Demet Akbağ’ın tacize söyleyecek sözü yok mu?

Beykoz Kundura’da yeni açılan sinema salonu Kundura’yı sahibi Serpil Yılmaz, mimar ve yardımcılarıyla birlikte gezdik.

Yaz başından bu yana dizi sektörü karışmış, bir taciz skandalıyla çalkalanıyor.
Konuyla ilgili yönetmenler, yapımcılar, bildiriler hazırlıyorlar...
Neredeyse herkes konuyla ilgili konuşuyor, konuşmayan bir tek kurum var: Her fırsatta dizi emekçilerinin haklarını aradığını söyleyen Oyuncular Sendikası...
Savcılığın takipsizlik kararı vermesinden sonra yine oyuncular, senaristler “Biz takipteyiz” diye etiket oluşturuyor...
Bildiriler yazıp, imzalar atıyorlar ama Oyuncular Sendikası’nın söyleyecek tek bir sözü yok...
Sakın yanlış anlaşılmasın, taciz iddiasıyla suçlanan oyuncuyu “eleştirin” demiyorum ama çıkın konuyla ilgili bir şey söyleyin.
Demet Akbağ’ın ve sendika üyesi anlı şanlı oyuncuların tacizle ilgili söyleyecek tek bir sözü yok mu?
Herhalde bitmeyen yaz tatiline çıktılar ki konudan haberleri yok.
Oysa meslek örgütlerinin bu tür durumlarda yapması gereken ilk şey, hemen konuyla ilgili tavrını açıklamaktır.
“Savcılık kararını bekliyoruz” deyin.
“19 yaşındaki set çalışanının yanındayız” deyin...
“Setlerden tacizi söküp atacağız” deyin...
Ne derseniz deyin ama bir şey deyin!
Bir tek Oyuncular Sendikası gibi olayı görmezden gelmeyin.

Kundura’nın salonları

Beykoz Kundura’ya ne zaman gitsem şaşıracak bir şeylerle karşılaşıyorum.
Geçen hafta da Hakan Yılmaz’la röportaj için gittim.
Buranın kurucusu ve sahibi Serpil Yılmaz’la karşılaşınca, “Mutlaka size göstermem gereken bir şey var” dedi.
Bu sefer de Beykoz Kundura’daki 220 kişilik sinema salonunu tamamlamışlar.
Yine tarihi bir binanın içinde, fuayesi, girişi, salonuyla kendine has bir sinema salonu ortaya çıkmış.
Vizyon filmleri gösterilmeyecek burada...
Özel gösterimler, küçük galalar, dizilerin ilk gösterimleri gibi etkinlikler düzenlenecek.
Bu yaz, “Bir Yaz Gecesi Sineması” adı altında açık havada film gösterimleri yapmışlardı Beykoz Kundura’da...
Bu tür etkinlikleri kış sezonunda da bu sıcak salona taşıyacaklar.
Eylül ayında düzenleyecekleri küçük bir davetle açılışını yapacaklar buranın.
2019’da ise sürprizin büyüğü gelecek ve yine tarihi dokuda çok güzel bir tiyatro salonu açacaklar.
Onun inşaatını da gezdim, gördüm...
Zaten Serpil Hanım gelen her tanıdık simaya evini gezdirir gibi gezdiriyor ve yaptığı bu yenilikleri gösteriyor.
Benden bir gün önce de Haluk Bilginer’e gezdirmiş salonları, o da benim gibi çok beğenmiş.

Hoş geldin sonbahar

Ağustos’un 15’i yaz, 15’i güz derler.
Bugünden itibaren zaman zaman havada hafif bir esinti, güneş batınca bir ürperti hissederseniz şaşırmayın;
Sonbaharın ayak sesidir o.

Seren’e 2.5 milyon euro’luk düğün hediyesi

Seren Serengil’le Yaşar İpek, hafta sonu Bodrum’daki evlerinde yakın dostlarına bir düğün yemeği verdi.
Bu üçüncü düğün kutlaması oluyor.
İlki Şile’deki nişan töreniydi, çiftin yüzüklerini de ben takmıştım.
Daha sonra Monaco’da evlendiler.
Şimdi de Bodrum’daki evlerinde düğün yemeği düzenlediler.
“Kutlamalar bitmeyecek mi” diye sordum; “Bunlar Seren’inki, İstanbul’da da ben yapacağım” dedi Yaşar.
Balayına da Vietnam’a gideceklermiş.
Bu arada Gündoğan’da Seren’in bu yaz oturduğu kiralık evin müthiş bir malikane olduğunu da görmüş olduk.
Böyle birer dönüm içinde 5 ev varmış, evleri yapan aileyle de tanıştım.
Fiyatı 2.5 milyon euro’ymuş evin. Kurdaki dalgalanmadan sonra 1.5 milyona düşmüş fiyatı.
Seren’in annesi Nevin Hanım, İstanbul’daki bir evini takas yapıp üzerine de 500 bin dolar vererek Seren’e düğün hediyesi olarak alacakmış bu evi.