazdı bu yazıyı herhalde” diye takıldı bana...
Aynı gün Beşiktaş, Tottenham’la 1-1 berabere kalmıştı çünkü...
Merak ediyorum son milli felaketi izledikten sonra ne düşünüyor Birol acaba?
Hadi haftaya Beşiktaş, Partizan’dan yine puanla döndü...
Diyelim Galatasaray da Dortmund’u yendi...
Kasımda da Türkiye, Kazakistan’ı burada devirdi!
Her şey düzelecek, Türk futbolu kurtulacak mı?
Sevinecek miyiz?
Yoksa “elimizde yalandan kocaman rengarenk geçici oyuncak zaferler” mi olacak...
Paylaş