Paylaş
Hıncal Uluç itiraz etti, “Bu kampanyayı başlatan, bu yönetmeliğin çıkmasını sağlayan kim” diyerek...
Yanıt veriyorum: Sabah değil, Hıncal Uluç...
RTÜK’ün bu kararı almasında en büyük payın Hıncal Uluç’un ısrarlı yazıları olmadığını söyleyen taş olur zaten...
Hıncal Uluç başından beri işin peşini bırakmadı, ekran kirliliğinin kalkmasında (Hala kalkmadı ya o da ayrı konu, Lig TV RTÜK’ü kandırmaya devam ediyor) başrolü oynadı...
Sabah’ın bu kampanyaya destek verdiğini söylemek mümkün değil...
Onu da geçtim, benim ititrazım gelinen son noktayaydı...
RTÜK’ün bant reklamlarını yasakladığını açıkladığı gün, Hürriyet de dahil olmak üzere herkes ‘yaşasın futbolseverler kurtuldu’ haberleri yaparken, karara tek itiraz eden Sabah’tı...
Ekonomi sayfasında kararı “Adaletsizlik” olarak değerlendirip, manşet yaptılar...
Çünkü Türkiye Kupası’nın yayıncısı atv-aHaber olduğu için, bant reklam yasağının sadece Lig TV’de olmasını istiyorlar.
Böyle bir şey olamaz, olmamalı...
Bugün atv’yse yarın öbür gün belki Kanal D, Star gibi bir başka şifresiz kanal olacak Türkiye Kupası’nın yayıncısı...
Biz şifreli/şifresiz kanalı ayrımı yapmadan prensip olarak maç yayınlarındaki reklam kirliliğine itiraz edecek miyiz, etmeyecek miyiz...
Bu kampanyanın bayraktarlığını yapanlar, “Hayır açık kanalda kirli, şifreli kanalda temiz olsun” diyor...
Benim itirazım buna...
Bu durumda benim Sabah’ı, “Karara itiraz eden tek medya kuruluşu” olarak değerlendirmemin nesi yanlış Hıncal Abi...
Ama hala ayıp ettiğimi düşünüyorsan gel ben seni Tarkan konserini götüreyim yine...
Önce yine Hünkar’da yemek yer, bu mevzuyu konuşuruz...
Sonra sevgili Tarkan’ı Açıkhava’daki ilk gecesinde izleriz...
26 Ağustos akşamını boş bırak Hıncal Abi...
Özyağcılar ve Birol Güven polemiğinde kim haklı?
Birol Güven’in çekeceği yeni dizide Yağmur Tanrısevsin’in kaynak ustası bir araba tamircisini canladıracağı haberlerinin çıkması üzerine Erdal Özyağcılar aradı...
“Bu benim 2003 yılında yazdığım Yaşar Usta adlı bir hikayeydi” deyince iddiasını haber yaptık Hürriyet’e...
Sonra tartışma başladı, Birol Güven, bir Kore dizisinden uyarladıklarını söyledi diziyi.
Dizinin adı Mayıs Kraliçesi de dahil olmak üzere senaryoyu birebir çevirdiklerini söyledi...
Doğru, dizinin orijinal üç bölümüne baktım...
Tıpkı Erdal Özyağcılar gibi Kore’de de birileri “kaynakçı ustası kız” hikayesini senaryolaştırmış...
Bunu üzerine Erdal Abi’yle tekrar konuştuk...
O da izlemiş dizinin orijinalini...
“Tersanede çekeceklerse bu hikayeyi sorun yok, ben tamircide çekilecek kaynakçı kız hikayesine itiraz ettim” dedi...
Kore dizisinin kendi senaryosuyla ilgisi olmadığını da açıkladı...
Dolayısıyla ortada davalık bir durum kalmadığını söyledi...
Dizi sektöründe çalıntı senaryolar çok gündemde olduğu için Erdal Özyağcılar’ın “Sektörde bunu birbirimizi yapmayalım” diyerek gösterdiği ilk tepki haklı...
Ama daha sonra olgunlukla durumu karşıladı...
“Ben deli miyim bu yaşımdan sonra hiçbir benzerliği olmayan işe itiraz edeyim” dedi...
Görüyor musunuz, dünyanın iki ucunda birbirinden habersiz iki kalemin yarattığı “kaynakçı kız” gibi spesifik duran bir karakter bile olabiliyormuş...
Senaryo benzerliklerinde gözden kaçırılmayacak bir detay...
Ben Yaptım Oldu Cumhuriyeti
* Tarihi silüeti bozan kuleleri dikeriz, sonra ruhsatın peşine düşeriz...
* Emniyet şeridine girip insanları öldürürüz, ceza almadan yırtarız...
* En güzel koylardaki ormanları yakıp, ‘imara açılmayacak’ sözlerine inat oteller dikeriz...
* Devlet arazisine gecekondu diker, sonra tapu alırız...
* Trafikte ters yöne girer, ‘Ne varmış bunda’ deriz...
* Eğitim sistemini deneme tahtasına çevirir, olmadı yeniden düzenler her seferinde daha da berbat ederiz...
* Analar ağlamayacak der, anaları ağlatarız...
* Önümüzdeki yaz kaçak kat çıkmak için, demir filizleri apartmanın tepesinde açıkta bırakırız...
* Güvenliğini sağlamadığımız işçileri öldürür, en ufak bir ceza almadan hayatımıza devam ederiz... Diyeceğim o ki...
Cumhurbaşkanı’nın teamülleri altüst ederek istediğine hükümeti kurma görevi verip, istemediğine vermemesine kadar uzanmayın...
Burası “Ben Yaptım Oldu Cumhuriyeti”dir...
Tiyatro 17 lira, otopark 20 lira
Salı günü Açıkhava’da Şehir Tiyatroları’nın sahnelediği Cibali Karakolu adlı oyun vardı...
Otomobiliyle Açıkahava’ya gidenler için durum şöyle oldu:
Oyun bileti 17 lira...
Lütfi Kırdar’ın kapalı otoparkı 20 lira...
Kimse bana Şehir Tiyatroları’nın herkes izlesin diye ucuza oyun koyduğunu söylemesin...
Paylaş