Berkay: Rakamları açıklasınlar, topuklu ayakkabı ve etek giyeceğim

Ne diyordu Berkay;
“Hangi şarkıcı hangi şehirden ne tık alıyor açıklasın.”
Çünkü Youtube’daki izlenme rakamlarını şişiren programlarla kelalaka şehirlerden klipler izlenmiş gibi gösterilebiliyormuş.
Berkay da “Herkes açıklasın hangi şehirden ne kadar izlendiğini” diyordu...
Ama o da ne, dün Günaydın’da Berkay’ın kliplerinin hangi şehirden ne kadar izlendiğini açıklayan bir liste yayınlandı.
Youtube’un sanatçı istatistiklerini yayınlayan linkini tıklayıp araştırdım meseleyi.
Gerçekten de Berkay’ın izlenme oranlarıyla ilgili bir gariplik var ortada...
Vietnam’ın Ho Chi Minh şehrinden 81 bin 500 kez izlenmiş.
Bangkok’tan 228 bin kez izlenmiş.
Peru-Lima’dan, Endonezya-Cakarta’dan bile hatırı sayılır izlenmeler var.Bu konuyu ortaya atan Berkay’ın kalkıp aynı işi kendisinin yapacağına ihtimal vermem.
Berkay’a sordum meseleyi;
“20-25 milyonu geçen klibim yok. Millet 100-150 milyonlarda. Yılda 120 konser yapıyorum ben, şarkılarımı herkes biliyor ama benim tıklanmam onlara yaklaşamıyor bile” dedi. Youtube’un herkese açık olan artists.youtube.com adresinde kelalaka şehirlerden izlenmesini sordum;
“Ben bu meseleyi kaşıdığım için üzerime oynuyorlar. Ben bunu yapsam, manyak mıyım çıkıp sana ‘herkes açıklasın’ diye bir şey söyleyeyim” dedi.
Sonra da şunları söyledi:
“Kaşımaya da devam edeceğim. Bu işin peşini bırakmayacağım. Herkese açık Youtube linkinde de çeşitli oynamalar yapılır. Benim sözünü ettiğim bu değil, analitik raporlar.
Sıkıysa bunları çıkıp açıklasınlar.
Analitik raporlar, sadece yapım şirketi sahiplerinin şifreleriyle girebileceği, kamuoyuna açık olmayan raporlardır.
Hadi çıksınlar bunu açıklasınlar ama yapamazlar.
Çıkıp açıklasınlar, senin programına topuklu ayakkabı ve etek giyerek geleceğim.”
Nedir bu Berkay’ın sözünü ettiği analitik raporlar diye sordum müzik yapımcılarına.
Bana bazı raporlar gönderen yapımcılar da oldu. Ama “Ben kendim gelip bakmak, sizin şifrelerinizle girmek istiyorum” dedim.
“Tamam” diyenler oldu.
Gidip bakacağım Berkay, kim hangi şehirden tıklanıyor gözlerimle göreceğim, sonra yazacağım.

Yaz saatinde ısrar etmeyin

Danıştay bir velinin açtığı davaya dayanarak yaz saati uygulamasının sürekli olması konusunda yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Milyonlarca öğrenci, milyonlarca aile için bir umut ışığı doğdu.
Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı 22 Ekim’de saatleri 1 saat geri alacağımız anlamına mı geliyor?
Elbette değil.
Hükümet milyonlarca ailenin çığlığına kulak tıkayıp bu konuda ısrarcı olursa, KHK ile yeniden bir karar alabilir ve biz yine gece yarıları çocuklarımızı sokaklara dökmeye devam ederiz.
Bizim de tek derdimiz hükümetin bu konuda ısrarcı olmaması, inat etmemesi.
Bir yıl denedik, hepimizin ağzı yandı bu uygulamadan.
Üstelik enerji tasarrufu yapılmadığı, tam aksine daha fazla elektrik tüketimine neden olduğu da iddia ediliyor.
Ancak dün yaz saati uygulamasının sürdürüleceği açıklandı.
Demek ki son çare olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan kaldı.
Madem en son TEOG’da olduğu gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan söyleyince işler hemen oluyor, o yüzden Erdoğan’a sesleniyorum.
Sayın Cumhurbaşkanım lütfen yaz saati uygulaması konusunda bir talimat verip, milyonlarca ailenin derdini çözün.
Sizin de torunlarınız var, zifiri karanlıkta yataklarından kaldırmaya kıyabilir misiniz?
Hükümetin bakanları, AKP’nin yöneticileri de dahil olmak üzere herkes bu sıkıntıları ailelerinde, çevrelerinde yaşadı.
Hazır Danıştay yürütmeyi durdurma kararı almışken, lütfen şu işi eski sisteme döndürün artık.
Israrcı olup, milyonlarca çocuğu bu kışta sokaklarda süründürmeyin.

Emrah Serbes’in itirafı...

Birbirinden şaşırtıcı olaylar yaşayacağımız bir yıl olacak galiba.
Dün de “Behzat Ç.”nin yaratıcısı ünlü senarist Emrah Serbes’in itirafıyla hepimiz şoke olduk. 1 hafta önce Aydın-İzmir otoyolunda meydana gelen ölümlü kazayı kendisinin yaptığını itiraf etti Emrah Serbes.
“Kendimi kaybettim ve şok nedeniyle olay anında kazayı üstlenemedim” dedi.
Kazayı araçta yanında bulunan arkadaşı Kenan Doğru üstlenmiş. Ancak Emrah Serbes, “Arkadaşım suçsuz olduğu halde cezaevinde yatıyor” deyip savcılığa teslim oldu.
“Suçun cezasından kaçabilirsin ama vicdanının azabından kaçamazsın” diyerek...
“Alkollüydü, uyuşturucu kullanmıştı, aile MOBESE kameralarının incelenmesini istediği için buna mecbur kaldı, zaten aracı kullanan kişinin Kenan Doğru olmadığı şüphesiyle soruşturma başlatılmıştı” gibi çeşitli iddialar var ortada.
Hangisi ne kadar doğrudur, şu aşamada bilemiyoruz.
Ama Emrah Serbes bir senaryo yazsa aklına gelmeyecek bir olayı yaşadı.
Allah kimsenin başına vermesin...