Ankete kim inanır artık?

Önceki gün hükümete yakın gazeteler ve kanalların tamamında geniş haberdi bu anket.
Yüzde 70 gibi büyük bir rakama nasıl ulaştılar diye merak ettim.
Haberin detaylarını okuyunca öğrendim.
Olay şuymuş; başkanlık sistemini bilenlerin içindeki yüzde 70 başkanlığa onay veriyormuş.
Başkanlık sistemini bilenler kaç peki?
Yüzde 60...
Yüzde 40 bilmiyor, belki de bilmediği için onay vermiyor ama haberde o detay yok.
Yüzde 60’ın içindeki yüzde 70 ise başkanlık sistemine onay veriyor.
Böyle anket sonucu mu olur?
Öyleyse başkanlık sistemini bilen yüzde 60 içinde Erdoğan’a hayran olan yüzde 10 bulur...
Bu yüzde 10’un tamamının başkanlığa destek verdiğini söyleyip; başkanlığa yüzde 100 destek sonucuna ulaşabilir miyim? Çok rahat ulaşırım.
Seçime 100 gün kala belli ki anket dönemi başladı yine...
Son seçimler öncesinde anketlerle nasıl algı yönetimi yapıldığını bütün Türkiye gördü.
Anket şirketleri güvenilirliğini sıfırladı.
Bu seçimler, anketlerin dikkate alınmadığı, kimsenin anket sonuçlarına güvenmediği ilk genel seçim olacak.
Bu seçim öncesinde ortaya çıkacak her rakama herkes şüpheyle yaklaşacaktır artık...

Beşiktaş maçındaki Şahin Sucuk reklamının sırrı

Liverpool-Beşiktaş maçı sırasında bant reklam olarak Şahin Sucuk’un pul gibi logosu girdi ara sıra...
Lig TV’nin dev bant reklamlarına, ekran üzerinden sahayı, tribünü giydirmelerine alışkın seyirciye ilginç geldi bu durum.
Herkes merak etti niye böyle diye...
Kimi, Şahin Sucuk’un başarılı bir reklam kampanyası olarak değerlendirdi olayı...
Kimi “Parası bu kadarına mı yetti” diye kafa buldu reklamla...
Hayır efendim, Avrupa’da futbol yayıncılığı bizdeki gibi değil, maç oynanırken ekran kirliliğine izin vermiyorlar.
UEFA, Şampiyonlar Ligi maçlarında yayıncı kuruluşların “sundu-sunar” olarak gözüken ana sponsor almasına bile hayır diyor...
“Şampiyonlar Ligi’nin ana sponsoru Gazprom’dur ve o yayınlanır sadece” diyor.
Arada da “Irkçılığa hayır” reklamları yayınlıyor UEFA...
Zaten tek bir bant reklam göremezsiniz Şampiyonlar Ligi maçlarında.
UEFA Ligi yayınlarında ise kurallar bu kadar katı değil.
Yayıncı kuruluşlar sundu-sunar olarak gözüken ana sponsor alabiliyorlar ve sadece o ana sponsorun bant reklamlarını ekranı kirletmeyecek şekilde maç sırasında kullanabiliyorlar.
O da ekranın yüzde 3’ü civarını geçmeyen bir büyüklükte olabiliyor.
Liverpool-Beşiktaş maçının Star’daki ana sponsoru da Şahin Sucuk’tu.
Maç önü ve devre arasında sundu-sunar girdiler, maç boyunca da 10 adet bant reklam yayınladılar.
UEFA kriterlerine göre pul kadar logo gösterebildiler.
Yoksa reklam ajansının bulduğu dahiyane bir formül olduğu ya da Şahin Sucuk’un parası olmadığı için izlemedik bu logoları...
UEFA bu kadarına izin verdiği için...
Avrupa futbolunu yönetenler, maç yayınlarında ekran kirliliğinin önüne geçmek için bu kadar titizleniyor işte...

Gazino geceleri geri dönmüş, haberimiz yok

Dün Kelebek’in konser ilan sayfalarında görünce şaşırdım, gazino geceleri geri döndü de bizim mi haberimiz yok dedim...
Dün cuma olduğu için hafta sonu birbirinden ünlü sanatçıların sahne aldığı mekanların ilanı vardı tam sayfa.
Candan Erçetin bir yerde...
Selami Şahin, Aşkın Nur Yengi başka yerde...
Yıldız Tilbe başka bir mekânda...
Volkan Konak bambaşka bir yerde...
Hakan Altun başka yerde sahne alıyor, Demet Akalın başka yerde, Cenk Eren başka yerde...
Hepsi de dün akşam ve bu akşam...
İstanbul’un gece hayatında bu kadar iyi sanatçının birbirinden farklı mekânlarda sahne almasına sevindim tabii.
Eski gazino günlerine mi döndük derken, bu organizasyonları kimin yaptığını merak edip ilanların altına baktım.
Hepsinde “BVS Group” yazıyordu.
İlk kez duydum...
İnternete girip bakınca bünyesinde Günay, Sahne İstanbul, Nossa Costa gibi mekânları barındıran, patronunun Vahit Yıldız olduğunu öğrendiğim bir eğlence şirketi çıktı karşıma.
Hiç tanımıyorum ne şirketi ne patronu ama bir hafta sonunda bu kadar çok sanatçıyı bu kadar mekanda çıkardıklarına göre bu işte iddialılar.
Baksanıza İstanbul’a gazino yıllarını geri getirmişler...
Zaten okuduğum bir röportajda, “Yeni gazinocular kralı” deniyordu Vahit Yıldız için.
Umarım başarılı olurlar, gece hayatı ne kadar renkli ve kaliteli olursa İstanbul’un marka değeri o kadar artar çünkü.

Ulan İstanbul’a Migros desteği

Televizyondan internete geçen ilk dizi olan “Ulan İstanbul”un başarılı olmasının bütün sektör için önemli olduğunu yazmıştım.
Buraya sponsorları çekersek, seyirciyi çekersek herkes için yeni bir mecra açılacak demiştim...
“Ulan İstanbul”un ilk bölümü pazartesi yayınlandı ve 1 milyondan fazla izlendi internet üzerinde.
Müthiş bir başlangıç...
Dizinin ikinci bölümü ücretli olacaktı ve 1.99 liraya satılacaktı.
Ancak ilk bölümün büyük başarısı üzerine Migros Sanal Market, ikinci bölümün tamamına sponsor oldu...
Ve bu pazartesi yayınlanacak bölüm de internette ücretsiz olacak.
Üstelik dizinin hem aile hem de sansürsüz seçeneği var.
Migros’un sponsor olması umut verici...
Ha gayret “Ulan İstanbul” ekibi, galiba olacak bu iş...

Berkay'ın özrü

Usta müzisyen Cahit Berkay’ın, muhabirlere küfrettiği için gazete başlıklarında yerden yere vurulmasını eleştirmiştim.
“Bizim işimiz kin gütmek değil, intikam almak hiç değil” demiştim.
“Berkay nasıl olsa özür diler” dedim...
Bakın dediğim oldu; Berkay “O gün yaptıklarım için sizden özür dilerim” dedi muhabirlere...
Büyüklüğünü gösterdi.
Berkay hakkında o başlıkları atanlar ne yapacak peki?