CHP Aydın Milletvekili Özlem Çerçioğlu, geçtiğimiz hafta Meclis’te bir soru önergesi vererek CINE5’in şifreli yayınlarına neden son verdiğini sordu...
Kanalın şifresiz olması yönünde rapor hazırlayanlardan biri ve halen kanalın yayın yönetmeni olarak, kafalardaki soru işaretlerini ilk elden giderebilirim...
Birincisi CINE5’in şifresiz kanal olması, TMSF yönetimiyle birlikte gündeme gelmiş yeni bir şey değil.
Erol Aksoy döneminde de kanalın şifresiz olması yolunda çeşitli çalışmalarımız olmuş, bu yönde prototipler bile hazırlamıştık...
Biliyorduk ki, maçların gitmesi, iyi filmlerin azalması, Digitürk’ün çıkışıyla son dört yılda hızla eriyen abone sayısı karşısında bu kaçınılmaz bir sondu...
2006 yılı başında şifreli yayın için ödenen uydu kirasıyla, şifreli yayın için aboneden alınan para artık kafa kafaya gelmeye başlayınca nihai kararı verdik.
Hem uydu kirasından vazgeçtik, hem de abone gelirinden...
Dolayısıyla Çerçioğlu’nun iddia ettiği gibi, CINE5’in "önemli sayıda üyeye sahip olduğu" doğru bir bilgi değildir..
Diğer yandan son iki yıldır CINE5, yayınlarının yüzde 60’ını şifresiz sürdürüyordu.
Yemek, sağlık programları, talk show’lar ve at yarışları zaten şifresizdi.
Ancak bu yarı şifreli-yarı şifresiz durum, yıllardır kanalın reklam almasının önündeki en büyük engeldi...
Tamamen şifreyi kaldırmak, reklam ve sponsorluk geliri konusunda CINE5’in önünü açacaktı...
Çerçioğlu, "Yayına giren programlar konusunda kimin hangi kritere göre karar verdiğini" desormuş...
Bu sorunun birebir muhatabı olarak yanıt vereyim:
CINE5 yaklaşık iki aydır şifresiz yayın yapıyor.
Bu sürede reklam ekibi kurduk, Ceyhun Yılmaz Show, Ali Atıf Bir ve Seray Sever’le Başka Yerde Yok, Uçuk Öğretim Fakültesi, Bagıl, Bedirhan Gökçe’yle 3. Sayfa, Yonca Ebuzziya ile Çizgi gibi yapımlarla program sayımızı yaklaşık 20’ye yükselttik.
Bu haftadan itibaren şifresiz filmler ve diziler de yayına başlıyor...
Tüm bunları her geçen gün değer kaybeden CINE5’in izlenme oranını ve reklam gelirini yükseltmek, satış aşamasındaki kanalın değerini artırmak için yaptık.
Son olarak şunu da belirtmeliyim; CINE5’teki görevime TMSF sonrasında gelmiş değilim...
2000 yılında Erol Aksoy yönetimiyle anlaşarak Star’dan CINE5’e geçtim.
Dört yıl Erol Aksoy’la çalıştıktan sonra son iki yıldır TMSF yönetimiyle birlikteyiz...
Bu yüzden bir gazeteci olarak CHP milletvekilinin haksız eleştirisine karşı tüm bunları bu kadar rahat yazabiliyorum.
Tam boy Debra
Amerika’da öğrencisiyle cinsel ilişkiye giren ve güzelliği sayesinde cezadan kurtulan öğretmen Debra LaFave için demiştim ki;
"Türkiye’de ve dünyada güzellik her zaman rating yapıyor.
Şimdi Debra, Playboy’a da soyunur, oyunculuk da yapar ama kadının tek boy fotoğrafını görmedik, belki de sadece yüzü güzeldir"...
Sağolsun böyle durumlarda okurlardan hemen yardım gelir...
Meğer Debra, zaten bu işlere meraklıymış; daha 18 yaşındayken Florida’da yayın yapan Makes & Models adlı derginin 1999 Mayıs sayısına soyunmuş, motorsiklet üzerinde pozlar vermiş...
Okurlar benim merakımı giderdi, ben de sizinkini gidereyim dedim...
İşte "tam boy Debra"...
Ne dersiniz, siz de avukatı gibi "hapiste yatması için fazla güzel" olduğunu mu düşünüyorsunuz...