Paylaş
İçinde oğlu Osman’ın da bulunduğu obasıyla Bilecik’e doğru yola çıkmasıyla Ertuğrul Bey’in dönemi bitti.
Şimdi Ertuğrul Bey’in ölümüyle Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucu padişahı Osman Bey’in dönemi başlayacak.
Osman Bey rolünü de Burak Özçivit’in oynayacağı açıklandı.
Çok doğru bir tercih...
Hem sevilen, hem “Muhteşem Yüzyıl”daki Malkoçoğlu’yla seyircinin tarihi karakterlere yakın bulduğu bir isim Burak...
Engin Altan’ın Ertuğrul Gazi’deki performansı iyiydi...
Burak Özçivit ise diziyi bir tık daha yukarıya taşıyacak.
Göreceksiniz bu sezon Diriliş’in reytingleri daha da artacaktır.
Yılmaz değil Çelik
Hafta sonu CNN Türk’teki programına katılmıştık ya dünkü yazımda Posta gazetesi yazarı ve Ankara Temsilcisi Hakan Çelik’in adını Hakan Yılmaz olarak yazdım...
Sabah gazetede okuyunca da “yok artık” dedim.
Hakan’la arkadaşlığımız neredeyse meslek hayatımızın başlarına, 25-30 yıla dayanır...
Şu akıl denen şey nasıl oyunlar oynuyorsa, 30 yıllık bir arkadaşın soyadını bile yanlış yazdırıyor insana bazen...
Bu yılki takımım Cardiff
Bu yıl yeniden Premier Lig’e yükselen Cardiff City futbol takımının başkanı bir Türk iş insanı...
Mehmet Dalman... 1958 Kıbrıs Baf doğumlu bir bankacı.
Başkan olduğu ilk sezon 2013-14’te Premier Lig’den düşmüştü Cardiff...
4 sezon sonra geçen yıl Championship’i 2. sırada bitirerek yeniden Premier Lig’e döndüler.
Takım geçen hafta Arsenal’e evinde 3-2 yenildi...
Şimdi 4. hafta sonunda 2 puanla ligde 16. sıradalar...
5. haftada, 15 Eylül’de Chelsea deplasmanına gidecekler ki, 4’te 4 yapmış Chelsea karşısında kendi taraftarları bile bir sürpriz yapmalarını beklemiyor onlardan.
Ama ben Cardiff’in orta üst sıralarda sezonu bitirmesini ümit ediyorum.
Her ne kadar yıllardır İngiltere Ligi’nde Chelsea’yi tutsam da, Premier Lig’de her sene kendimce duygusal bağ kurduğum böyle takımlar oluyor.
Geçen yıl İlkay Gündoğan’dan dolayı Manchester City’liydim, şampiyon oldular.
Ondan önceki yıl Mesut Özil yüzünden Arsenal’e sıcak baktım.
Nedendir bilmiyorum Cenk Tosun ve Everton kafamda bir türlü oturmadı.
Düşünün daha önce Bilic yüzünden West Ham’a gönlümün kaymışlığı bile vardır...
Bu yıl da hem Lig’de yeni oldukları, ondan da önemlisi başkanı bir Türk olduğu için Cardiff City’ye sempatiyle bakıyorum...
Bir de yıllar önce 1997’de bu küçük Galler şehrine gittiğim için...
Mehmet Dalman 2013’te başkan olduğunda “Yılmaz Vural, Cardiff’in başına geçiyor” diye trollenmişti futbol dünyası...
Dalman da, “Saçma ve hayal ürünü” diyerek noktayı koymuştu bu iddiaya.
Bakıyorum 4 hafta geçti hâlâ Cardiff’le ilgili “Başına Türk hoca geçiyor”, “Bir Türk futbolcu Cardiff’e gidiyor” balonları uçurulmadı...
Neyse ben bu sezon Cardiff’i seviyorum diye, Cardiff’in de beni sevmesi şart değil.
Ya Defne’yle yurtdışına tatile giderse?
Geçen hafta Şampiyonlar Ligi kura çekimi sırasında yılın kalecisi Navas, orta saha oyuncusu Luka Modric, defans oyuncusu olarak Sergio Ramos ödüllerini sahneye çıkıp aldı.
Bir kişi hariç...
Yılın forvet oyuncusu seçilen Cristiano Ronaldo...
Sunucular “Kendisi bugün aramızda yok” dediler. Ne bir mazeret, ne bir teşekkür konuşması videosu...
Ronaldo’nun R’si geçmedi.
Hadi şimdi size bir senaryo;
Ya Cem Yılmaz da yaşam boyu onur ödülü aldığı Antalya’ya ödülünü almaya gidemese.
Tesadüf bu ya o tarihte Defne Samyeli’yle yurtdışı tatiline çıkmış olsalar.
Bir teşekkür videosu göndermekle yetinse Antalya’ya...
Neler olur?
1- Kimseyi inandıramaz.
2- Durumu idare etmeye çalıştı denir.
3- Tartışmalar bitmez.
4- Her iki taraftan da dayak yer!
Not 1: Dün yazdığım gibi ben Cem Yılmaz’ın ödül törenine mutlaka katılmasından yanayım...
Not 2: Cem Yılmaz için erken bir ödül değil mi bu eleştirilerine de katılmıyorum. 20 yıldır sinemada ve bu ödülü hak eden isimlerin başında geliyor. Her şeyin hızlandığı günümüz dünyasında 45 yaşında biri de pekala onur ödülü alabilir...
Paylaş