Birand neden sevildi?

Birand bizim meslekte gazetecilikle televizyonculuğun birlikte başarıyla yapılacağını gösteren ilk ve en etkili isimdi...
Daha ortada internetler, özel kanallar yokken o yazılı medyayla, görsel medyayı birlikte kullanmaya başlamıştı...
Hem gazetedeydi, hem televizyonda...
Meslektaşları milenyumda bile buna uyum sağlayamazken Birand televizyonsuz yazılı basının, yazılı basınsız televizyonun olmayacağını daha tek kanallı yıllarda göstermeye başlamıştı.
2000’lerde bu özelliğini perçinledi...
Hem en çok izlenen haber bülteninin anchorman’iydi...
Hem en çok satan gazetelerden birinin başyazarı...
Ondan daha iyi televizyon habercileri, anchorman’ler olabilir...
Ondan daha iyi gazeteciler, daha çok okunan köşe yazarları da olabilir...
Ama o her ikisini de birlikte yapan en etkili isimdi...
Bakın etrafınıza, en sevdiğiniz köşe yazarını düşünün... Birand kadar televizyonculuğu yoktur...
En sevdiğiniz televizyoncuyu düşünün... Birand kadar köşe yazarlığı yoktur.
Bu yüzden gazete okuru da sevdi MAB markasını, televizyon izleyicisi de...
Ve şanına yakışır şekilde, zirvede, haber bültenine hazırlanırken, köşe yazısını yazarken tak diye bırakıp gitti. Hepimize çok şey öğretti...
Mesleğe başladığımdan beri tanıdığım, gıptayla izlediğim bir abimi kaybettim... Türk basının başı sağ olsun...

İyi haber: Topçu Kışlası’na dur...

Günün iyi haberi, 2 Numaralı Koruma Kurulu’ndan geldi.
Taksim Gezi Parkı’nın yerine yapılması planlanan Topçu Kışlası’na izin vermedi Koruma Kurulu.
İyi haber diyorum çünkü başından beri Topçu Kışlası projesine itiraz eden onbinlerce insan arasındaydım.
Oldu bittiye getirilmesine, Taksim’in tek yeşil alanını yok edilmesine itirazım vardı...
Bu yüzden Kurul’un kararı sevindirici...
Kararda Gezi Parkı dikkate alınarak hazırlanacak, meydan ve çevresiyle uyumlu alternatif tasarımların değerlendirilebileceği yazıyor. Bu Gezi Parkı’nın kurtulması anlamına gelebilir.
Yani Gezi Parkı yok sayılarak, yok edilerek hazırlanacak yeni projelere de Kurul itiraz edecek.
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın dediği gibi...
“İstanbul’da aradığımız şey yeşil alan. Yeşili yok ederek yapılacak bir yapıdan kültür merkezi çıkmaz...

Mahalleyle komşu olan oyuncular

Önceki gün Kayıp Şehir’in dizi setindeydim...
Pazar Kelebek için Kayıp Şehir’in setini ‘Gittim Gördüm’.
Tophane’de ve Beyoğlu’nda çekilen bir dizi bu...
Siyahların, trans bireylerin, hayat kadınlarının hikayesini anlatıyor...
Ezilmişlerin, ötekileştirilenlerin hikayesi...
Sette en şaşırdığım şey, mahalle sakinleriyle oyuncuların kurduğu dostluk oldu.
Komşular sete çaya geliyorlar, oyuncular komşuların evine dolma yemeğe
gidiyorlar.
“Ahmet Abi ameliyat olmuş” diyorlar mesela...
“Ahmet Abi kim” dedim...
Meğer karşı komşuymuş...
O derece sahiplenmişler birbirlerini...
Hepsi ve fazlası yarın Pazar Kelebek’te.