Film ucuz değil mısır pahalı Yılmaz

Sinema bileti fiyatının 10 lira, mısır parasının 8 lira olması yapımcıları zorladığını söylüyor Yılmaz Erdoğan...
Yılmaz’ın “mısır parasına film yapıyoruz” sözlerine katılmıyorum.
Çünkü sinema bileti fiyatı ucuz değil, mısır pahalı bizim salonlarda...
8 liraya 10 liraya patlamış mısır mı olur?
Bugün şehir merkezinde hangi büyük salona giderseniz gidin, salon büfelerindeki fahiş fiyatlarla karşılaşırsınız.
Konser salonlarındaki, statlardaki büfelerde olmayan fiyatlar sinema salonlardaki büfelerde var...
Neden???
8 liraya 10 liraya patlamış mısır mı olur?
Kilosu 3-5 lira, patlatsan tencereler dolusu mısır elde edersin ama en küçük paketi 8 lira sinema salonlarında...
Ayrıca 10 liraya sinema bileti değişken bir fiyattır...
İstanbul’daki büyük AVM’lerin salonlarında 20 liraya-25 liraya bilet satılıyor...
Belki tartışılması gereken geçen gün Ömür Gedik’in gündeme getirdiği ‘her filmi neden aynı fiyata izliyoruz’ olmalı...

Slogan kardeşliği

Russell Crowe’un filmi “Son Umut”la, Mahsun Kırmızıgül’ün filmi “Mucize” gişede kıyaslanıyor ama okur Onur Balcı iki film arasındaki ilginç tesadüfü göndermiş bana...
Son Umut’un afişinde, “Nefretin bittiği yerde umut başlar” yazıyor...
Mucize’nin afişinde ise, “Umudun bittiği yerde mucize başlar...”
İki filmin sloganından yola çıkarak diyalektik Aristo mantığına göre öyleyse şöyle diyebiliriz:
“Nefretin bittiği yerde mucize başlar...”

BUMERANG ÖDÜLLERİ

En İyi Yerel Site: Burdurweb

Bloggerlar’ın, vlogger’ların çalışmalarına daha önce bu köşede defalarca yer vermiştim.
Blog ve web yayıncılık ağı Bumerang’ın 4 yıldır verdiği Bumerang Ödülleri’ne de bu yüzden önemsiyorum.
Geçen ay 4. kez sahiplerini bulan Bumerang Ödülleri’ne 600 başvuru oldu, 7 dalda birinci seçildi...
7 hafta boyunca cuma günleri bu birincileri tanıtacağım size...
İlki, En İyi Yerel Web Sitesi Ödülü’nü kazanan burdurweb.com sitesi...
Sitenin sahibi gazeteci Özgür Doğan’ın önerisi dikkat çekici...

Ölenler anons edilir de doğanlar neden edilmez

Yaşadığımız şehirde, ilçede, semtte, köyde, kasabada veya mahallede belediyemize veya muhtarlığa ait hoparlörlerden o gün vefat eden vatandaşların anons edildiğine tanık olmuşuzdur.
Merhum vatandaşların vefatını yakınlarına, arkadaşlarına, dostlarına, akrabalarına ve tanıyanlarına duyurma yöntemidir bu...
Peki vefat eden merhum anons yapılarak bölge halkına duyuruluyor da yeni doğan bir bebeğin dünyaya geldiği neden duyurulmaz?
Yeni doğan bir bebeğin dünyaya gelmesi, insanlar için mutlu bir haber değil mi?
Yeni bir güne başlayan insanları yeni doğmuş bir bebek haberiyle mutlu etmek, vefat anonslarıyla kaybedilen motivasyonu artırmak güzel olmaz mı?
Örneğin, “Ayşe-Mehmet çiftinin Ali adında bir erkek, Ayşe adında bir kız çocuğu dünyaya gelmiştir” şeklinde bir anons yapılabilir...
Bu yapılan anons da bölgede yaşayan herkesin yüzünü güldürecek, tebessümle işlerine devam etmesine yol açacaktır...