Batsın böyle şampiyonluk

Bu laf bile klişe oldu ama söylemek lazım yine de; Hangi şampiyonluk bir candan daha kıymetli olabilir?

Haberin Devamı

Dünyada hangi kupa bir insan hayatından daha önemlidir?
Şimdi bu soruyu Sabri’ye sorsan...
Volkan’a sorsan...
Kulüp başkanlarına sorsan...
Futbol yorumcularına sorsan...
“Hiçbir kupa” yanıtını alırız muhtemelen.
Öyleyse ona göre davranın birader.
Masadaki başkan da, sahadaki futbolcu da gerilimden besleniyor.
Ekrandaki yorumcu kavgadan reyting alır...
Taraftarlar daha çok holigan olmanın daha iyi taraftarlık olduğunu zannetmeye başlar.
Sonuç?
21 yaşındaki gencecik bir taraftar bıçaklanarak öldürüldü.
Sahada biri galibiyeti kutluyor...
Biri şampiyonluğu kutluyor...
Dışarıda bir can gidiyor.
Bir anne maça formayla gönderdiği oğlunu kefeniyle karşılıyor.
Öyleyse...
Batsın böyle galibiyet...
Batsın böyle şampiyonluk...

Evin önünde kamera...

Kenan İmirzalıoğlu’nun nasıl olup da Cihangir’de yıllardır aynı evde oturduğuna şaşıyorum ben...
Yerinde olsam dayanamaz, çoktan taşınırdım.
Kenan’ın evini bilmeyen gece muhabiri yoktur.
Evinin önünde soteye yatarlar...
Arabayla tur atarlar...
Girişini çıkışını kollarlar...
Geçen gece de alkollü vaziyette oyuncuyu Nişantaşı’ndaki bir bardan Cihangir’deki evine kadar takip etmişler.
Evinin önünde bile hâlâ görüntü almaya çalışıyorlar.
O kamera ışıkları altında tökezleyip düşmemek zaten mucize. (Geçmişte Uğur Yücel düşmüştü.)
Evinin önünde ünlüyü çekmek, kapısını göstermek pek çok şeye davetiye çıkarmak anlamına geliyor.
Hırsızı var, sapığı var, çetesi var, silahlısı var, külahlısı var...
Allah korusun yarın öbür gün Kenan’ın başına bir şey gelse bunun sorumlusu kim olacak?..
Gece muhabirleri ünlüleri evinin kapısında çekim yapmayı bırakmalı artık.

Haberin Devamı

Biber gazı demokrasisi 

Çoluk, çocuk...
Genç, yaşlı...
Kadın, erkek...
İşçi, öğrenci...
Yakından, uzaktan...
Ağzına, burnuna...
Demeden son 3-5 senede biber gazının tadına bakmayan kalmadı ülkede.
Beşiktaş maçında da Göztepe maçında da biber gazından ufacık çocuklar etkilendi.
O çocuklardan birine bir şey olsa İçişleri Bakanlığı, Emniyet Müdürlüğü o vebalin altından kalkabilir mi?
Gerçi burası Türkiye, kalkabilir!
Arkadaşımın 7 yaşındaki kızı da Beşiktaş maçında biber gazından etkilendi.
Anne-kız gittikleri maçta polisin sıktığı biber gazları sonrasında çocuğun yaşadıkları tam bir travmaya dönüşmüş durumda.
Seyyar köfteci tezgahından yükselen dumanları bile biber gazı zannedip korkuyla ağlamaya başlıyormuş artık.
Bu çocuklara bunları yaşatmaya kimin hakkı var?
Biber gazı, tıpkı belindeki gibi polisin zor durumda kalmadığı sürece kullanmaması gereken bir silah olarak görülmeli.
Yoksa bu gidişle 2000’li yıllar Türkiye’de biber gazı demokrasisi diye anılacak.
  

Yazarın Tüm Yazıları