Genç eleştirmenler mi,yaşlı eleştirmenler mi?

Cannes’da IKSV ve Efes Pilsen’in partisinde sinema yazarı Vecdi Sayar ve yönetmen Semih Kaplanoğlu ile sohbet ederken laf Cannes’ın jürisine geldi.

Haberin Devamı

“Cannes bazı yönetmenlere filmleri iyi olmasa da daha hoşgörülü yaklaşan bir festival” dedi Vecdi Sayar.
“Bizde de durum aynı değil mi” diyerek itiraz ettim.
Yanımızdaki Semih Kaplanoğlu’nu örnek vererek:
“Mesela Semih Kaplanoğlu’nun filmi olunca eleştirmenler kafadan olumlu bakmıyorlar mı...
Ya da Nuri Bilge’nin filmlerine.
Bu yönetmenlerin bizim sinema eleştirmenleri gözünde de belli bir kontenjanı var...”
“Dediğin doğru ama daha çok genç eleştirmenlerde var bu durum” dedi Vecdi Sayar...
Bunun üzerine aramızda genç eleştirmenler mi, yaşlı eleştirmenler mi tartışması başladı.
Vecdi Sayar genç eleştirmenlerin sinema tarihine hakim olmadan yazılar yazdığını söyledi...
Semih Kaplanoğlu ise tam aksine genç eleştirmenlerin tarafındaydı, “Tecrübeli eleştirmenler de kafalarındaki belli kalıpları yıkamıyor” dedi.
Bunun üzerine Semih Kaplanoğlu’na sordum, “Genç eleştirmenlerin mi yaşlı eleştirmenlerin mi yazılarını dikkate alırsın” diye.
Hiç düşünmeden; “Hiçbirini” diye yanıt verdi.
“Sinema eleştirmenleri ne diyecek diye film yapamazsınız. Bu yüzden kimin ne dediğiyle ilgilenmem” diye de ekledi.
Semih Kaplanoğlu’nun Cannes’da kısa film jürisinde yer aldığını bir kez daha hatırlatayım.

Haberin Devamı

Ödül kime gider...

Hep Oscar toto oynayacak değiliz ya, buyrun bu da benim Cannes tahminim...
Büyük ödül kime gider...
Filmlerin çoğunu izleyenlerden derlediğim izlenimlere göre:
Paolo Sorrentino’nun La Grande Bellezza’sı favori.
Bu filmin ilk bir saatini izledim, etkileyiciydi.
Steven Soderbergh’in Behind the Candelabra’sı plase...
Coen’lerin Inside Llewyn Davis’i ise dış kulvardan gelebilir.

Kandırıldık!

Duydunuz değil mi, Cannes’da partide karşılaştığımız PSY sahte çıktı!
Hülya Avşar da ben de fotoğraf çektirmiştik sahtekârla.
Sadece biz mi?
Hollywood ünlüleri de çektirmiş, Gangnam dansı yapan bile olmuş...
Dünden beri Uma Thurman da sahte miydi acaba diye düşünüp duruyorum.

İstanbul mu Cannes mı

-Cannes kırmızı halıdır, İstanbul parke yollar...
-Cannes kurallar bütünüdür, İstanbul rahatlık...
-Cannes aristokrattır, İstanbul anarşist...
-Cannes partidir, İstanbul kafe sohbeti...
-Cannes’da bir süre sonra papyon kasar, İstanbul’da kravat bile yoktur...
-Cannes Cannes’dır, İstanbul candır...

Yazarın Tüm Yazıları