Önceki gün mail adresime, sonradan TRT spikeri Fulin Arıkan olduğunu öğreneceğim iç çamaşırlı bir kadının fotoğrafları geldi, konu bölümünde sadece "TRT spikeri" yazıyordu.
Adresi tanıdık olmayan mail’e sadece "rezalet" notu iliştirilmişti.
Mail’e ekli dosyayı açınca beyaz iç çamaşırlarıyla yatağa uzanmış bir kadının dört kare fotoğrafıyla karşılaştım.
Üstünde "Yorumsuz" yazıyordu.
Fotoğrafların altına ise "Hafta sonu rezervasyon" gibi iğrenç bir not düşülmüş, bir de cep telefonu numarası eklenmişti.
TRT sitesinden alınmış ve üzerinde "Fulin Arıkan’la Ana Haber Bülteni hafta içi her gün 19.30" yazan banner da eklenmişti dosyaya.
Fotoğrafların kime ait olduğu tam belli olsun diye. Cep telefonunu çevirince gerçekten de karşımıza Fulin Arıkan çıktı.
Mail ve fotoğraflardan bahsedince de başladı ağlamaya.
Haberi dünkü Hürriyet’te yer aldı, Arıkan "Bu fotoğraflar bir yıl önce boşandığım, profesör olan eski eşim Kaan Erler tarafından internet ortamında dağıtıldı" diyor.
Eski eş Erler ise bu iddiayı reddetmesine rağmen şüpheler eski eşin üzerinde toplanmış durumda.
Çünkü fotoğrafların çekildiği yer, evli oldukları dönemde yaşadıkları evin yatak odası.
Eski eş, yeni eş, sevgili, tek gecelik ilişki her neyse hiç fark etmez.
Her kim ki birlikte olduğu kadının fotoğraflarını intikam almak için internette yayıyorsa, erkeklikten zerre nasibini almamış demektir.
En mahrem anları ortalığa saçmak, kızıyla beraber yaşayan bir kadını en zayıf noktasından vurmak, bırakın erkekliği insanlığa sığmaz.
Bu tür suçlara en ağır cezalar verilmeli.
Yoksa kimsenin kimseye güvenmediği, yatak odasına bile şüpheyle adım atacağımız bir dünyada yaşamak çok sıkıcı.
Hüsnü’ye sigara tepkisi
Dün gazetenin telefonları susmadı.
Arayan Kelebek okurlarının hepsi, bebeğinin yanında sigara içen Hüsnü Şenlendirici’ye tepki gösteriyordu.
Daha bir yaşında olmayan kızının yanında ağzından sigarayı düşürmeyen Hüsnü Şenlendirici, fotoğraflarının, görüntülerinin çekildiğini bilmesine rağmen istifini bozmadı.
Açık havada olması da durumu kurtarmıyor.
Çocukların yanında sigara içilmeyeceğini birilerinin Hüsnü’ye öğretmesi gerekiyor.
Bu vesileyle Kelebek okurlarının ne kadar duyarlı olduğunu bir kez daha anladık.
Hassasiyetlerine teşekkür ediyoruz.
Futbola Türkçe terimler
TBMM Araştırma Komisyonu, spor terimlerinin anlaşılmadığını ve Türkçeleştirilmesi gerektiğini düşünüyor.
Merak ediyorum, komisyonun değiştirilmesini önerdiği korner, faul gibi terimleri anlamayacak bir futbolsever var mı acaba?
O terimi anlamıyorsa, zaten izlediğini anlamıyordur; Türkçe yapsanız da, Çince yapsanız da anlamaz zaten.
Korner ve faul dışında, ofsayt, frikik, averaj, dripling, pres, basketbolda ise smaç, ribaund, blok, turnike gibi terimlerin anlaşılmadığını düşünüyormuş komisyon.
Galiba o komisyonda futbol ve basketbol izleyen kimse yok.
Kaldı ki köşe vuruşu, serbest vuruş gibi Türkçe kullanılan terimler de var futbolda.
Keşke önerdikleri Türkçe karşılıkları da söyleselerdi de daha çok eğlenseydik.
Yıllar önce otobüse çok oturgaçlı götürgeç denmesi önerilmişti.
Merak ediyorum planjon ya da ribaund için ne diyeceğiz; uçmalı top kapmaca mı?