Asıl suç ‘tekme’ olmalıydı!

Zaten serbest kalmasına kamuoyu büyük tepki göstermese yeniden gözaltına alınacağı da yoktu.
Yaptığı yanına kâr kalacak ve elini kolunu sallayarak dolaşmaya devam edecekti. “Giyimini beğenmediği” başka kadınlara saldırmak için...

Oysa asıl gözaltı ve dava gerekçesi, ifadesinde de açıkça itiraf ettiği gibi, “şort giydiği için bir kadına saldırmak” olmalıydı.
Ve sırıtarak serbest kalmak yerine tutuklanmalıydı.

Neymiş, basit yaralamaymış... Yaptığı, tutuklanmayı gerektirir katalog bir suç değilmiş...
Katalog suç olması için illa hemşirenin kemiklerinin mi kırılması gerekiyordu?
Tam aksine basit değil, çok ağır bir yaralama suçudur bu.
Fiziki değil, psikolojik bir yaralamadır ve sadece hemşireye değil ülkede yaşayan bütün kadınlara yöneliktir.
Kadınların bu şehirde sokakta tek başlarına gezme hakkı, kıyafet özgürlüğü ağır bir şekilde yaralanmıştır bu saldırıda.
Çünkü bu tekmenin basit bir yaralama olarak görülmesi, bu tür saldırıları cesaretlendirmekten başka işe yaramaz.
Ne yani, bundan sonra isteyen istediği kadını dövecek mi sokakta?
“Makyajı çok olmuş” de saldır...
“Eteğinin boyunu beğenmedim” de saldır...
“Göğüs dekoltesi var” de saldır...
“Burka giymiş” de saldır...
Kemiklerini kıracak kadar dövmezsen serbest kalıyorsun nasıl olsa...
Bu yüzden kendini bilmez saldırganın bu suçu “halkı kin ve düşmanlığa teşvik etmek”ten çok daha fazladır. Ülkedeki tüm kadınların özgürlüğüne saldırmaktır. Savcılık böyle değerlendirip en ağır şekilde cezalandırmalıdır.

TARIK AKAN’IN CENAZESİNDE GENÇ OYUNCULAR NEREDEYDİ?

Bugünün dizi yıldızları, sinemada gişe rekorları kıran oyuncuları Tarık Akan’ın cenazesinde neredeydi?
Cem Yılmaz’ın gittiğini öğrenebildim, bir arkadaşımın tam önündeymiş tesadüfen...
Ozan Güven, Demet Akbağ’ın da olduğu söylendi...

Ama bu isimlerin internete ve haberlere cenazeden tek bir kare görüntülerinin yansımaması çok ilginç...
Bu yüzden diğer oyunculara da haksızlık yapmak istemem ama genel olarak genç kuşak oyuncular katılmayarak büyük ayıp etti...
Muhsin Ertuğrul’daki anma töreninde de, Teşvikiye’deki cenaze töreninde de Kenan’lar, Kıvanç’lar, Beren’ler, Şahan’lar, Çağatay’lar, Serenay’lar, Fahriye’ler yoktu...
Tarık Akan gibi cenazesine gideceğiniz, veda edeceğiniz, oyunculuğu ve hatırası önünde saygıyla eğileceğiniz kaç dev çınar var bu ülkede?
Hadi mesleğinizin bir büyük ustası olarak Tarık Akan’a vedayı önemsemediniz, çocukluk anılarınızdan Damat Ferit’e veda etmeye gitseydiniz bari...

BU CENAZE HABER DEĞİL DE NEDİR?

Hadi geçtim Türk sinemasının en önemli isimlerinden biri olmasını...
Hadi geçtim Tarık Akan ismini...
Hadi geçtim Muhsin Ertuğrul’da yapılan anmayı falan...
Pazar günü İstanbul’un göbeğinde Teşvikiye’de 100 bine yakın insan bir araya gelmiş, Bakırköy’de 100 binin üzerinde insan yürümüş...
Geçtim Tarık Akan’ı, bu kalabalığın da mı haber değeri yok arkadaşlar?
Dünkü Sabah’a, Star’a, Yeni Şafak’a, Takvim’e göre pazar günü yüzbinlerin sokağa dökülmesinin haber değeri yok.
Tarık Akan’ın cenazesini 1’inci sayfalarından görmemişler bile.
Ben gazetelerin yazı işlerinin tercihlerine karışılmasını, dışarıdan akıl fikir verilmesini doğru bulmayan biriyim.
Ama el insaf arkadaşlar, sırf siyasi duruşu nedeniyle bir oyuncunun cenazesini görmezden gelmek olacak iş değil...
Siz istediğiniz kadar görmeyin, Türkiye’nin Tarık Akan’a nasıl sahip çıktığını, nasıl sevdiğini pazar günü dünya gördü.

GS’NİN FORMASI ‘TARAMA’ YAPIYOR

Galatasaray’ın bu sezonki yatay ince çizgili forması hatalı!
Çünkü yayıncılık diliyle televizyonda ‘tarama’ yapıyor...
Çaykur Rizespor maçında Galatasaraylı futbolcuların yakın bel plan görüntülerinde hep aynı sorun ekrana yansıdı...
Bu tür ince, birbirine yakın çizgiler televizyon ekranlarında üst üste biniyormuş gibi görünür ve buna ‘tarama yapıyor’ denir.
Bu yüzden dikkat edin, stüdyo programlarında hiçbir zaman ince çizgili gömlekler ve elbiseler tercih edilmez...
Koskoca Nike, Galatasaray’ın formasını tasarlarken bu detayı nasıl gözden kaçırdı anlamadım...

SEZON İYİ AÇILDI

9 günlük bayram tatilinde 1 milyon kişi sinemaya koşmuş...
12 milyon liraya yakın gişe yapmış filmler.
En çok izlenen üç film; “Suikast”, “Kayıp Balık Dori” ve “Ben-Hur” olmuş...
Hemen ardından “El Değmemiş Aşk” filmi gelmiş...
Vizyonda iddialı Türk filmleri olmamasına, millet bayram tatilinde olmasına rağmen iyi rakamlar bunlar...
Seyircilerin salonları özlemesi sezon öncesi umut verici.
Bu haftadan itibaren de iddialı filmler vizyona girmeye başlayacak.
Sinema sezonunun iyi bir açılış yaptığını söyleyebiliriz.