Çocuklara bayramdan çocuklara tecavüze...

Ramazanoğlu’nun açıklamasını ben de sevmemiştim...
Ensar Vakfı’na sahip çıkmak, hizmetlerini takdir etmek başka, yaşanan tecavüz vakalarının peşine düşmemek başka şey...
İşte Kocaeli’nde tecavüze uğrayan ve 11 gündür yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren 3 yaşındaki bebek dün hayatını kaybetti...
Annesi tarafından merdivenden düştü denilerek hastaneye kaldırılan bebeğin tecavüze uğradığını tespit etmişti doktorlar...
Anne ve sevgilisi çıkarıldıkları mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı...
İşin içyüzünü bilmiyoruz...
Ama bilinen acı gerçek; 3 yaşındaki çocuğun tecavüze uğradığı ve bu yüzden hayatını kaybettiği...
Çocuklara yönelik istismar ve tecavüzün sürekli arttığı dönemde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na düşen, bu işin üzerine ciddi ve sistemli şekilde gitmektir...
Tecavüz vakalarına karışan kim olursa olsun en ağır şekilde cezalandırılmasını sağlamaktır...
Yoksa, çocuklara bayram armağan edilen bir ülkeden çocuklara tecavüz edilen bir ülkeye dönmemizin ayıbı hepimize yetecek...

Türk işi ölüm...

Sevgilinle, eşinle, arkadaşınla oturmuşsun İstanbul’un en güzel manzaralarından birine...
Ortada yağmur yok, fırtına yok, kar yok...
Pırıl pırıl bir havada bir yandan çayını yudumlayıp bir yandan Boğaz’ı seyrediyorsun...
Tam o sırada oturduğun toprak kayıyor ve altında kalarak ölüyorsun...
Dünyada örneğine ender rastlanan tam bir Türk işi ölümdür bu...
Hep söyleriz ya “bedava yaşıyoruz” diye, herhalde ortak hafızamızın ürettiği en doğru laflardan biri budur...
İstanbul
Valisi Vasip
Şahin, “Arkadaşlar incelemelerden sonra yıkılma sebebini
ortaya çıkaracaklar” açıklaması yaptı...
Sebebi ortaya çıksa ne olacak ki?
“İhmal sonucu ölüme sebebiyet verme”den kim ne ceza almış ki 2 kişinin öldüğü Gülhane göçüğünden ceza alan olsun...

Evlilik programları kendini yok edecek

Bu gidişle ne iktidarın eleştirilerine ne de RTÜK’ün müdahalesine gerek kalacak; evlilik programları kendi kendini yok edecek...
Geçen hafta Zuhal Topal’la Seda Sayan arasında yaşanan tartışma, bu gidişatın en çarpıcı örneği oldu...
Zuhal Topal’ın programında “Türkiye’de şehitler varken oynanır mı?” diyen damat adayının, Seda Sayan’ın ekibinden 4 bin 350 lira aldığı iddia edildi...
İddianın kendisi bile korkunç...
RTÜK’ün tüm evlilik programlarını bitirin diye kanal yöneticilerine baskı yaptığı...
Önümüzdeki yıl evlilik programlarının devam edip etmeyeceğinin
belli olmadığı bir dönemde, evlilik programları biz bu işin içinden nasıl çıkacağız diye düşünmek
yerine birbirlerinin kuyusunu kazmaya çalışıyorlar...
Düşen uçakta hangimiz daha yükseğe zıplayacağız yarışındalar hâlâ...

Uber’in “yasak” olduğu şehir...

Barcelona’ya son seyahatimde telefonumdaki Uber uygulamasını açtım, araç çağıracağım otelin önüne...Haritaya bakıyorum bakıyorum ortada Uber taksisi yok...Otelin resepsiyonuna dönüp sordum, “Uber’de neden araç bulamıyorum” diye...“İllegal olduğu için bizde yaygın olarak kullanılmıyor” yanıtını verdi...Gerçekten de hiç Uber kullanamadım Barcelona’da...Katalanlar kendi kültürleriyle ilgili her şeyi olduğu gibi taksilerini de iyi koruyorlar anlaşılan...

Burcu’ya soru...

Burcu Kara, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nin davetlisi olmuş ve Kütüphaneler Etkinliği’nde öğrencilerle söyleşiye katılmış...
Üniversite öğrencisinin sorduğu soru şu:
“Bebek haberlerinizi okumamız yakın mı?”
Burcu Kara cevap vermek yerine gülmeyi tercih edince “Hamileyim gülüşü mü bu?” diye sorusunda ısrarcı olmuş aynı öğrenci...
Eğer ileride bir magazinci olacaksa öğrencinin soruları güzel...
Ama bir üniversite öğrencisinden, magazinin dibine vurmak dışında başka sorular da duymak istiyor insan...