Paylaş
Aklın yolu bir...
Eyleme katılacağı söylenen Alican Yücesoy dahil tek bir oyuncu katılmadı Taksim’deki etekli yürüyüşe...
Bırakın oyuncusunu/ünlüsünü, Özgecan cinayetine sonuna kadar isyan eden duyarlı erkekler bile yüz vermedi bu eylem şekline.
Topu topu 50 kişi katılmış yürüyüşe...
İçlerinde toplasan 6-7’si etek giymiş...
Neyse ki bu şekilde geçti gitti bu saçmalık. Ya daha fazla erkek etek giyip bu eyleme katılsaydı?
Ben tabii ki normal kıyafetlerimle bile gitmedim bu eyleme...
Daha önceden gideceğimi söylemem, sadece eylem kırıcı olmamak içindi.
Bir protesto yürüyüşünü protesto eden konumuna düşmemek içindi...
Kadınlara destek vermek için kadın kılığına girmek gerekmiyor.
Kadın şiddetine erkek kimliklerimizle de pekala hayır diyebiliriz...
Demek pek çok erkek de böyle düşünüyordu ki, eyleme katılım bu kadar az oldu...
Bu başarısız eylem şekli, bize şunu göstermiştir:
Ayakları yere basmayan eylem düzenlersen, kimse katılmaz.
İlgi çekmek için tabanı olmayan protestolar yapmaya kalkarsan, Taksim meydanında 10 kişi dımdızlak kalırsın...
Bu tür karikatürize eylemler, Özgecan cinayetinin içini boşaltır, kadına şiddet konusunda oluşan toplumsal hassasiyeti hafifletir...
Artık sosyal medyada ‘örgütlenmek’ çok kolay ya, aklına esen bir eylem şekli öneriyor.
Umarım cumartesi gerçekleşen bu saçmalığın şöyle iyi bir yanı olur: Bu “müthiş protesto”dan sonra, artık kimse uçuk protestolar önermeye kalkmaz...
Taksim İlkyardım 2 yıla hazır olacak
Sıraselviler’deki Taksim İlkyardım binası neredeyse tamamen yıkıldı. Yeni binanın çalışmaları yakın zamanda başlayacak.
Beyoğlu Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Uzm. Dr. Güven Bektemür, buraya yapılacak hastanenin 2 yıl içinde tamamlanacağını söyledi...
Şehirde her boş alana AVM yapıldığından burası için de insanların kafasında hâlâ şüpheler var.
“Acaba mı?” diyorlar...
Bektemür, buraya asla AVM yapılmayacağını, binanın modern bir hastane olarak hizmet vereceğini açıkladı.
Zaten böyle olmak zorunda...
Çünkü bölgenin tek hastanesi olarak orası kalmış durumda.
Karşısındaki Alman Hastanesi’nin akıbeti meçhul, hâlâ kapalı, hizmet vermiyor.
Modern bir Taksim İlkyardım’ı dört gözle bekliyor bölge halkı...
Reyting mi, telif mi?
“Benzemez Kimse Sana”nın telif problemi yüzünden bitirildiğini açıkladı Endemol Türkiye.
Gerçekten deli saçması bir telif meselesi var Türkiye’de...
Ölmüş bir sanatçının şarkısını bir dizide, programda kullanmayı düşünmeyin bile...
Bunun için izin almaya gittiğinizde, “Hah, paralı televizyoncular gelmiş” diye varisleri o kadar uçuk rakamlar istiyor ki, akıllara zarar...
“Benzemez Kimse Sana”nın da benzer sıkıntılarla karşılaştığına eminim.
Ancak daha önceki yıllarda nasıl aştılar bu sıkıntıları, “O Ses Türkiye”, “Pop Star” gibi programlar nasıl yıllardır sorunu çözüyorlar... “Benzemez Kimse Sana” da fazla telif isteyen şarkıları kullanmayarak pekala sıkıntıyı aşabilirdi...
Ama bunu çözmesini sağlayacak kadar reyting gücü yoktu.
Yine de can yakıcı bir sorun olan uçuk telif ücretlerini gündeme getirdikleri için kendilerine teşekkür ediyorum.
Ben bu programda en çok Seyfi Dursunoğlu’na üzüldüm...
KOZ’cular da işi Gezi’ye bağlar mı?
Geçen gün “Kod Adı: K.O.Z” filminin afişiyle boydan boya giydirilmiş bir otobüs gördüm. Vallahi benim diyen firma böyle giydirme yapamaz...
Yapıma ait bir otobüs müydü anlamadım, belediye otobüsü falan değil çünkü, özel bir otobüs.
Yani tanıtım için paraya kıyan bir film, “Kod Adı: K.O.Z”.
Ama gel gör ki iktidar eliyle sanat yapılmıyor...
Sunulan bütün imkânlara rağmen, iktidarın tüm desteğine rağmen, bazı salonlarda ücretsiz gösterilmesine rağmen filmi ilk haftada 192 bin kişi izlemiş.
17 ve 25 Aralık operasyonlarıyla neyin hedeflendiğini anlatan bir film “Kod Adı: K.O.Z”.
Ben bu gişe sonucunu görünce “Eyvah” dedim, “Şimdi ‘Fatih’in Fedaisi: Kara Murat’ filmine özenmesinler K.O.Z’cular?”
Malum, Kara Murat filmi de gişede iki seksen yatınca, yapımcıları “Geziciler bizim filmimizi sabote etti, muhafazakâr film yaptığımız için bize çok büyük tuzak kuruldu” gibi açıklamalar yapmışlardı...
Şimdi ister misiniz K.O.Z’cular da, istedikleri gişeyi yakalayamadıkları için suçu Gezicilere, paralel yapıya yıkmaya çalışsınlar.
Vallahi eli kulağındadır, ben bekliyorum...
Çünkü bütün iktidar desteğine rağmen bekledikleri gişenin çok altında 192 bin rakamı...
Kaç kişi mi bekliyorlardı;
“Recep İvedik”in rekorunu kıracak seyirciyi, yani 7 milyon kişiyi...
Yeşiller Partisi
Bakın çevreciler olmasaydı Bozcaada beton olacaktı...
Bozcaada’yı betonlaşma tehlikesiyle karşı karşıya bırakan Balıkesir-Çanakkale 1/100 binlik Çevre Düzeni Planı’na çevreciler seslerini yükseltmeseler...
Bu konuyla ilgili protestolar yapmasalar...
Konuyu medyanın gündemine getirmeseler, plan yürürlüğe konacak, Bozcaada betona boğulacaktı...
Çevrecilerin çabası sonucu olay tartışıldı ve sonunda Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce planı iptal etiklerini açıkladı.
Benim en çok şaşırdığım konu ise şu; bu kadar doğa katliamı yapılıyor, bu kadar çevre sorunu yaşanıyor ama Türkiye’de hâlâ güçlü bir Yeşiller Partisi yok.
Zeytinliklerden HES’lere; Kuzey Ormanları’ndan şehir parklarına her gün gümbür gümbür muhalefet yapılacak o kadar konu var ki, bunu siyasi areneda değerlendirecek bir oluşum çıkmıyor...
Paylaş