Gülben, Demet’i döver!

Köşe yazarlarına bakılırsa Demet Akalın şarkılarının daha iyi olduğu yönünde bir eğilim var.

Tanıtım konserlerinde ise Gülben Ergen’inki daha iyiymiş.

Ne albümlerini dinledim henüz, ne de tanıtım konserlerine gittim.

Dolayısıyla hangisinin daha iyi olduğu konusunda bir fikrim yok.

Ben de ne yaptım, oturdum googlefight’ta kapıştırdım bunları...

Birbirlerine bir girdiler, saç saça baş başa...

Sonuç?

Gülben Ergen 2.550.000

Demet Akalın 2.090.000

Google’daki sonuçlara göre Gülben, Demet’i yener.

Hazır elim değmişken diğer rakipleri de kantara çıkarayım dedim.

Mesela Başbakan’la Yargıtay Başsavcısı’nı...

Haksız rekabet oldu ama...

Tayyip Erdoğan 4.630.000, Abdurrahman Yalçınkaya 120.000...

Peki futbolda durum ne?

Galatasaray’ı her alanda geçmeye başlayan Fenerbahçe, Google’da da önde mi?

Evet, orada da öyle!

Fenerbahçe 47.100.000

Galatasaray 46.600.000

Beşiktaş 43.300.000

Ya bizim medyada durum ne alemde?

Ahmet Hakan Coşkun’la Haşmet Babaoğlu Google’da kavga edince, sonuç 306.000’e 160.000 Ahmet Hakan’ın lehine çıkıyor.

Bir milyon barajını geçen iki anchorman’i de kapıştırdım.

Mehmet Barlas 1.270.000

Ali Kırca 1.190.000

Güzel güzel Petrus içmek için masaya oturup, bir anda yumruk yumruğa kavga etmeye başlayan Serdar Turgut-Engin Ardıç cephesinde ise durum 667.000’e 633.000 Ardıç lehine...

Taksici oranları

Taksiciler takım elbise giyecekti, kravat takacaktı, eğitilecekti falan filan, hepsi hikaye...

Herkes bildiğini okuyor.

Ben de sık taksi kullanan biri olarak kişisel oranlarımı yazıyorum...

% 98 Emniyet kemerini takmayan taksicilerin oranı.

% 90 Arka koltukta emniyet kemerini takmak için bulunan soketin itinayla koltuk içine saklandığı, yani emniyet kemeri takmanın mümkün olmadığı taksi oranı.

% 60 Emniyet kemeri takılmadığı için sesli uyarı veren yeni model araçlarda, emniyet kemerini ya koltuğun arkasından ya da önünden çapraz şekilde bağlayan taksici oranı.

% 30 Sesli uyarı sistemini sanayiye gidip söktürenler...

% 10 Sesli uyarı sistemini duymazdan gelip 3 dakika içinde bitmesini bekleyenler...

% 70 Ön koltuklardaki ’kafalık’ denilen baş yaslama aparatının hiçbir işe yaramayacağını düşünüp söken taksici oranı.

% 80 Arabaya ilk iş olarak en ucuzundan peluş koltuk kılıfı taktıran taksici oranı.

% 90 Yazın 30 derece sıcakta bile klimayı çalıştırmayan taksici oranı...

% 70 Sağ arka koltuğu müşterinin oturup kalkmasından çökmüş taksi oranı.

% 80 Ön far camı düştüğü zaman servise götürmek yerine lastikle tutturan taksici oranı.

% 80 Trafikteki ufak tefek vuruğu olan, çizilmiş, sağı solu çarpılmış taksi oranı.

% 90 Müşterinin gideceği yeri beğenmeyen taksici oranı.

% 70 Arkasında "O şimdi asker" türünden yazı ya da isim bulunan taksi oranı.

% 99 Müşteriyle boş muhabbet çevirmeyi seven taksici oranı.

Sensiz bir meyveyim

Tuba Ünsal’ın edebiyat dünyasını ’derinden sarsan’ şiiri yeniden gündeme geldi...

Oysa geçen yıl da konuşuluyordu, magazin programları konu sıkıntısı mı çekmeye başladı acaba.

Bu şiiri ciddiye alıp üzerine yorumlar yapanlar, Tuba’nın zekasını sorgulayanlar bile çıkmıştı.

Oysa işin aslı şu.

Mustafa Sandal’ın, Yalın’ın şarkıları için "Acaba Tuba’ya mı yazdılar" dendiği dönemde Tuba çıkıp, "Ben kendi şarkımı kendim yazarım" demişti.

Ve aşağıdaki şu şiiri yazmıştı...

"Sevgilim sensiz ben bir meyveyim

Meyveden öte sebzeyim

Renksizim, kelek karpuz gibiyim

Sadeyim, en yalın hallerdeyim

Senin aşkın çilekli bir pasta

Yedim ama oturdu mideme çok fena

Gidersen her gece içerim Lucca’da

Bütün şairler sarhoş mu acaba"...

Tuba kafa bulup eğleniyor, haberciler ve magazinciler oturup ciddi ciddi şiiri analiz etmeye çalışıyor.

Komik oluyor.