Paylaş
Okurlar mesaj attılar “Peki bu nasıl oluyor” diye...
StubHub adında, ebay’e ait ve tüm dünyadaki etkinliklere bilet satan bir internet sitesinin fotoğraflarını gönderdiler...
Gerçekten de StubHub’a girip baktım, doğru...
Biletix’te tükenen Tarkan konseri biletleri StubHub’da satılıyor...
Hem de her üç konsere her kategoriden 100’ün üzerinde bilet var ve fiyatlar 684 liradan başlıyor, 1300, 2500 liraya kadar çıkıyor...
21 Eylül Cumartesi günkü konseri en ön bloktan izlemek tam 6.173 lira...
Hafta içi olduğu için 23 Eylül Pazartesi akşamı aynı yer daha ucuz; 2.813 liraya satılıyor bilet...
Dün sabah itibarıyla tükendi denilen Tarkan konserlerine fahiş fiyattan bilet satıyorlardı hâlâ...
Konseri düzenleyen Atlantis Yapım’ı aradım, Erdal Bozkuş’un haberi bile yoktu...
“Demek toplu bilet almışlar... Abi şunun fotoğrafını bana atar mısın, hemen ihtar çekelim” dedi...
Çekti, çekmedi, çekseler bir şey olur mu bilmiyorum ama StubHub bütün dünya üzerinde böyle çalışıyor zaten...
Kırk yılda bir ucuz bilet bulacağınız, “yasal karaborsa” sitesi vaziyetindeler...
Tüm dünyadaki etkinlikler için bilet toplayıp, yüksek fiyata satıyorlar.
6 bin liraya Tarkan bileti var işte...
“Geniş Aile”de gülmemiz gereken yer neresiydi?
Daha önceki iki “Geniş Aile” filmlerini izlememiştim, benim için hâlâ televizyon dizisi durumunda anlayacağınız...
Bizim kız 8 yaşına geldi ya bu tür filmleri merak ettiği için serinin son filmi “Komşu Kızı”nı sinemada izledim...
Arkadaşlar ağır konuşmak istemiyorum ama inanın bu çektikleriniz bir sinema filmi değil, komedi hiç değil...
Ortalama bir televizyon filmi tadında, bir komedi dizisinin bir bölümü olarak yazılıp çekilecek türde bir iş...
Ne bir konu, ne bir çatışma, ne bir yan hikaye, ne durum komedisi, ne derinlikli bir mizah... Hiçbiri yok...
Tek bir sahneye de gülmedim... Çocuğun hatırına da sonuna kadar kaldım.
İlk film “Geniş Aile: Yapıştır” (2015), 718 bin kişi tarafından izlenmişti...
İkinci film “Geniş Aile: Her Türlü” (2016), 197 bin kişi tarafından...
Üçüncü film “Geniş Aile: Komşu Kızı”nın ilk hafta sonunda seyirci sayısı 58 bin olmuş... Bunlardan ikisi de biziz...
Dördüncü filmin çekilmemesi dileğiyle...
Kara Şimşek
Çekirdek çitlemeyi seven biri değilim, hatta yanımda çekirdek çitlenmesinden bile hazzetmem...
Çekirdekle tek muhabbetim, Galatasaray maçına gittiğimiz dönemde bizim Ömer alırdı tribünde, bir süre sonra mecburen söylene söylene ben de çitlemeye başlardım...
Geçen gün Peyman’ın Çitliyo markasıyla çıkardığı Kara Şimşek adlı çekirdek paketini koydular önüme...
Daha büyük çekirdeklerden, çitlemesi daha kolay ve olay bir ürün hazırlamışlar.
Yine söylene söylene bir iki tane çitledim, paketin dibini bulana kadar duramadım...
Dilim damağım uyuşana kadar bırakamadım...
Yok böyle bir bağımlılık...
Tadım’ın da Siyah adında benzer bir ürününü gördüm markette...
Türk halkı ki çitlemeye bayılır, anlaşılan Kara Şimşek’le, Siyah’la çekirdeğe tam bağımlı hale getirmeye ant içmiş birileri...
Benden uyarması, başlarsanız bırakamıyorsunuz... Çekirdek çitlemeyen biri olarak bunu ben söylüyorsam gerisini düşünün artık.
Tatilde sinir eden şeyler
1- Zıpkın avcıları...
Bayram tatiline gelip zıpkınla balığa çıkmak neyin kafasıdır?
Üstelik yasak olmasına rağmen gece ışıkla avlanıyorlar...
Geçen gece deniz kenarına atmışız yine masayı, baktık denizin içinde üç dalgıç...
Fenerleri yakmışlar, ahlaksızca avlanıyorlar.
Neden ahlaksızca? Çünkü ışığı yaktığın zaman balıklar geliyor, kaçamıyor...
Tavşanın gözüne ışık tutmak gibi bir şey...
Sonra da bam diye vur hayvanı...
Denizden çıkarken gittik yanlarına; “Bir daha böyle bir şey yapmayın burada. Şuralarda ahtapot yuvaları var, sakın dokunmayın” dedik...
“20 yıldır dalıyoruz, trolle avlanmaktan daha zararlı değil” yanıtını verdiler pişkince...
Kötüyü kötü örnekle savunmak, yaptığın işi bile ahlakıyla dürüstçe yapmamak...
“Bir daha görürsek şikayet edeceğiz” dedik, uzaklaştılar...
2- Sintine boşaltanlar...
Sintine teknelerin pisliği demek, tuvaletinin, pis suyunun toplandığı tanker demek...
Bayramda tur tekneleri, özel yatların sayısı artıyor Bodrum koylarında ve ahlaksız kaptanlar, tekne sahipleri hâlâ kıyılara yakın yerde sintine boşaltmaya devam ediyorlar...
Köpük köpük dalgaların üzerinde koylara ulaşıyor o pis atıklar.
Ne çevreye saygıları var ne insana...
Herkesin başına polis dikemezsiniz, kaptansan, tekne sahibiysen bunun kuralını bileceksin...
Saygısız insanlarla aynı toplumda yaşamak gerçekten zor...
Paylaş