Hadi İtalyan restoranlarında neyse de, artık köşebaşındaki esnaf lokantasında bile makarna çeşitleri İtalyanca isimle anılır oldu ya, bu kadarı tahammül edilir gibi değil...
Çubuk makarna yıllar önce spagetti olmuştu zaten.
Şimdi 40 yılın düdük makarnası oldu penne...
Diyelim bir restorana gittiniz, es keza penne yerine "Düdük makarnası istiyorum" dediniz, bittiniz!
Ya garson ya masadakiler dayak yemişten beter yapar sizi.
Bu düdük makarnanın kısa kesilmişine de maccherone diyeceksiniz haberiniz olsun.
En çok da şu erişte koyuyor bana.
Çocukluğumda anneannem kurutmak için dama sererdi, şimdi adı oldu taglietelle.
Kalınca kesilmiş yumurtalısı da var bu eriştenin; linguine dediğimiz...
Zaten anneannem bile unuttu eriştenin adını, "Nerde o eski linguine’ler" diye anlatıyor artık.
Bitti mi mönü?
Biter mi...
Burgu makarnayı fusilli diye kaynatıyor annem evde...
Fiyonk makarna oldu farfalle...
Çimdik mantı tortellini...
Bildiğimiz mantı ravioli...
Hatta sigara böreği cannelloni...
Geçtim Paper Moon’u, La Pergola’yı, esnaf lokantasında bile durum böyle.
Özenti aldı başını gitti...
Bu kadarına pes artık!
Ya oturup İtalyanca öğrenin ya da bir süre sonra aç kalacaksınız, benden söylemesi...
İDO’ya kapalı devre yayın lazım
İstanbul Deniz Otobüsleri’ndeki televizyonlarda neden sürekli Samanyolu TV açık yazım üzerine İDO bir açıklama gönderdi.
Gemilerde prensip olarak NTV, CNN Türk ve 24 haber kanalları açık tutuluyormuş.
Ancak hareket halinde görüntü bozulduğu zaman yolcuların tercihleri devreye giriyormuş.
Yani kumandayı kapan istediği kanalı izlettiriyor yolculara.
Benim itirazım tam da buna işte.
Yolcunun insiyatifine bırakılır mı bu iş?
Bırakılırsa kimi STV’yi açar, kimi Saadet Partisi’nin kanalını, kimi de İşçi Partisi’nin...
İDO hem bu başıbozukluğun önüne geçmek hem de yolcularına daha net bir yayın izletmek için kapalı devre tv yayınına geçmeli.
Tıpkı havaalanlarında, alışveriş merkezlerinde, metroda olduğu gibi...
Bu kapalı devre yayını bir haber kanalına ihale ederlerse, üste para da kazanırlar.
Beyefendi listesi
Dün yayınladığım beyefendiler listesine okurlardan çeşitli itirazlar geldi.
En büyük itiraz Fatih Terim ve Haşmet Babaoğlu’na...
Biri İsviçre maçındaki kavganın mimari, diğeri Nişantaşı’nda kafe bastı diyorlar...
Ve ekliyorlar; Beyefendilik kıstasları ne zamandır değişti?