Cem’e yapılan haksızlık

Cem Yılmaz’ın bu ülkeyi sevmediğini kim söyleyebilir...
Ağaçla, Kaz Dağları’yla ilgili paylaşım yapmış, Mehmetçik’le ilgili yapmamış...
Eee bağışta bulundu Mehmetçik Vakfı’na, yok onu da beğenmiyorlar...
İlla paylaşım yapacak...
Kardeşim hangi demokratik ülkede bir sanatçıya böyle pres yapılır...
Sonra da ‘filmine gitmiyoruz’ diye etiketler açıldı...
3 günlük gişesi düşük oldu diye davul zurna çalacaklar...
Ayıptır haksızlıktır...
Bu ülkenin sanatçılarına bunları yaşatmak sevgisizliktir.
Filmini beğenirsin beğenmezsin o ayrı ama filme siyaseten bakıp linç etmeye kalkmak, Cem Yılmaz’a bunu yaşatmak olacak iş değil.

Yılın düğünü

“Yılın düğünü” denir ya, bunu hak eden bir düğün hiç beklemediğimiz birinden geldi.
Gülnur Güneş’ten...
Tamam, başta Tarkan olmak üzere ünlüleri giydiren isim olarak tanıyorduk, babasının nüfuzunu biliyorduk ama Ebru Gündeş’le Tarkan’a sahnede düet yaptıracak kadar hatırı olduğunu bilmiyorduk.
Ebru Gündeş bile sahnede söyledi bunu.
Bu yüzden gönül rahatlığıyla “yılın düğünü” diyebiliriz...

Elvan’a bir zeytinyağı sorusu

Kelebek’in artık bir zeytinyağı yazarı var; Elvan Uysal Bottoni.
Yıllardır İtalya’da yaşayan, İtalyan eşiyle birlikte Roma’da oturan, İtalyan mutfağı üzerine kitaplar yazan Elvan, artık Kelebek’te haftanın iki günü zeytinyağı kültürü üzerine yazacak.
Elvan pazartesi günü yayınlanan ilk yazısında temel zeytinyağı bilgilerini anlatmıştı.
Güzel bilgilerdi ama çok zeytinyağı tüketen biri olarak benim daha çok merak ettiğim bir şey var Elvan.
Neden tıpkı şarapta olduğu gibi zeytinyağı şişelerinde de üretim yılı yazmıyor?
Aldığımız zeytinyağının kaç yıl öncesinin ürünü olduğunu bilmek, tüketici olarak hakkımız değil mi?
Tarihi eskidikçe fiyatları düşebilir zeytinyağının.
Yeni hasadın fiyatı da normalin üzerinde olabilir.
Ayrıca zeytinyağı açılmamış şişesinde bekledikçe kalitesinden kaybeder mi?
Ben 2019 hasadı olan zeytinyağlarını bekliyorum şimdi.
Piyasaya çıksa, şişenin üzerinde 2019 yazsa çok daha doğru değil mi?
Ben buna hangi markanın olduğunu bilmiyorum ama sadece bir şişede rastlamıştım.
Ne dersin Elvan?
İtalya’da nasıl bu işler?

Futbol Konseyi mi Magazin Konseyi mi?

Bu hafta ilk kez Hürriyet’in Futbol Konseyi’nde konuk olarak yer aldım.
Kenan Başaran’ın moderatörlüğünde Mehmet Arslan, Uğur Meleke ve Güntekin Onay’la birlikte haftanın futbol gündemini değerlendirdik.
Yıllardır Magazin Konseyi’nde yer alan biri olarak iki konsey arasındaki farkı yazıyorum:
◊ Magazin Konseyi daha çok kadın, Futbol Konseyi erkeğe hitap ediyor.
◊ Magazin Konseyi’nde daha çok isimler, Futbol Konseyi’nde daha çok olaylar öne çıkıyor.
◊ Magazinin ünlüleri, futbolun ünlülerine göre daha tahammülsüz.
◊ Futbolun ekonomisi, magazinin ekonomisinden daha güçlü olduğu için tartışılacak mevzusu da çok oluyor.
◊ Futbol Konseyi’nde her zaman tartışılacak bir ana konu var: Hakemler.
Magazin Konseyi’nde böyle bir ana malzeme eksik.
◊ Magazin Konseyi’nden yıllardır çok keyif alıyorum, Futbol Konseyi’nden de keyif aldım.