Bu gazetecileri bir araya toplayan kim?

Fotoğrafta hemen arkamızda Yalçın Bayer, İsmail Küçükkaya, Melih Meriç, Serfiraz Ergun, Necdet Doğan, Tolga Eratak, Gül-Şafak Okaygün var...
Peki medyanın bu kadar ‘ağır abisini’ biraraya toplayan kim?
Rahmetli Ufuk Güldemir’den başkası değil elbette...
Ölümünün üzerinden 7 yıl geçmesine ragmen, bu kadroyu da ondan başkası toplayamazdı zaten...
Önceki gün ölüm yıldönümüydü Ufuk Abi’nin...
Kurduğu Yaban TV’nin Yönetim Kurulu Başkanı olan Melih Meriç, dostlarını, mesai arkadaşlarını, sevenlerini İTÜ Maslak Kampüsü’ne davet etti.
“Ne var orada” dedik...
Gidince öğrendik... Ufuk Güldemir Yaban Hayatı Müzesi’nin inşaatı tamamlanmış...
Ekim ayında yaban hayatını anlatan bir müze açılacak binada.
Ufuk Güldemir’in kardeşi Şafak anlattı, 5 yıldır bu binanın hayata geçmesi için çalışıyorlarmış.
Binanın bütün masraflarını aile karşılamış...
Peki ne olacak müzede?.
Yaban hayatını anlatan görseller, hayvan maketleri, doğayı anlatan videolar, iklim değişikliğini anlatan çalışmalar...
Tüm bunlar çocukların da ilgisini çekecek şekilde eğlenceli bir halde sergilenecek müzede...
İTÜ Maslak Kampüs’ünde bu güzel müze binasının Ufuk Güldemir’in ölümünün 7. yıldönümünde tamamlanmış olması çok anlamlı...
Hem müzecilik yönünden çok fakir olan İstanbul’da burası yeni bir müze rotası olacak...
Hem de Ufuk Güldemir’in ismine çok yakışacak...

Masanın gündemi neydi?
Gazetecileri buluşturan bu masada en çok ne konuşuldu derseniz onu da söyleyeyim:
1- Ufuk Güldemir’in gazeteciliği...
2- Bayrak krizi
3- Erdoğan, Köşk’e çıkarsa gerilim artar mı azalır mı?
4- Nazlı Ilıcak’ın programı neden zorunlu tatile çıktı?
5- Yaban hayatı müzesinde neler olacak?
5- Ali Kırca, Galatasaray TV’de ne yapıyor?
6- Fox TV satılıyor mu?

Ali Kırca bıyıklarını keser mi?
Ufuk Güldemir için bu kadar gazeteci biraraya gelir de meslek anıları havada uçuşmaz mı...
En ilginçlerinden biri Ali Kırca’nınkiydi...
Özel televizyonlar peşpeşe ilk açıldığı yıllarda bütün kanallar anchorman olarak Ali Kırca’yı almaya çalışıyorlar...
O yıl Washington’dan dönen Ali Kırca’yı Kanal D almak istiyor, son anda atv devreye giriyor.
Bu arada Show TV yöneticileri de patronları Erol Aksoy’a Ali Kırca’yı alalım diye bastırıyor.
Erol Aksoy, Ali Kırca’yı görüşmeye davet ediyor.
İlk sorusu, “Bıyıklarını keser misin” oluyor. Saç-sakal konusunda takıntıları olan bir patron Erol Aksoy...
“Bıyıklarını kesersen seni biz alırız” diyor.
“Asla kesmem” deyip görüşmeden kalkıyor Ali Kırca, sonra gidip atv’yle anlaşıyor.
Rating rekorları kırıyor, atv’de çok izleniyor, bir kaç yıl geçtikten sonra Erol Aksoy, Ali Kırca’yı tekrar atv’den Show’a transfer etmek için görüşmeye çağırıyor...
Ali Kırca’nın yanıtı net:
“Bıyıklarımı kesip mi geleyim, kesmeden mi geleyim...”
Erol Aksoy’a teşekkür edip, atv’de mutlu olduğunu söylüyor...
Ali Kırca’nın yıllardır kesilmeyen bıyıkları meğer ne badireler atlatmış gördünüz mü?

Ekrana dönecek mi?
Nazlı Ilıcak ve ben bizim masanın fotoğrafını sosyal medyada paylaşınca sorular gelmeye başaldı; Ali Kırca nerelerde, ne yapıyor diye...
Merakları gidereyim.
Biliyorsunuz, en son Show Ana Haber’deydi...
Ayrıldıktan sonra Galatasaray’ın medyasının başına geçti.
Galatasaray TV’nin yayın yönetmenliğini yapıyor, sosyal medyasını yöneten, dergisini hazırlayan ekibin başında.
Her gün Arena’ya gidip mesaisini stadın içindeki yayıncılık bölümünde geçiriyor.
Hayatından da çok memnun, ekranlardan uzak kalmak istiyor.
Bu yüzden yönettiği Galatasaray TV de bile program yapmıyor.

Mutluluk iki bacak arasında
Önceki gün bir gazetede bisiklet sporuyla ilgili bir haber gördüm, Bisiklet Federasyonu’nun bir sloganı kullanılmıştı fotoğraf olarak.
“Mutluluk iki bacak arasında” yazıyordu sloganda, altında da Bisiklet Federasyonu’nun logosu...
Federasyonun iki bacak arasında kastettiği bisiklet...
Ama hepimizin aklına gelen başka bir şey...
“Hadi canım bu kadar da olamaz” diye haberi okumaya başladım.
Logo ve afişle ilgili detay yoktu, bisiklet sporuyla ilgili ciddi ciddi bir haber vardı ve görsel olarak bu afiş kullanılmıştı.
Kendisine bu sloganı bulan federasyon yetkililerini telefon açıp tebrik etmeye hazırlanıyordum ki, işin detayını öğrendim.
İnternette geyik amaçlı hazırlanmış bir afişmiş bu...
Ama o kadar yaygınlaşmış ki, her tarafta kullanılmaya başlanmış.
Gazete de ne yapsın, bunu ciddi ciddi federasyonun afişi sanıp sayfaya koymuş.
Dün Bisiklet Federayonu, “Afişin uzaktan yakından bizimle ilgisi yok. Bisiklet camiasını küçük düşüren bir afiş bu. Hukuki mücadelimizi başlattık” açıklamasını yaptı...
Bana da derin bir oh çekmek düştü...
“Mutluluk iki bacak arasında” diyen bir bisiklet federasyonunu bünyem kaldırmayacaktı yoksa...

2014’ün yeme içme trendleri
2014 yazının yeme içme trendlerini öğrenmek için Londra’ya uçuyorum.
FuturEats etkinliğine...
Soho House, Dishoom, Sainsbury’s, Mitchells&Butlers, Tesco gibi İngiltere’nin yeme içme konusunda önde gelen markaların yöneticilerinin katıldığı bir etkinlik bu
Onu cumartesi günü yazacağım...