Charlie’nin meleği

Bugün köşe ölüm ilanı gibi oldu, ama dün bizim 80’ler kuşağı için gerçekten kara bir gündü...

Michael Jackson kadar Charlie’nin Meleği Farrah Fawcett da ikonlarımızdan biriydi.
Hatta Farrah Fawcett’ın Türk toplumu üzerindeki etkisi çok daha fazlaydı.
şimdi söyleyeceğime genç arkadaşlar gülecek ama 80’lerde bu ülkede, kuaförlerde “Farrah saçı” diye bir model vardı.
Her kadın saçlarını yandan ayrılmış, uçları havaya doğru kalkmış vaziyette yaptırır, meç attırırdı.
Çünkü Fawcett ev kadınlarının bildiği en ünlü Hollywood starı, erkek izleyici içinse televizyonun ilk büyük seksi sarışınıydı.
Beni ölümüyle en çok şaşırtan ne oldu biliyor musunuz?
Tüm bu şöhreti Charlie’nin Melekleri’nin sadece üçte birinde oynayarak elde etmesi...
Meğer sadece 29 bölümde oynamış.
Ben 116 bölüm çekilen dizinin hepsinde var zannediyordum Farrah Fawcett’ı...
Düşünün 80’ler kuşağının hafızasına ne kadar güzel ve güçlü çakıldığını...

Michael’ın gözlüğü

Hayatın boyunca izlediğin en etkileyici konser hangisiydi diye sorsanız; 93 yazı sonunda Michael Jackson’ın ınönü Stadı’nda verdiği konser derim./images/100/0x0/55eb593df018fbb8f8bb74ac
Sonraki yıllarda pek çok büyük sanatçıyı sahnede izledim ama hiçbiri Michael Jackson’ın o konserinin yerini tutmadı.
56 bin kişinin üzerinde seyirci vardı statta ve Türkiye’de yapılmış tüm zamanların en etkileyici konseriydi.
Madonna da dahil olmak üzere sonra kimse ama kimse bu konserin üzerine çıkamadı.
Türkiye o yıla kadar böyle büyük sanatçılara ev sahipliği yapmamıştı...
Tıklım tıklım stat konserleri yoktu...
Dünya starlarını ilk kez görme özlemi vardı...
Üstelik Michael Jackson efsaneydi...
Bizler 20’li yaşlarımızdaydık.
Böyle bir iklimde, saatlerce stada girebilmek için kuyruklarda beklemiştik.
O konseri saha içinde izleyen şanslılardandım.
Bugün gibi hatırlıyorum sahneye ilk çıktığında seyirci çığlık çığlığa bağırırken heykel gibi hiç kıpırdamadan durduğunu...
Bir anda sağ tarafına döndü ınönü Stadı’nda Kapalı yıkıldı, o hâlâ heykel gibi...
Aniden soluna döndü, Numaralı yerle bir...
Seyirci tribünlerden atlayacak neredeyse.
Yavaşça gözündeki Police marka güneş gözlüğünü çıkardı, fırlatıp attı seyirciye ve Jam’i söylemeye başladı.
Sonraki yıllarda Cem Yılmaz bunun dalgasını çok geçti ama inanılmaz etkileyiciydi sahnedeki performansı.
O yıl Dangerous turnesi kapsamında tüm dünyada verdiği 69 konserde, 3,5 milyon seyirci toplayarak rekor kırmıştı Michael.
ıstanbul’a tek gelişiydi o turne, eminim benim gibi o gün ınönü Stadı’nda bulunan 56 bin kişinin hafızasında da sıkı bir yer edinmiştir.
13 Temmuz’da Londra’da başlayacak 50 konserlik dünya turnesiyle eski şaşaalı günlerine döner mi acaba diye beklerken ölüm haberi geldi...
Aldığı ilaçlarla, geçirdiği operasyonlarla sürekli kendini değiştirmeye çalışan Michael Jackson ölüm gerçeğini değiştiremedi.
Gözlüğü kimdedir acaba?..

Orhan Pamuk’a kalem

Faber Castell’in patronu Kont Anton Faber’le buluşmamızın üzerinden epey zaman geçti.
Ben ona Orhan Pamuk’un kitaplarını elle yazdığını anlatınca Kont, “Bunu Pamuk’a iletir misin” diyerek şık bir Faber Castell kalem hediye etmişti.
Pamuk’un Kar kitabının Almanca baskısını da almış, “Benim için imzalatırsan sevinirim” demişti.
O günden beri Kont’un hediye gönderdiği kalem bende, Orhan Pamuk’la bir türlü buluşamadım.
Baktım geçen gün Cihangir Symrna’da oturuyor, “Bir yere kaybolmayın, Kont’un hediyesini getireceğim” dedim.
Koştum aldım evden kalemi-kitabı...
Kalemi Pamuk’a verdim, teşekkürüyle beraber imzaladığı kitabı da Nürnberg’e Kont Anton Faber’e gönderdim...
Oh be, geç de olsa üzerimden yük kalktı.
Yazarın Tüm Yazıları