Breaking Bad’e bu kadar kötülük yapılmaz

Ben ki, “Breaking Bad”in hâlâ bazı sahnelerini açıp tekrar tekrar izlerim...
Netflix için çekilen “El Camino”yu izlemez olaydım.
“Breaking Bad’in filmi” olarak lanse edilen, “2 yıl boyunca saklanan film” diye anlatılan, dizinin Jesse Pinkman’i Aaron Paul’ün “Çalıştığım en gizli projeydi” dediği “El Camino”yu merakla bekliyordum.
“11 Ekim’de Netflix’te yayınlanacak” diye ilan edildi, yayınlanmasıyla ekranın başına büyük bir iştahla geçtim.
Ne yaptınız abiler? Neden böyle bir film çektiniz?
Benim gibi milyonlarca “Breaking Bad” hayranının duygularıyla, hayalleriyle neden oynadınız?
“Breaking Bad”deki zekice senaryodan, şaşırtan gerilimlerden, çarpıcı sahnelerden, seyirciyi sürükleyen hikayeden...
“Şimdi ne olacak, şimdi ne olacak” diyerek bölüm üstüne bölüm izleten kurgudan eser yok “El Camino”da.
“Breaking Bad”in adından faydalanılarak çekilmiş ve hayal kırıklığı yaratan bir film olmuş “El Camino.”
Eski karakterlerden bazılarının arz-ı endam etmesi, hatta sonlara doğru Walter White’ın görünmesi bile heyecanlandırmadı beni, düşünün artık.
Eğer benim gibi bir “Breaking Bad” fanıysanız, sakın ola “El Camino”yu açıp izlemeyin.
Geriye büyük bir hayal kırıklığı kalıyor...

Farklı bir sohbet

Gastronomi yazarımız Müge Akgün, iki haftadır cumartesi günleri Kanal D’de “Beşinci Tat” adında bir sohbet programı yapıyor.
Sadettin Saran’lı ilk bölümü, tesadüfen Sadettin Bey’le birlikte Split’te izledik.
Saran pek programlara katılan bir isim değil, “Nasıl buldunuz?” deyince, “Çok keyifli geçti çekimler” diye anlatmıştı.
Hürriyet ve Karaca işbirliğiyle hayata geçen programın bugünkü bölümüne de Bodrum Maça Kızı’nı bir dünya markası haline getiren Sahir Erozan ve Türkiye’nin önde gelen şeflerinden Aret Sahakyan konuk oluyor. Ekranlarda bu tür farklı konseptte programların olması çok güzel. Daha üç haftada Müge de bunu hakkıyla yapanlardan olmayı başardı.

Uber bitti, peki ya korsan taşımacılık?

Her zaman söylüyorum, bu ülkede en büyük lobilerin başında taksicilerin geldiğini...
Kendilerine teşekkür ediyorum, beni bir kez daha haklı çıkardılar!
Uber’i derdest ettiler ülkeden. Zaten Uber özel taşımacılığa son verdiğini, yazılan ağır cezalardan ve araçların bağlanmasından sonra siyah minibüsleri trafikten çektiğini açıklamıştı. Bitaksi, itaksi gibi sadece sarı taksilere ulaşabileceğimiz bir uygulamaya dönmüştü.
Şimdi taksiciler erişimini de engelletme kararı aldırdılar mahkemeden.
Şimdi akıllı telefonlarımızdan bile erişemeyeceğiz herhalde...
Ben Uber’i özlüyorum ve hep eksikliğini hissedeceğim.
Tamam el birliğiyle Uber’i yok ettiniz ama el altından İstanbul’da çalışan onlarca korsan taşımacılık firmasını ne yapacaksınız?
Kaldı ki Uber korsan değildi...

Komedi Festivali sürüyor

İstanbul’da çok önemli, çok büyük bir festival yapılıyor: Komedi Festivali.
Bu yıl dördüncü kez düzenlenen festivalle ilgili ilk yıl Yılmaz Erdoğan’la yaptığımız röportajı hatırlıyorum.
Hayallerinden bahsetmişti. New York’ta, Londra’da olan komedi festivalleri gibi bir festivali İstanbul’a kazandırmak istediklerinden söz etmişti.
İkinci yılında BKM Genel Müdürü Zümrüt Arol Bekçe’yle konuşmuştum.
Ekibiyle beraber yıl boyu nasıl bütün dünyadaki komedi festivallerini ve gösterilerini takip ettiğine yakından şahit oldum.
Her sene tuğla üzerine tuğla koyarak dördüncü yıla getirdiler bu önemli festivali...
Programa bakıyorum, bu sene daha da zenginleştirdiler.
Yerli ve yabancı pek çok isim ve grup var festivalde.
Üstelik Ekrem İmamoğlu’yla da görüşerek bu işi daha da büyütmek için fikir alışverişinde bulundular.
Henüz bir şey kaçırmış sayılmazsınız, iki hafta daha sürecek Komedi Festivali, 3 Kasım’da sona erecek.
Bu hafta sonu kültür-sanat etkinliği için Komedi Festivali akınızda olsun, programa bakın çok ilginç gösteriler var.

Afili Aşk’ın oyuncuları anlatıyor

◊ Çağlar Ertuğrul ve Burcu Özberk ilk tanıştıklarında birbirleri hakkında ne düşündüler?
◊ “Afili Aşk”ın bu kadar beğenilmesinin sırrı ne?
◊ Hayatlarındaki en büyük ‘afili aşk’ kim?
◊ Fanları onları neden eleştiriyor?
Hepsi ve daha fazlası Pazar Kelebek’te...