Eşek bile aynı çukura iki kez düşmez

İster ahmaklık deyin, ister aptallık...
Bizde insan hayatı en değersiz şey olduğu için aynı hataları tekrar tekrar yaprız.
Bakın haziran ayında Yenikapı’daki Halkalı-Sirkeci tren hattı için kullanılan üst geçide İETT otobüsü çarptı...
Otobüs patladı, sıkıştırılmış doğalgaz tüpü 300 metre öteye fırladı.
Allah’tan içinde yolcu yoktu da kimseye bir şey olmadı.
Olabilir, hatadır, dikkatsizliktir...
Benzer bir olay bu yaz Londra’da da olmuştu...
Peki dün yine Yenikapı’da, aynı üst geçide polis ve zabıtaları taşıyan İETT otobüsünün çarpmasına ne diyeceğiz...
Bu kez 26 yaralı var, bir polis memurunun durumu ağır...
Peki şimdi buna ne diyeceğiz?
İstanbul Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Eminönü Belediyesi’nin konuyla ilgili akla yatkın nasıl bir açıklaması olabilir...
Demek ki haziranda yaşanan ilk kazadan sonra yanan otobüsü kaldırmaktan başka kimse bir şeye dönüp bakmamış...
Yıllar içinde köprü mü alçaldı, asfaltlama çalışmalarından dolayı yol mu yükseldi, yeni İETT otobüslerinin boyu mu yüksek de bu kaza meydana geldi...
O zaman da yazdığımız bu sorulara bir yetkili merak edip baksa ve çözüm getirse dünkü kaza meydana gelmeyecekti...
Eşek bile aynı çukura iki kez düşmez...
Kenarından dolaşır, durur, geçmez...
Biz ise bu şehirde eşek yerine konmaya devam ediyoruz...

Salla salla ipe diz

Dünyanın en kolay işlerinden biri Türkiye’de futbol yorumcusu olmaktır...
Bu iş için gerekli tek meziyet iddialı bir şekilde ekrana çıkıp sallamaktır...
Ne olursa olsun yeter ki net şekilde salla...
Son bir örnek:
Bilic, Beşiktaş’tan gönderilip, West Ham United’a gidince “6 hafta sonra oradan da kovulur” yorumları yaptılar...
Peki 6 haftada Bilic ne yaptı?
Arsenal’i evinde 2-0, Liverpool’u evinde 3-0, bu hafta da lig lideri Manchester City’i evinde 2-1 yendi...
6. hafta sonunda 12 puan toplayıp Premier Lig ikinciliğine yükseldi...
Şimdi de diyorlar ki, “Klasik Bilic başlangıcı işte... Lige iyi başlar sonunu asla getiremez... Beşiktaş’ta da böyle iyi başlamıştı...”
Salla birader salla, nasıl olsa bu kadar sallamaya bir şeyi tutturursun...

D’li gibi sevmek ruhumuzda var

Kanal D’nin yeni sezon tanıtım filminde en çok şunu sevdim ben...
Müslüm Gürses’in Hangimiz Sevmedik şarkısında yer alan “Deli gibi sevmek ruhumuzda var” sözlerini bulup yakalamak. Kanal D’ciler de alıp bunu üzerine inşa etmişler filmi, D’li gibi sevmek ruhumuzda var diyerek...
Önce Kanal D’ye cuk oturan şarkıdaki bu sözü bulup çıkarını tebrik etmek gerekiyor...
Sonra da tanıtım filmini çeken ekibi...
Kanal D’nin tanıtım filmini izledikten sonra açtım şarkının orijinalini dinledim...
Önce Müslüm Gürses’e rahmet diledim, bu güzel şarkıları kazandırdığı için bize...
Sonra da Kanal D’ye yeni sezonda başarılar...

Kadınlar Demir’i döverken

Dün sosyal medyada neredeyse kadınların tamamı Demir Demirkan’ı dövüyordu...
Ayşe Arman’a verdiği röportajda Sertab’la 18 yıllık ilişkisini ‘beşik kertmesi’ olarak değerlendirdiği, ‘ayrılmasam ölüyordum’ dediği, ilişkisini proje gibi anlattığı için...
Esra Erol bile dayanamayıp, “18 yıldır aklın neredeydi” diyerek yuh çekti Demir Demirkan’a...
8 ya da 10 yıl önce ayrılsa yine aynı şeyi demeyecek miydik...
Demir Demirkan’ın döven kadınların atladığı bir şey var...
Bir erkeğin henüz 24 yaşındayken kendisinden 7 yaş büyük bir kadınla birlikte olması ve bu ilişkiyi 18 yıl sürdürmesi kolay değildir...
Eninde sonunda kendini hapsolmuş, özgürlükleri kısıtlanmış ve baskı altında hisseder...
Erkeğin doğru berberlik/evlilik yaşı 35’ten önce değildir...
Demir’le Sertab 10 yıl geç tanışmış olsalar belki de hayatları boyunca mutlulukları bozulmayacaktı...

Özel halk otobüslerinde 65 yaş üstüne taciz var

Özel halk otobüsleri 65 yaş ve üstü vatandaşları 3 yıldır ücretsiz taşıyordu ve bu duruma şiddetle itiraz ediyorlardı...
“Neden bizim cebimizden çıkıyor onların parası” diyerek.
Sonunda geçen hafta Maliye, 65 yaş üstü yolcular için Özel Halk Otobüsleri’ne belli bir ücret ödemeyi kabul etti.
Ancak 65 yaş üstü vatandaşların çilesi bitmedi.
Hala özel halk otobüsü şoförlerinin sözlü tacizine uğruyorlar, hala aşağılanıp, ikinci sınıf insan muamelesi görüyorlar.
Çünkü Maliye’nin ödeyeceği söylenen ücretten memnun değil özel halk otobüsleri.
Maliyenin her 65 yaş yolcu için 1 lira vereceği söyleniyor, şehre göre de değişecek bu ücret, ÖHO’lar ise İstanbul’da 1,5 lira istiyor.
7 Ekim’de rakam belirlenecek...
Bu arada yaşlı vatandaşların duraklarda suratına kapıları kapatıyorlar...
Kart basarlarken, “Hadi hadi geç şuraya” diye aşağılıyorlar.
“Yine burası huzurevine döndü” diye sözlü tacizde bulunuyorlar.
Annemin de bir-iki kez başına gelmiş benzer şeyler...
“Cüzdanımdan parayı çıkarıp şoförün suratına atasım geldi. İnsan kendini o kadar kötü hissediyor” dedi...
Toplu taşımalarda yaşlılara saygı, kalkıp yer vermek bize ilk öğretilen şeylerdi...
Şimdi bırakın yer vermeyi şoförler tarafından hakarete uğruyorlar...
Para bu kadar mı her değerimizi satın alan bir şey oldu...