Babamdan çok ürkerdim

Altan Erkekli ile dün başladığımız “Bizi Hatırla” filmi hakkındaki sohbetimiz devam ediyor. Yaşlı bir babanın oğlunun evine taşınmasıyla yaşadığı zorluklarını anlatan filmde rol alan usta oyuncu, “Babamdan subayı olduğu için ondan çok ürkerdim” diyor.

Haberin Devamı

Babamdan çok ürkerdim
Altan Erekli
 
Çok dokunaklı bir baba oğul hikâyesi anlatıyorsunuz. Siz Ali ile ilişkinizde babanızdan görmediğiniz neyi yapıyorsunuz?

- Ben babamdan subay olduğu için çok ürkerdim.

Sert miydi?

- Beni çok severdi ama her şeyin muntazam olmasını isterdi. O muntazamlık beni ürkütürdü. Defterlerimin arasında yırtmayayım diye imza vardı. Her hafta eve geldiğinde bunları kontrol ederdi. Ama bana fiske dahi vurmadı. Sadece otoritesinden korkardım. Şimdi ben Ali ile çok yüz gözüm. (Gülüyor) Mesela buraya gelirken onu da arkadaşına götüreceğim. “Hadi” diyorum, şoförümmüş gibi “Tamam ya” diye karşılık veriyor. Ben babama böyle bir şey diyemezdim.

Dizi çalışması var mı?

Haberin Devamı

- BluTV’ye Eskişehir’de “Bozkır” diye 10 bölümlük bir dizi çektik. Orada bu filmdeki karakterimin tam tersi bir rol oynuyorum.

Nasıl bir karakter?

- Pislik bir adam... Hatta Çağan’la (Irmak) konuştuk, ben gitmek istemedim. Çağan dedi ki, “Abi ne güzel işte, bir oyuncunun yelpazesinde böyle işler olması lazım”... Tabii hayal ürünü ama gerçek hayatta böyle insanlar yaşıyorsa, “lanet olsun bu dünyaya” dedim.

KARAKTERDEN ÇIKAMADIM DİYE BİR ŞEY YOK

Oyuncu için çok büyük zenginlik böyle farklı karakterleri canlandırmak...

- Evet, zenginlik ama senaryoyu gece filmden sonra gelip okuyordum. Tek başıma evde ürperiyordum. Hakikatten nasıl insan böyle acımasız olur diye düşünüyordum.

Filmle aynı dönemde mi çektiniz?

- Yok, film bittikten sonra çektik.

Hemen zıt bir karaktere geçmek zor olmadı mı?

- Yok, olmadı. Bazıları “Karakterden çıkamadım, diğerine geçemedim, konsantre olamadım. Aklımda diğer karakterde kaldı” gibi gereksiz şeyler söylüyor. Öyle bir şey yok. Proje bitti mi karakter de bitiyor.

Siz bu kadar hızlı geçiş yaparken bazıları da kendilerini rollerine tamamen kaptırıyor. Mafyayı canlandırıp öyle davranan oyuncu arkadaşlar görüyoruz...

- Evet, var öyleleri. Onlar herhalde bu işin gerçeğini öğrenememişler. Ya da böylesi daha çok işlerine geliyor. Hastalıklı bir durum.

Haberin Devamı

Oyuncular Sendikası kirasını ödeyemiyor

Oyuncular Sendikası’na üye misiniz?

- Evet...

Demet Akbağ da başkan oldu, nasıl buluyorsunuz sendika çalışmalarını?

- Geçen Demet’le buluştuk. Sendikanın durumu gelirler açısından sıkıntılı. Kirayı ödeyememişler, İçişleri Bakanlığı’nın bir işinde oynadım, oradan bir para geldi. O parayla sendikanın kirası ödenecek.

Demet arayıp teşekkür etti. Bir de insanlar sahip çıkmıyorlar. Aidatlarınızı verin kardeşim.

Oyuncu koçluğunu anlamıyorum

“Müslüm” filmini izlediniz mi?

- Ben ufak bir sahnesinde rol aldım. Doktoru oynadım.

Timuçin Esen de Müslüm rolü için Amerika’da bir oyuncu koçuyla çalıştığını söyledi. Role oyuncu koçuyla hazırlanmayı nasıl buluyorsunuz?

Haberin Devamı

- Ben oyuncu koçluğunu hiç anlayamadım. Futbolda vardı, Ahmet Suat Özyazıcı, Trabzon’u şampiyon yapan adam. Hiç futbol oynamadı galiba. Ama Trabzon’u üst üste şampiyon yaptı. Ama iyi bir oyuncu olmadan, oyuncu koçu nasıl olunur? Onu bilmiyorum. Oyuncu koçlarının bazılarını biliyorum ismen. Oyunculukları felaket ama oyuncu koçu. Anlamıyorum...

Yavuz’a “bu filmi çekmek zorunda mısın” dedim

Rol aldığınız Yavuz Seçkin’in filmi “Yıldızlar Da Kayar: Das Borak” için “Hatırlamak bile istemiyorum” demişsiniz...

- TRT’nin bir lansmanındaydık, arkadaş grubuyla sohbet ediyorduk. Aralarından biri gazeteciymiş, ben bilmiyordum. “Altan Abi, ‘Vizonteleler artık olmayacak mı” diye sordu. Ben de “Nerede...” dedim. Sonra “Yavuz’la yaptınız film” dedi, “Yok ya, Vizontele’nin yanına bile yaklaşmaz” dedim. Ama ben Yavuz’a senaryoyu getirdiğinde “Çekmek zorunda mısın, gerek yok” demiştim. O da “Benim de bir filmin olsun” dedi. Batacağı belliydi ama çok umutluydu. Kırgın şimdi bana...

Haberin Devamı

Niye kırgın?

- Çünkü benim bu lafları bir röportajda söylediğimi sanıyor.

Şimdi peki pişman mısınız oynadığınıza?

- Yavuz’u çok severim. Babasından kalan hanı kurtarmak için bu filmi yapması lazımmış, “Olacak abi, inan bana” deyince kıramadım. Ama bu cümleyi kurdum diye de alınmasın bana. Çünkü yapıldı ve sonucu gördük.

Filmi izleyenler anne babalarına koşacak

“Bizi Hatırla”da hayatın koşuşturmasında babasını ihmal eden Kaan’ı canlandıran Tolga Tekin, filmi izleyenlerin mecbur kaldıkları düzene isyan edeceklerini söyledi.
Babamdan çok ürkerdim
Özge Özberk - Tolga Tekin - Çağan Irmak

Günümüz koşuşturmasında aile büyüklerimizi gerçekten ihmal ediyor muyuz?

- İhmal çok üzücü bir tanımlama olur fakat mecburiyetlerimiz doğrultusunda ailemizle sevdiklerimize maalesef yeterince vakit ayıramayabiliyoruz. Her fırsatta önceliği onlara ayırmak en büyük çabamız olmalı. Bulunduğumuz şartları entegre edebilirsek özel hayatımıza, o zaman konuyu ihmalden çıkarıp tercih etmeye bırakabiliriz.

Haberin Devamı

Filmi izleyenler çıkışta anne ve babalarına mı koşacak mı?

- Evet, çok etkilenecekler. Kendi içlerinde mecbur kaldıkları düzene isyan da edecekler. Koşulların içinde zorunlulukla mevcut olma hissiyatına anlık başkaldırıda bulunacaklar. Bu hissiyatlalarla da sevdikleriyle geçirdikleri vakitler daha anlamlı kılınacak. Hayatın gustosu sorgulanırken aslında o koşturmada günlerin nasıl akıp gittiğini, kendi hayatlarını unuttuklarını hatırlayacaklar.

Babanla ilişkin nasıldı?

- Bir evladın belki de en ihtiyaç duyacağı, en keyifli anlarını yaşayacağı bir zamanda kaybettim babamı, 20 yaşındaydım. Konservatuvar son sınıftaydım, ani bir veda olduğu için bir süre atlatmak zor oldu. Kusursuza yakın bir aile babasıydı. Ben de ona yakışan bir evlat olmaya çalıştım. “Hayatında kimseye ödün borcun olmasın oğlum, nereye geliyorsan kendi tırnaklarınla gel” bana en önemli vasiyetiydi. Beni izlemesini ve eleştirmesini çok isterdim.

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları