Gişeniz bol olsun

Dün sabah gazeteye geldiğimde masanın üzeri davetiyelerle doluydu...

Bu yıl bir rekor kırıldı, 70 Türk filmi vizyona girecek.

Çoğunun haberini bile yapamadık çekim aşamasında...

Birçoğunun oyuncu kadrosu hakkında bilgisi bile yok kamuoyunun...

Bu yüzden hiç dilemem ama çoğu zarar edecek filmlerin...

Dün akşam Maslak TİM’de yapılan “Sonsuz” filminin (Şevket Çoruh, İsmail Hacıoğlu, Ayça Bingöl) galasıyla başladı sinema sezonu...

Yarın Emre Altuğ’un filmi “Sizi Seviyorum”un galası var.

Cuma günü de “Kanımdaki Barut”un (Haluk Piyes, Jülide Kural)...

Bu üç film de önümüzdeki hafta aynı anda gösterime girecek, bundan sonra da sezon boyunca yeni bir yerli filmin vizyona girmeyeceği hafta yok zaten...

Film yoğunluğundan çoğu hafta iki-üç film çakışıyor.

Bu zenginlik sevindirici ama bu iş “Recep İvedik” gibi iştah kabartıcı bir-iki örnek yüzünden kolay para kazanılan bir alan olarak görülmemeli.

Kimler kimler film çekiyor, duyduğumda ağzım açık kalıyor.

Bu film enflasyonu yüzünden bu sezon batacak çok yapımcı da çıkacak.

Biz yine de sezona umutlu bakıp sektöre gişeniz bol olsun, size de iyi seyirler diyelim...

Zehra ne güzel bir kız oldu

Magazinciler yıllarca Hülya Avşar’ın canını acıtmak için Zehra’yla ilgili abuk sabuk sorular sordular.

Zehra’nın fazla kilolu olmasını gümbür gümbür haber yapmasalar da hep alttan alta hissettirdiler Avşar ailesine...

Son dönemde Hülya Avşar’ın yanında Zehra’nın fotoğraflarını görüyor musunuz?

Serpildi, kiloları gitti, boyu annesine yetişti, çok güzel bir genç kız olmaya doğru hızla gidiyor...

Annesinden rol çalmasına çok az kaldı. Çünkü babadan boyu posu, anneden güzelliği aldı.

Birkaç yıla kalmaz, Zehra Çilingiroğlu’nun fotoğrafları, Hülya’dan da Helin’den de daha geniş yer bulur medyada.

Umarım annesi gibi akıllı, bahtı da güzel olur...

Deniz Baykal’la Ajda Pekkan’ın çocukları olsa...

Fikir bana değil, Sebati Karakurt’a ait...

Daha doğrusu Sebati’nin annesine.

Dün sabah Ayça Şen’le hazırladıkları radyo programında anlattı.

Annesi ekranda Baykal’ı görünce; “Deniz Baykal’la Ajda Pekkan’ın çocukları olsa, 160 yaşına kadar yaşlanmadan yaşar herhalde” demiş.

Haksız değil, Deniz Baykal da hiç yaşlanmıyor Ajda Pekkan da...

Yanlarına Hakan Peker, Erol Evgin’i koyup bir adaya da kapayabiliriz bu kadroyu...

Kurtulmak için değil canım, genetik bilimciler incelesin diye.

Keşke sadece 3 gollük hata olsa

Fenerbahçe’nin UEFA’daki rakibi Twente’nin, Hollanda Ligi’ndeki son maçını Hürriyet “1-0 yenildi” diye yazmış...

Sabah ise “3-2 galip” diye...

Erdal Şafak “Biz doğrusunu yazarız” diyerek, buradan Sabah’ın “Hızlı, dinamik habercilik yaptığını” söylüyor.

Erdal Şafak’ın spor sayfalarıyla bu kadar yakından ilgilendiğini bilmiyordum.

Madem ilgileniyor, keşke Sabah’ın geçen hafta Bosna-Türkiye maçından sonra yaptığı averaj hatasıyla da aynı titizlikle ilgilenseydi...

Sabah Spor’un haritada Fildişi Sahili’nin yerini bile neden bulamadığını sorgulasaydı...

Keşke o zaman da aynı “Hızlı, dinamik haberciliği” yapsalardı.

Tamam ikisi de hatadır ama Türkiye’nin Dünya Kupası’na hangi averajla nasıl gideceğini bilmemek, Twente’nin Hollanda Ligi’ndeki sonucunu yanlış yazmaktan çok daha önemlidir...