Gamze Özçelik’e 10 yıldır yapılan psikolojik bir işkencedir

Demirkol’a ceza olduğu kesin de, Gamze Özçelik’e de çok ağır bir ceza olduğu gerçek...
Neden mi?
Ortada bir türlü bitmeyen bir dava var...
Her gündeme geldiğinde Gamze Özçelik’in canını yakan, neşesini kaçıran, eminim illallah dedirten bir dava...
Kendinizi Gamze Özçlik’in yerine koyup düşünün...
10 yıl önce yaşanmış istenmeyen bir olayın sırf dava sürecinden dolayı tekrar tekrar gündeme gelmesini kim ister ki...
Unutulup gitmesini ister...
Pek çok ünlünün olayını unuttuk ama Gamze Özçelik’inki haksızca tekrar tekrar gündeme geliyor...
Böyle adalet mi olur...
Ceza kime veriliyor bu davada, olayın mağduru Gamze Özçelik’e mi, olayın sanığına mı?
10 yıl önce olay yaşandığında Gamze Özçelik 22 yaşındaydı...
Bu 10 yıl içinde Gamze Özçelik evlendi, boşandı, çocuğu oldu, şu an süren başka bir ilişkisi var...
Ama dönüp dönüp aynı kabusla yüzleşiyor.
Gamze Özçelik’in oğlu Murathan bugün 4 yaşında...
10 yıl sonra Gökhan Demirkol tutuklanmış...
Adalet yerini buldu mu diyeceğiz!
10 yıl süren dava mı olur...
Geç gelen adalet adalet mi olur?
10 yıldır davanın her aşamasında tekrar tekrar gündeme geldi Gamze Özçelik’in yaşadıkları...
Dava 2-3 yılda sonuçlansa şu an çoktan gündemimizden çıkmıştı olay.
Ama 10 yıldır sürüyor dava ve 10 yıldır asıl ceza Gamze Özçelik’e veriliyor...
Ne yazık ki daha da bitmedi cezası...
Gökhan Demirkol tutuklu kalsa da, serbest bırakılsa da, dava karara bağlansa da yine gündeme gelecek aynı kabus...
Umarım bir 3-5 yıl daha sürmez bu iş...
Çünkü Türk adaleti, bir türlü adaleti sağlayamadığı için 10 yıldır genç bir kadına ağır psikolojik işkence yapıyor...
Gamze Özçelik’in 22 yaşında yaşadığı mağduriyeti, bitmeyen mahkemeler yüzünden konu tekrar tekrar gündeme geldiği için 10 yıldır sürüyor...

Servisler kalkmalı

Biz rahata ve lükse alışık bir toplumuz, evimizin önünden bineriz servise, işyerinde ineriz...
Öyle yürümeyi falan, merdivenlerden inip çıkıp metrolara binmeyi sevmeyiz...
Yol boyunca serviste uyumak varken kim işe toplu taşımayla gitmeyi ister...
Ama gideceğiz...
Bunu da öğreneceğiz...
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun önümüzdeki dört yıl içinde servislerin kaldıracağı açıklamasına tepki gösterenler var...
Sabah akşam 55 bin servis aracı çıkıyor trafiğe, gün içinde sağa sola park ediyorlar, İstanbul’daki trafik probleminin en büyük nedenlerinden biri bu servisler...
Kesinlikle kalkmalı...
Toplu taşımacılık hızla gelişiyor İstanbul’da, önümüzdeki 4 yıl içinde de gelişmeye devam edecek...
Çalışanlar da evinden durağa yürümeyi, metroya, trene, otobüse binmeyi öğrenecek...
Peki mesela benim gazetem Hürriyet, metro durağının yanında değil nasıl gidip geleceğiz işe?
Metro durağıyla Hürriyet binası arasına saat başı ring seferleri koyacak gazete yönetimi...
Bugün bunu yapan pek çok şirket var, geçen yıl benim çalıştığım dönemde TV8, Ayazağa’yla Maslak metrosu arasında çalışanları için gün içinde ring seferleri yapardı...
Bırakın 4 yıl sonrasını bugün bile Maslak metrosunun dibinde bulunan Vodafone, Star gibi büyük firmaların ve yüzlerce orta ölçekli şirketin çalışanlarına servis koymasının bir anlamı yok...
Metro 100 adım ötede...
Buna çalışanları kolayca ikna etmenin yolu ise şirketlerin kaldırdığı servislerden elde edeceği karı çalışanlara yol parası olarak vermesinden geçiyor...
Açıldığı günden beri Taksim-Maslak metro hattını çok yoğun kullanan biri olarak söylüyorum bunları...
Yıllarca CINE5’e, TV8’e, NTV Radyo’ya işe bu metro hattını kullanarak gittim...
Servisler eninde sonunda tarih olacak...
Şimdiden kendinizi buna hazırlayın...

Öğrenci servisleri hariç

Çalışanlar için servislerin kadlırılması doğru ama öğrenci servislerinin kaldırılması imkansız İstanbul’da...
Servis olmazsa 6 yaşındaki çocuk nasıl gidecek okula?
Yetişkinler gibi metroya da kendi başına binemeyeceğine göre, anne-babalar mı götürecek çocuğu toplu taşımayla çocuklarını okula...
İmkansız...
Yetişkin servisleri değil ama öğrenci servisleri dünyanın her yerinde vardır...
Amazon’larda bile gördüm!
Vallahi şaka yapmıyorum, nehir üzerine yapılmış barakadan bir okula giden yerli çocukları evinden toplayan bir motor servis vardı...
‘School bus’lar üzerine hikaye kuran az mı Amerikan filmi var...
Öğrenci servisleri dünyanın her yerinde mecburiyettir, yetişkin servisleri ise keyfiyet...

Tuvaletler pis ama bir sor bakalım neden

Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’ne bu tuvaletler yakışıyor mu diye yazdım geçen gün...
O salona oyun izlemeye giden, hatta orada sahneye çıkan oyuncu arkadaşlar aradı çok doğru yazmışssın diye...
Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nin Müdürü Hülya Narsap da aradı...
“Ben daha burada göreve başlayalı henüz 1 ay oldu... Göreve geldiğim günden beri kurumu tanımaya çalışıyorum.
Ne yazık ki personel yetersizliğinden tutun da alt yapı yetersizliğine kadar pek çok sorun var burada” dedi...
Ben de tuvaletleri temizletmek için bir ayın fazlasıyla yeterli bir zaman olduğunu söyledim...
Kurumun internet sitesinde bir ayda hemen değişiklik yapılıp müdür olarak Hülya Hanım’ın adı yazılıyor ama bu süre içinde tuvaletler temizlenemiyor...
“Herhalde makamınızda kendinize ait tuvaletiniz var, aşağıya seyircilerin kullandığı tuvaletlere hiç inmediniz” dedim...
Son derece iyi niyetli ve pozitifti Hülya Hanım...
Kısa sürede sorunları çözeceğine dair söz verdi... “Bir daha geldiğinizde pırıl pırıl bir salonla karşılacaksınız” dedi...
Vallahi tiyatro seyircisi adına mutlu olurum...
Ama sadece tuvaletlere değil, oyuncuların kulislerine de aynı özeni göstermenizi rica ediyorum Hülya Hanım...
Çünkü oyuncu arkadaşlardan da çok şikayet geldi haberiniz olsun...