Paylaş
Taraftarın gitmesini istediği 4 futbolcudan biri Arda’ymış...
Bu yüzden de “Barcelona taraftarı Arda’yı sildi” başlığını atmış...
Barcelona taraftarı Arda’yı hiç gönül defterine yazmadı ki silsin Hıncal Abi...
Hiç izlemediysem Arda’yı 3-4 maçta izledim Camp Nou’da, Barcelona taraftarıyla yan yana...
Her Türk taraftarı gibi Arda’nın tribündeki gönüllü reklam elçisiydim...
Tribündeki Barcelona taraftarına Arda’nın ne büyük futbolcu olduğunu söyledim durdum.
Sokaklarda, taksilerde Barcelona taraftarına hep Arda’yı sordum...
Hep de aynı “asi asi” yanıtını aldım.
Yani “şöyle böyle”...
Barcelona’ya defalarca tatile gittim...
Haydi daha acısını söyleyeyim, kulübün resmi mağazalarında Arda yazılı forma bile bulamadım.
İsterseniz özel olarak yaptırıyorsunuz, geçen sene ben de yeğenime öyle yaptırmıştım.
Arda bizim için hâlâ büyük futbolcu, sevdiğimiz kardeşimiz...
Ama Barcelona taraftarı için ne yazık ki başından beri öyle olamadı.
Coşkun Sabah’ın sanatı ayrı, babalığı ayrı...
Coşkun Sabah bana dava açacakmış...
Boşandığı eşi Ceyda Hanım’a sorduğum sorular ve yorumlarım nedeniyle...
Bir de gönül koymuş...
Bugüne kadar kendisiyle ilgili yazı yazmamam nedeniyle...
Ah Coşkun abi, ah!
Ben iki çocuk sahibi bir baba olarak, iki kız çocuğu sahibi sizin şu mal paylaşımı meselesinde yaklaşımınızı eleştirdim.
Hâlâ da arkasındayım sözlerimin...
Siz yine de davanızı açın bana, vazgeçirmek için yazmıyorum bu yazıyı...
Ama sizin sanatınıza karşı hiçbir zaman bir art niyet beslemediğimi bilmenizi isterim.
Bugüne kadar sizinle ilgili yazı yazmadıysam, denk düşmediğindendir...
Bunun için bir yazara gönül konur mu, vallahi şaşırttınız beni.
Survivor kafası!
Instagram’da gözüme çarptı.
Avatar Atakan kelebek çakı çeviriyor elinde...
Turabi, dev kurt postuyla poz veriyor (gerçek değil diyor).
Survivor’a gidenlerin kafası hep böyle şeylere mi çalışıyor, yoksa kafası böyle çalışanlar mı Survivor’a seçiliyor çözebilmiş değilim.
Nihat Hocam’a ilk soru benden...
Ramazan yaklaşıyor. Nihat Hatipoğlu’na birbirinden garip sorular sorulacak, bunlar sıkça gündeme gelecek, haber olacak...
Dün Nihat Hocam’ın ekibi geldi, soru istedi benden...
Ben de ilk olarak şunu sordum kendisine:
“Hocam hafta 7, ben 8 yazı yazıyorum.
Her gün 4-5 farklı konuda yazıyorum. Bir de her gün canlı yayın yapıyorum.
Kalbini kırdığım, hakkını yediğim kişiler oluyordur mutlaka...
Ne yapmam lazım? Bilmeden kul hakkı yiyenlerin ne yapması gerekiyor?”
Yanıtını ramazanda öğreneceğiz Hoca’dan...
İncelikli düşünmeyi öğrenmemiz gerek
Bin kere söyledim,
ettiğimiz lafın ucunun nereye dokunacağını
bilmiyoruz biz...
Hakaret sanmadığımız lafların aslında hakaret içerdiğini...
Irkçılık, ayrımcılık, aşağılama diye düşünmediğimiz lafların ileri toplumlarda davalık meseleler olduğunu bin kere yazdık çizdik...
İşte Kerimcan Durmaz, “Spastik gülüşümüz” diyerek aklınca espri yaptı sosyal medyada...
Aileler ayağa kalktı, başta engelli babası Çılgın Sedat...
Kerimcan’ın bunu asla kötü niyetle yazmadığına adım gibi eminim.
Ancak iyi niyet yetmiyor bazen işte, incelikli düşünmeyi hepimizin öğrenmesi gerekiyor.
Kerimcan Durmaz, hem Çılgın Sedat’tan hem de tüm kamuoyundan anında özür dileyerek üzerine düşeni yaptı.
20-30 yaşlarında böyle şeyler yaşamadan, aslında okullarda hepimize öğretilmesi gerek bunların.
Paylaş