Emine’nin gülen yüzü...

Elazığ depreminin sembol ismi oldu UMKE’de görevli Emine Kuştepe.
Enkaz altındaki Azize Çelik’le yaptığı telefon konuşmasıyla, yine enkaz altındaki diğer yaralıyla Kürtçe konuşmasıyla tüm Türkiye’nin kalbinde taht kurdu.

Dün sabah TV8 koridorlarında karşılaştım kendisiyle.

Ben eski bir dostu görmüş gibi hemen eline sarılıp tebrik ettim.

O da meğer benim televizyon programlarımı izlermiş.

“Fotoğraf çektirebilir miyiz?” deyince, “Asıl ben istiyorum” dedim ve bu kareyi çektik.

Ayaküstü biraz konuştuk...

Enkaz alındaki depremzedeleri hayata bağlayan Emine Kuştepe’nin hayat enerjisine, gülen yüzüne bayıldım.

Onun enerjisi ve gülen yüzünü yakından gördükten sonra Azize Çelik’i hayata bağlama çabasındaki doğallığı çok daha iyi anladım.

Adıyaman Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı UMKE’de görev yapan Emine Kuştepe, deprem haberini duyar duymaz soluğu Elazığ’da almış.

Giderken de babasıyla helalleşmiş ve iki oğlunu babasına emanet etmiş.

Üzerinde görevini yapmanın ve insan hayatı kurtarmanın büyük mutluluğu vardı.

Emine’nin bu gülen yüzü hepimize çok iyi geldi.

 Emine Kuştepe: Enkaz altına da girdim...

 UMKE görevlisi Emine Kuştepe’yle sohbetimiz sırasında deprem olduğunda nerede bulunduğunu, kurtarma çalışmaları sırasında neler yaşadığını sordum.

Hem bana hem de bizim ekibe şunları anlattı:

“Ben de fay hattında yaşıyorum. Adıyaman’da depremi yaşayan biriyim.

Elazığ depremini Adıyaman’daki evimde hissettim. Yaklaşık bir dakika sürdü. 

Cep telefonuma baktım o an, ekranı yoktu.

İletişim kurabileceğim hiçbir şey yok...

Direkt ‘Emine kalk hazırlan, Adıyaman yerle bir oldu’ dedim. 

Hemen UMKE kıyafetlerimi giydim, babam Veysel Kuştepe’ye telefon açtım.

‘Baba iyi misiniz, annem iyi mi?’ diye sordum.

‘Baba bana bir şey olursa çocuklarım sana emanet’ dedim. Her zamanki gibi vedalaştım onunla.

Evlat bambaşka bir şey. Evlatlarımın sesini duymadan, annemin sesini duymadan yola çıktım. ‘Herkes sana emanet. Çocuklarım, çocuklarındır’ dedim. 

Ben Azize hanımın oğlunun yanına da girdim. Enkaz altına.

Herkes bana ‘Nasıl girdin?’ dedi. Bu cüssemle girdim.

Beton blok çocuğun kafasına dokunuyordu. ‘Abla sen yanımda kal, çalışmalar öyle devam etsin’ dedi.

Azize Hanım’a ‘Sen annesin, sen güçlüsün, sen yapabilirsin’ dedim.”

 UMKE gönüllüsü olmak

 Azize’yi hayata bağlayan Emine Kuştepe’nin ardından dünkü Hürriyet’te UMKE (Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi) gönüllüsü olmak için başvuruların arttığı haberi vardı.

Doğru...

UMKE’de gönüllü olmak, bir doğal felaket anında insanlara yardım eli uzatmak isteyenlerin sayısı artıyor.

Dün UMKE Genel Müdürü Semih Korkut’a canlı yayında sordum bu konuyu; “Herkes UMKE gönüllüsü olabilir mi?” dedim. “Hayır” dedi...
UMKE gönüllüsü olabilmek için sağlık personeli olmak gerektiğini söyledi.

Sağlık görevlileri arasından gönüllü olanların eğitimden geçirildiğini ve daha sonra UMKE kadrolarına dahil edildiğini anlattı.

Emine Kuştepe de Adıyaman Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı UMKE’de görev yapıyor zaten.

 60 milyon lira...

 Elazığ depreminin ardından Acun Ilıcalı ilk uçakla İstanbul’a geldi ve aynı gece ekranda “TV8’de Tek Yürek” kampanyasını yaptı.

Pazar gecesi canlı yayında 60 milyon liranın üzerinde para toplandı.

Bu kadar hızlı davrandığı ve böyle büyük bir para topladığı için ilk tebrik Acun’a... Sonra 10 liralık SMS’ler yağdıran milyonlara...

Sonra da iş, sanat ve spor dünyasının ünlülerine...

Dayanışma böyle olur işte. Millet böyle olunur.