Eski eşe büyük ayıp

Haberde “Yaşadığı zor günlerde yanına ilk koşanlardan biri, Oya Başar oldu” ibaresi yer alıyordu...
Bunun üzerine Levent Kırca ‘zorunlu’ bir açıklama yaptı;
“Kimsenin bundan nemalanması hoşuma gitmez. Benim eşim Aslı Hanım’dır (Çetiner) ve hep yanımdadır. Oya Hanım’ı görmedim bile...”
Böyle diyerek Oya Başar’ı taca çıkardı...
Belli ki şimdiki eşin rahatsız olması üzerine eski eşle ilgili böyle bir açıklama yapma ihtiyacı duydu Levent Kırca...
Ama Aslı Hanım size bir şey söyleyeyim mi, bundan rahatsız olmayın...
Elbette eşiniz Levent Kırca’nın yanında siz olacaksınız ama Levent Kırca’ya ilk koşacaklardan biri de her zaman Oya Başar olur.
15 yıllık evlilik ve iki çocuğu silemezsiniz.
Ve daha da önemlisi; Levent Kırca-Oya Başar markasını silemezsiniz.
Bu ülkede nasıl Zeki Alasya denince akla ilk gelen Metin Akpınar ismiyse, Levent Kırca dendiğinde de akla ilk gelen Oya Başar’dır.
Oya Başar dendiğinde de Levent Kırca...
Yıllarca birlikte çalıştılar, televizyonda, tiyatroda yıllarca “Levent Kırca-Oya Başar” markasını zirvede tuttular.
Bu gerçeği Türk televizyon ve sanat hayatından ne siz silebilirsiniz ne de bir başkası...
Hatta Levent Kırca istese kendisi bile silemez.
Oya Başar kalkıp “Ben Levent Kırca’yla anılmak istemiyorum” dese bile boşuna.
Seyirci onları birlikte sevdi, onları birlikte bir yere koydu.
Levent Kırca da böyle düşünüp Aslı Hanım’ı ikna etmeli ve o talihsiz açıklamayı yapmamalıydı...

Kim nasıl başladı

Sezonun ilk pazartesi gününün reytinglerine bakarak şunları söylüyorum:
Esra Erol: Gündüz kuşağının en iyilerinden biri olduğunu gösterdi. Yeni kanalında ilk programında 12-13 share aldı. “Kurtlar Vadisi” gibi oldu Esra Erol da, nereye koysan müşterisini topluyor...
Seda Sayan-Uğur Arslan: İlk gün 9-10 share’de kaldılar. Show TV’den Star’a giderken reyting kaybı yaşasalar da daha sezonun başı, seyirci toplanmadı henüz ekran başına... İlk haftayı 10-12 share’le kaparlarsa ilerisi için umut verirler.
Zuhal Topal: Fox’ta Esra Erol’un yerini doldurmaya çalışıyor. Diğerlerinden önce başlamanın avantajını kullandı ama Esra’nın reytinglerine ulaşması zor görünüyor.

Hayırlı işler sinema sezonu

Sadece televizyonda değil sinemada da yeni sezon bu hafta resmen başlıyor...
Galalar peş peşe gelmeye, yeni filmler vizyona bu haftadan itibaren çıkmaya hazırlanıyor...
Sezonun açılışını bu hafta üç Türk filmi yapıyor:
1- Serhat Kılıç’ın Robinson Crusoe’yu oynadığı Robinson Crusoe ve Cuma...
2- Piyasadan Büyük Alacağımız Var...
3- Levent İnanır’ın yönettiği Karayel Poyraz...
İlk hafta ben içlerinden en çok Küba’da çekilen Robinson’u merak ediyorum...
Umarım bu sezon hiç bir film zarar etmez diyeceğim ama bu çok ütopik bir temenni olacak...
O yüzden umarım Türk sineması için iyi ve çıtanın yükseldiği bir sezon yaşarız...

Muhteşem Yüzyıl sergisi, Katar’dan sonra Rusya’da

Maslak’taki Uniq İstanbul’da geçen yıl açılan “Muhteşem Yüzyıl” sergisinin Katar’da sergileneceği haberleri çıktı medyada.
Zaten hazırlayanların hedefi en başta buydu; sergiyi dünya turnesine çıkarmak...
Katar haberlerine bir ek bilgi de ben vereyim.
Katar’dan sonra Deri Tanıtım Grubu’nun öncülüğünde Rusya’da da 4-5 şehre gidecek “Muhteşem Yüzyıl” sergisi...
“Muhteşem Yüzyıl”ın gücüyle Türk derisinin tanıtımı da yapılacak Rusya’da.
Sadece Katar ve Rusya değil, dünyanın dört bir tarafında hayranları oluştu bu dizinin, global bir fenomene dönüştü.
“Muhteşem Yüzyıl” sergisi de nereye giderse gitsin büyük ilgi görür.
Bu arada hâlâ görmediyseniz mutlaka görün bu sergiyi.
Ben, küçük hatıra eşyalarından balmumu heykellere, dekordan atmosferine kadar bu kadar iyi bir sergi görmedim Türkiye’de...