Paylaş
“Türk pop müziğine damga vuran beş isim” say deseler, hepimizin ilk sıraya yazacağı isimlerin başında gelir Aysel Gürel.
Yazdığı şarkılar yıllarca dilden dile dolaştı, hit oldu...
Pek çok sanatçının albüm satış rakamlarını katladı.
Yeni starlar yarattı.
Ölümünden sonra bile, yazdığı sözlerle hit şarkılara imza attı.
En çarpıcı örneği, Tarkan’ın söylediği “Sevdanın Son Vuruşu” işte.
Diğer taraftan gelip, geçen yılın bütün büyük ödüllerini topladı Aysel Gürel.
O Aysel Gürel bir ‘tribute’ (saygı) albümü hak etmiyor mu?
Bütün dünyada tribute albümler yapılır, ölen ya da yaşayan büyük ustalar için...
Son yıllarda Türkiye’de de pek çok tribute albüm çıktı.
Ama bunu en çok hak eden Aysel Gürel için böyle bir albüm yok henüz...
İşte şimdi o albüm için ilk adımlar atıldı.
Tabii ki öncelikle Müjde ve Mehtap Ar’ın buna izin vermesi gerek...
Her ikisi de hakkı verilmiş Aysel Gürel şarkılarının toplandığı bir albümün olmasını istiyorlar.
Unutulmaz Aysel Gürel şarkıları, Türkiye’nin en iyi sanatçıları tarafından seslendiriyor.
Düşünün Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Tarkan, Sertab Erener, Levent Yüksel ve diğerleri...
Bakın şimdi aklıma geldi; Mehtap Ar’ın da sesi hiç fena değildir, böyle bir albümde Müjde Ar’la birlikte annelerinin bir şarkısını söylemeleri ne güzel olur değil mi?
Bir süredir aralarının açık olduğu söylenen ünlülerin menajeri Murat Yıldırım ve DMC Müzik’in patronu Samsun Demir bu iş için kolları sıvadı.
Sanıldığının aksine kavgalı değiller, bu proje için birlikte kafa yoruyorlar.
Ben böyle bir ‘tribute’ albüme yukarıda isimlerini saydığım sanatçıların da sıcak bakacağına inanıyorum.
Albümün çıkış tarihi olarak hedef: 17 Şubat 2012...
Aysel Gürel’in dördüncü ölüm yıldönümü bu tarih.
O zamana kadar yetişirse, bu da demek oluyor ki; geçen yıl olduğu gibi önümüzdeki yıla da Aysel Gürel şarkıları damga vuracak.
Bunda şaşılacak bir şey yok; ne de olsa ustalar hiçbir zaman ölmüyor!
Bayramda iyi ki...
Basketbol Milli Takımı’nın Avrupa Şampiyonası maçları vardı... 12 Dev Adam’ın galibiyetle başladığı turnuva, hayatımıza heyecan kattı.
Herkes tatile gitti de İstanbul boşaldı. Şehrin bir ucundan bir ucuna trafiğe takılmadan 15 dakikada gitmek ne büyük lüksmüş.
Kelebek, “bayram röportajları” geleneğini başlattı. Baktım bu bayram diğer gazetelerde de ünlülerle bayram röportajları vardı.
Seda Sayan-Tuna Kiremitçi aşkı başlamadı. Bir gazeteci-ünlü evliliğini daha şu bünye kaldırmazdı!
Bakanlık av sezonundan önce balık boyuyla ilgili 20 santim kararını aldı. Umarım kararın uygulanmasının da takipçisi olurlar.
Düşmeye görsün!
İnsan iktidardan düşmeye görsün!
Avrupa’nın göbeğinde Kaddafi’ye çadırlar kurduran, Kaddafi’nin mankenlere Kuran dağıtmasını haberler yapan batı medyasının tutumuna bakıyorum...
Kaddafi’ye hakaretin bini bir para...
Küçük düşürücü ifadelerden geçilmiyor.
Aynısı Saddam’a olmuştu. Sarayların talan edilmesi, özel hayatın deşifresi sayfa sayfa haber olmuştu.
Kaddafi’nin oğlunun evinde bulunan gay pornosundan, Kaddafi’nin Condoleezza Rice albümüne, tünellerden sığınaklara kadar her şey ortada...
Ve hepsini batı medyasının gözünden görüyoruz.
Ben merakla bekledim ama Tansu Çiller’in albümü çıkmadı Kaddafi’nin sığınaklarından...
Oysa daha altı ay önce, Eski Libya Büyükelçisi Uluç Özülker, Kaddafi’nin Tansu Çiller’e aşık olduğunu söylemişti de, günlerce konuşmuştuk bu iddiayı.
Demek ki böyle bir şey yokmuş.
Kaddafi, Tansu Çiller’e değil, eski ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’a aşıkmış!
Paylaş