Candan’ın üç hali

Bu yüzden tanıtım da yapmadı, şarkılarının lansmanını da...
Geri çekildi...
Şimdi şimdi Candan’ın yeni şarkılarını duymaya başladık.
14 şarkılık bir albüm bu...
Vallahi bir albümü baştan sona aynı sesten dinlemeyi özlemişiz...
Öyle ya, moda ‘single’ şimdi...
Bul bir şarkıyı yap geç... Kim uğraşacak 14 şarkılık albümlerle...
Candan Erçetin uğraşmış ve dinledikçe güzelleşen, büyüyen şarkılardan oluşan bir albüm olmuş bu...
Ben bu albümde üç farklı Candan Erçetin gördüm...
1- Hüzünlü Candan:
“Sen”, iç acıtan Candan şarkıları vardır ya, onlardan...
“Aşk” da Candan’ın hüzünlü sesini özleyenler için... “Beklemeden”in sözleri çok güzel...
“Herkes Gibisin” derken, gazel de var...
Hüzün galiba Candan Erçetin’e en çok yakışan duygu...
Sesine de...
2- Eğlenceli Candan:
“Kim Deli”, “Yak Gemileri”, “Dalga”, “Eğlen Neşelen” ve “Yaralı Gönlüm”...
Candan Erçetin’in Balkan ezgileri taşıyan eğlenceli şarkılarını özleyenler için...
Kimi kaldırıp göbek attıracak, kimi kahkahalar attıracak kadar eğlenceli şarkılar.
Bu albümde Candan Erçetin hem eğlendirmeyi hem hüzünlendirmeyi başarmış.
3- Yalnız Candan:
“Yağmur” güzel bir yalnızlık şarkısı...
“Yalnızlık” adı üstünde...
“Milyonlarca Kuştuk”, milyonların içinde atılmış bir yalnız çığlık gibi...
“Güle Güle” tek başına çok iyi gidiyor...
“Hafif”te diyor ki Candan; “Hafif bir şarkı çalsın hafiflesin duygularımız, yetmez mi hayatta durmadan ağıtlar yakışımız...”
Çok da güzel diyor...
Milyonlarca Kuştuk albümünde Candan’ın bu üç hali de yer alıyor...

En iyi 7 şarkı

Candan Erçetin albümlerinde her zaman birden fazla şarkıyı çok sevdim ben...
“Milyonlarca Kuştuk” albümünde de öyle oldu.
14 şarkılık albümde benim İlk 7’im şöyle oldu:
1- Sen (akustik versiyon)
2- Aşk
3- Yalnızlık
4- Milyonlarca Kuştuk
5- Güle Güle
6- Hafif
7- Yak Gemileri
Not: Candan Erçetin “Milyonlarca Kuştuk” albümünün plastik formatta yaptığı son albümü olduğunu yazmış. “Değişen dünya, değişen teknoloji böyle istiyor” demiş. Şarkı yazmaya ve söylemeye devam etsin de, plastikmiş dijitalmiş fark etmez...

Fatih Terim maçı nasıl izledi?

Kıskançlıkla mı baktı ekrana?
Riera’nın sağ açıkta sahaya çıkmasıyla dalga mı geçti?
Drogba golü atınca ne hissetti?
Mancini’ye hangi gözle baktı?
86’da beraberlik gelince ayağa mı fırladı, derin bir iç mi çekti?
Sevindi mi, sinirden televizyonu mu kapadı?
Yoksa maçı izlemedi mi?
Hepsi insana dair duygular bunlar.
Juventus-Galatasaray maçını izlerken aklıma en çok takılan Terim’in ruh haliydi...

Yürümeden zayıflanmaz

Dünkü “Yürüyelim arkadaşlar” yazımla ilgili Osman Müftüoğlu’yla konuştuk.
Osman Hoca, “İnsan vücudu yürümek için tasarlanmıştır. Günde 5000 adım minimum, 7500 adım optimum, 10 bin adım atmak mükemmeldir” dedi...
Bir de şu ilginç bilgiyi paylaştı:
İnsan vücudundaki kasların yüzde 80’i karın bölgesinden aşağıda bulunuyormuş...
Bu yüzden, “Yürümeden zayıflanmaz” dedi Müftüoğlu...