Paylaş
Bundan 15 yıl önce olsa büyük olaydı ama bugün için kimseyi heyecanlandırmıyor...
Eskiden olduğu gibi ne Türk seyircisi yabancı konserlere aç (neredeyse her hafta bir star geliyor artık)...
Ne de Ricky Martin 13 yıl önce Hülya Avşar’ın poposunu ellediği Ricky Martin... (Bu arada ikilinin ‘neydi o eski günler’ başlığı altında ekranda yeniden buluşması ilginç olabilir).
Ricky’nin eski popülaritesi yok... 40 yaşında artık...
“Un... dos... tres...”le ortalığı yıktığı yıllar geride kalmış.
Daha da kötüsü eski yakışıklılığı gitmiş...
Üzerine bir de eklenen eşcinsellik haberleriyle genç kızların gönlündeki yerini iyice kaybetmiş...
Geriye ne kalmış?
Bursa Festivali!!!
Benim asıl takıldığım nokta bu değil ama...
Ricky Martin de gelir konser vermeye, Ticky Martin’de... Kimler gelmiyor ki...
Bursa Belediyesi’nin bu konser için kasasından ne kadar çıktığını merak ediyorum. Sağlam kaynaklarım 300 bin euro diyor. Hatta Türk lirası tam rakamı vereyim; 680 bin lira...
Bursa Belediyesi tek bir konser için Ricky Martin’e bu parayı verdiyse ya hesap bilmiyor ya da parayı çöpe atmayı seviyor.
300 bin euro tek bir konser için ciddi büyük rakam. Hele ki Ricky Martin sıkletinde bir sanatçı için...
Sakın Bursa Belediyesi, ‘hesap bilmezlikten’ İstanbul konserinin parasını da ödemiş olmasın.
Belki de organizatörler hem İstanbul hem Bursa konseri için bu parayı ödeyecekler sanatçıya ama sadece Bursa Belediyesi’nden bu parayı alarak kârı garantilediler.
Bu konuda organizatörlere bir şey demem, ticaret yapıyorlar.
Benim sorum Bursa Belediyesi’ne;
Ricky Martin’e ödenen para göre neye verildi?..
Neden böyle büyük bütçeli bir işin altına girildi?..
İzmir Belediyesi’nde eğlence ihalelerinin hep aynı şirkete verildiği gerekçesiyle kısa bir süre önce baskın yapılmıştı...
Bakalım Bursa Festivali’nde neler olduğunu merak eden çıkacak mı?..
Fener’in şampiyonluğu tirajları artırıyor mu
Fenerbahçe’nin şampiyon olması ve Fenerbahçe haberlerinin gazete tirajlarını ciddi şekilde artırdığı yönünde yaygın bir inanış vardır medyada...
Doğru mu yoksa bu bir şehir efsanesi mi?..
Oturdum son 4 yılın gazete tirajlarını inceledim.
Şampiyon belli olduktan sonraki günün gazete satışlarına baktım.
Son dört yıl dört farklı takım şampiyon oldu; Galatasaray (2008), Beşiktaş (2009), Bursaspor (2010) ve Fenerbahçe (2011)...
Peki üç büyük gazetenin Hürriyet, Sabah ve Milliyet’in satışını bu şampiyonluk haberleri ne kadar artırdı?
Sadece Fenerliler için değil üç büyükler için kötü haberi vereyim;
En çok tiraj artışı Bursaspor’un şampiyonluğunda gerçekleşmiş.
17 Mayıs 2010’da Hürriyet’e 23.000, Sabah’a 22.000, Milliyet’e 10.000 ekstra tiraj aldırmış Bursaspor’un şampiyonluğu...
Nedeni basit; Anadolu’da satmış gazeteler... Ekstra Anadolu okuyucusu gelmiş gazetelere. Peki bu hesabı nasıl yaptım?
Gazetelerin şampiyonun belli olduğu günle, bir önceki hafta aynı gün ne kadar sattıklarını karşılaştırdım.
Promosyondan gelen ekstra okurlarını düştüm...
Bizim Dağıtım Planlama Koordinatörü Müfit Utlusoy’la oturup ince bir hesap yaptık...
Yani verdiğim rakamlar promosyon, olağanüstü gündemden gelen ekstra satışlardan arındırılmış rakamlar. Diğer yıllara geçeyim;
2009’daki Beşiktaş şampiyonluğu (31 Mayıs 2009) Hürriyet’e 12.000, Sabah’a 11.500, Milliyet’e 5.000 fazla tiraj yaptırmış.
Şaşırtıcı şekilde Bursaspor’la yarı yarıya rakamlar.
Galatasaray’ın şampiyon olduğu 2008’de ise durum şu;
11 Mayıs 2008’de Hürriyet 18.000, Sabah 20.000, Milliyet 4.000 fazla gazete satmış bir önceki hafta olan 4 Mayıs 2008’e göre...
Gelelim bu yıla, Fenerbahçe’nin şampiyonluğuna...
Gazetelerin “Şampiyon Fenerbahçe” başlığıyla çıktığı 23 Mayıs Pazartesi günü Hürriyet ve Sabah 12-13 bin civarında ekstra satış yaptılar bir önceki haftaya göre.
Milliyet’teki satış ise sadece 3.000 civarında oynadı.
Bu rakamlar üç aşağı beş yukarı yorumlanabilir ama ortaya çıkan manzara şu:
Sanılanın aksine bir Anadolu takımının şampiyonluğu üç büyüklerin şampiyonluğundan daha çok gazete sattırıyor.
Fenerbahçe’nin şampiyonluğu tirajları patlatmıyor. Üç büyükler 10-15 bin tiraj aldırıyor.
Bursaspor ise tek başına hepsini geçiyor.
Paylaş