Altın Bamya’nın kendisi ayrımcı

Geçen yılın bütün öne çıkan filmlerine Altın Bamya verdiler. Bu feminist arkadaşlara göre gişe filmi Recep İvedik de Altın Bamya’lık, Issız Adam da, ödül rekortmeni Üç Maymun da...

En başta bu ödül töreninin ismine karşıyım ben, erkek egemen bakışın cinsiyet ayrımcılığına karşı çıkan ödülün kendisi cinsiyet ayrımcılığı yapıyor.

Yani kadının cinsel olarak aşağılanmasına itiraz ederken, erkeğin cinselliğini aşağılıyorlar.

Ne demek altın bamya?

Bunun erkeklik organına gönderme yaptığını ve bamya kadar küçük ve işe yaramaz olduğunu vurguladığını anlamayan var mı?..

Böyle bir amacımız yok diyorsanız, altın muz ödülü verseydiniz!

Bir çift lafım da ödüllere...

Tüm popüler filmlere karşı çıkmak yerine bu yıl Recep İvedik’i ödüle boğsaydınız çok daha inandırıcı olurdunuz.

O karakterin hanzoluğu, sizin itiraz noktanızla birebir örtüşüyor.

Ama siz her filmdeki erkek bakışına itiraz ediyorsunuz.

Böylece Hollywood’un Altın Ahududu’su gibi yıllar sonra kendine alternatif bir yer edinebilecek ödül töreninizi daha doğmadan öldürüyorsunuz.

Kadınlara verilen menüde fiyat yazmıyor

Hayatımda böyle bir uygulamayla ilk kez geçenlerde Venedik’te, pek çok gurme dergisine göre şehrin en iyi (ve en pahalı) restoranı Da Fiore’de karşılaştım.

Masada oturan erkeklere daha koyu renkte, kadınlara ise daha pembemsi bir menü uzatılıyor.

Restoranın menüsü her gün değişiyor ve üzerinde tarih bulunan şekilde her gün yeniden matbada basılıyor.

İsteyene şef gecenin sonunda bu menüyü imzalayıp veriyor.

Yemek sipariş etmek için menüyü incelerken masadaki kadınlardan biri, “Eee bunlarda fiyat yok” dedi.

“Nasıl yok benimkinde var” dedim.

Masadaki diğer kadının menüsüne baktık, onda da fiyat yok ama diğer erkeğin menüsünde var.

O zaman anladık kadınlara gelen menüde fiyat yazmıyor, aynı menünün fiyatlı hali erkeklere veriliyor Da Fiore’de...

“Voaav ne ince bir düşünce” dedik, uzun süre masada bunu konuştuk.

“Önce kadınlar siparişi versin, fiyatlara bakıp biz ona göre pozisyon alalım” şakaları yaptık.

Mekan son derece sıradandı ama lezzeti ve fiyatı açısından Da Fiore dendiği kadar vardı.

Ama bu yaz yolu Venedik’e düşeceklere Da Fiore’yi değil Al Covo’yu tavsiye ederim, hem daha sempatik ve sıcak, hem yarı fiyatına Da Fiore kadar lezzetli...

(Restoran meraklıları için bu mekanların detaylarını hafta boyu e-kolay’ın şehir bölümünde yazacağım.)

Hayatı güzelleştiren ayrıntılar

Kadınlara fiyatsız menü verilmesi gibi hayatın inceliklerini hissetiren başka detaylar da var.

Bu detaylar günlük hayatın akışı içinde önemsizdir.

Ama o detayın incelikli şekilde ele alındığını gördüğünüzde mutlu olursunuz.

Mesela uçaklarda kabin bagaj kapaklarının dan-dun vaziyette kapatılması.

THY’nin hostesleri uçuş öncesinde bu kapakların her birini sanki kafamıza çarpar gibi kapatırlar.

Geçenlerde Lufthansa’da rastladım, hostesler bu kapakları tek tek yavaşça ve sessizce kapatıyorlar.

Kimseyi rahatsız etmeden, uçağın içinde gürültü kirliği yaratmadan.

Büyük bir nezaketle...

Demek bu kapaklar böyle de kapatılırmış diyerek o kadar mutlu oldum ki...

Hayatı güzelleştiren şeyler böyle detaylarda gizli. THY de hosteslerine detay öğretmeli.