Fatoş Güney, Nebahat Çehre’nin açıklamalarından rahatsız...

İkisiyle de evlilik yaptı Çirkin Kral, Fatoş Güney’den bir kız bir erkek iki çocuğu oldu...
Nebahat Çehre’yle ilişkisi ve evliliği ise dört yılı aşkın bir süre devam etti...
Nebahat Çehre’nin her röportajında Yılmaz Güney’den bahsetmesi, anılarını anlatması, büyük aşkından bahsetmesi sonunda Fatoş Güney’i çileden çıkardı...
Fatoş Güney, “izan ve saygı sınırlarını aştığını” düşünecek kadar Nebahat Çehre’ye karşı bir kırgınlık yaşıyor.
Nebahat Çehre’nin açıklamalarının kendisini ve ailesini incitmeye başladığını düşünüyor.
Geçenlerde bir Yılmaz Güney hayranından bana ve Fatoş Güney’e gönderilmiş bir mail aldım...
Nebahat Çehre’nin sürekli Yılmaz Güney’e olan aşkını anlatmasının Fatoş Güney’e yapılmış büyük bir haksızlık olduğunu anlatan uzunca bir mail...
Fatoş Güney’in 18 yaşında 6 aylık hamileyken Yılmaz Güney’le birlikte devrimcileri evinde nasıl sakladığını...
Bu yüzden Yılmaz Güney’in tutuklanmasını...
Adana’da karıştığı cinayeti, Fatoş Güney’in yardımlarıyla Fransa’ya kaçmasını anlatan bir mail...
18 yaşından itibaren Yılmaz Güney’le zorlu bir hayata katlanan Fatoş Güney’in yaşadıklarını anlatan, buna karşın duruşunu bozmadığını, Yılmaz Güney üzerinden prim yapmadığını söyleyen bir yazıydı bu...
“Tabii ki, Nebahat Çehre’nin Yılmaz Güney’i anmak hakkıdır, kendine katkıları da olmuştur.
Ama bitmek tükenmek, dur durak bilmeyen, Yılmaz’ın hayatında yalnızca kendisi olmuşçasına, onunla sanki en büyük aşkı kendisi yaşamışçasına ısrarlı anlatıları sürüyor ve yeni bir dizi söz konusu olana kadar da yükselerek sürecek.
Aile ne hisseder, Fatoş Hanım hiç mi üzülmez.
Biraz saygı, biraz empati, biraz düşünce, biraz ince ayar hiç mi gerekmez” diyor mail...
Bunun üzerine Fatoş Güney’i aradım...
“Maili okudunuz mu ne düşünüyorsunuz” diye sordum...
“Bu konuda bir şey söylemek istemem ama mailde yazan her şeye katılıyorum... Özellikle de ailece incindiğimiz konusuna” diye yanıt verdi...
Fatoş Güney, Nebahat Çehre’nin Yılmaz Güney’i anmasının hakkı olduğunu düşünüyor ancak en büyük rahatsızlığı bunu sürekli gündeme getirmesi...
Oğlu Yılmaz Güney’in de aynı konudan şikayetçi olduğunu aileye yakın kaynaklardan öğrendim...

Cana geleceğine

Futbolcu Caner Erkin’in eşi Asena Erkin, 1.8 milyon liralık Lamborghini’sine otomobil çarpıp ciddi hasar oluştuktan sonra, “Cana geleceğine mala gelsin” dedi...
Mal da mal hani, 1.8 milyon lira...
İnsan bu kadar zengin olunca bu cümleyi rahat kurar diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz...
Nice zenginler var ki, sadece mal canın yongasıdır der...
Nice zenginler var ki, hayattaki en önemli şeyi arabası, malı mülküdür...
Asena Erkin hiç değilse bu cümleyi kurabilecek kadar zengin olduğunu göstermiştir...

Aşk acısı bu kadar güzel anlatılır…

Müzik dünyası çok iyi bir müzisyen kazandı...
Kim mi o? Gülden Mutlu...
Henüz tanışmadıysanız, şarkılarını dinlemediyseniz adını bir yere not edin yakında siz de duyacaksınız...
Aslında onu Emre Aydın’la birlikte seslendirdiği, bestesini de yaptığı Soğuk Odalar şarkısıyla tanıdık.
Şimdi kendi albümünü çıkardı.
9 şarkılık albümün tüm söz ve müzikleri Gülden’e ait...
Son zamanlarda dinlediğim en derli toplu albümlerden.
Sanki ilk albüm değil de onlarca kez albüm çıkarmış bir şarkıcı gibi.
Şu sıralar Yatsın Yanıma şarkısı radyolarda, klibi televizyonlarda çok sık dönüyor...
“Sarılmasın dönsün uyusun, bir gece kalsın benimle kırk yılım onun olsun” diyor şarkıda...
Ben aşk acısını bir kadının ağzından bu kadar güzel anlatan bir şarkı duymadım son yıllarda...
Senden Geçemedim şarkısında ise, “Uykumdan, inadımdan, kırk yıllık dostlarımdan geçtim, senden geçemedim” diyor...
Haberiniz olsun, yeni bir Sıla doğuyor...

Tarihi fotoğraf

Yüce Divan oylamasında Egemen Bağış’ın zarfı fırlatarak kullandığı artistik oyu ilk gün hangi gazete hakkıyla gördü?
Hürriyet...
Bir gün sonra pek çok gazetede, köşe yazısında bu görüntü kullanıldı, yazıldı çizildi...
Bazen bir fotoğraf pek çok şeyi anlatır...
Tarihe kalır...
Siyasi hafızamızda yıllarca kalacak bir karenin hakkını teslim ettiği için Hürriyet’i tebrik etmemiz gerekiyor...