Paylaş
Her fırsatta “Ben halkın içinden geldim, pazara da giderim, dolmuşa da binerim” diyen Altan Erkekli’nin aldığı evin fiyatı dudak uçuklatmış...
Böyle diyor haberler...
Haberi böyle görünce, hemen açtım okudum.
Herhalde usta oyuncu Boğaz’da yalı aldı diye düşünüp sevindim.
Bir de ne göreyim?
Altan Erkekli’nin aldığı evin fiyatı altı üstü 1 milyon dolar...
2 milyon 200 bin Türk lirası...
Bir bardak suda bunun için fırtına kopartılıyor.
Neredeyse ‘halk düşmanı’ ilan edilecek oyuncu.
“Hani sen pazara giderdin, hani dolmuşa binerdin, nereden çıktı 1 milyon dolara ev almak” diye parmaklar uzatılıyor...
Eski bir Yeşilçam hastalığıdır bu.
Ne yazık ki medyada etkisi hâlâ sürüyor.
Oyuncuların sürünerek ölmelerine alışıktır bu anlayış, solcuysa, dolmuşa biniyorsa 1 milyon dolarlık evde oturamaz...
Yahu niye oturamasın?
Altan Erkekli dediğiniz 40 yılın oyuncusu...
2001’deki Bir Demet Tiyatro’dan beri neredeyse kesintisiz TV dizilerinde ve sinema filmlerinde...
Sadece son dört yılda beş projede yer almış...
Son iki yıldır oynadığı “Yalan Dünya”, reytinglerin tepesinde...
Böyle başarılı bir oyuncunun 1 milyon dolarlık ev almasından daha doğal ne olabilir?
Ayrıca; belki yarısını kredi çekip ödedi?
Belki eski evini satıp üzerini tamamladı, nereden biliyorsun?
Belki üç-beş sene borç ödeyecek?
60 yaşına merdiven dayamış bir oyuncu ne yapmış da 1 milyon dolarlık ev almış?
Ayakkabı kutularından dolarlar mı fışkırmış, Reza’larla iş mi tutmuş, yolsuzluklara mı karışmış da bu parayı elde etmiş?
Hayır, emeğinin hakkıyla oyunculuk yaparak kazanmış...
Anasının ak sütü gibi helal parasıyla da gitmiş kendine 1 milyon dolarlık ev almış.
Helal olsun Altan Abi...
Güle güle, uzun yıllar huzurla, sağlıkla otur inşallah yeni evinde...
Son sözüm de Altan Erkekli’nin milyon dolarlık ev almasına şaşıran medyadaki arkadaşlara...
Yakın zamana kadar yaşlılıklarında bir köşede ölen Türkiye’nin sanatçılarının bugün milyon dolarlık evlerde oturmasına ancak sevinebiliriz.
Altan Erkekli’nin milyon dolarlık evine şaşıracağınıza...
Gidin hırsızın, arsızın, yüzsüzün milyar dolarlık haksız servetlerine şaşırın...
Twitter özgürlüğü
Twitter yasaklanalı bir haftayı geçti. Hafta sonu yurtdışındaydım.
Özgürce Twitter’a girdim. Deneyimlerimi aktarayım;
* Cep telefonunu açtım, tweet’ler akmaya başladı...
* Bilgisayarı açtım, ne DNS ayarı ne başka bir şey, hop her şey karşımda...
Yok Hotspot’muş, yok TunnelBear’mış, yok SurfSafe’miş...
Hiçbir şeyle uğraşmak yok...
Açıyorsun interneti, istediğin gibi bağlanıyorsun.
Tweet atmak için VPN falan indirmene de gerek yok...
Hızlı, kesintisiz, sansürsüz internet...
Nasıl güzel, nasıl keyifli anlatamam.
Meğer Twitter özgürlüğü harika bir şeymiş...
Belki unutmuşsunuzdur diye hatırlatayım dedim.
Alışverişe çıkarken nasıl giyinmeli?
Wall Street Journal’da bir yazı okudum. Milano’da bir araştırma yapmışlar. Lüks mağaza çalışanlarına ve sokaktaki vatandaşa bu soruyu sormuşlar...
İlginçtir... Lüks mağazalardaki satış temsilcileri, pahalı kıyafetler giyen, marka elbiseli insanların daha az alışveriş yaptığına inanıyor.
Onlara göre rahat kıyafetle ve eşofmanla mağazaya girenlerin potansiyel müşteri olma ve alışveriş yapma olasılığı daha yüksek...
Sokaktaki adam ise tam tersini düşünüyor.
Pahalı giyinenler daha çok alışveriş yapar görüşü hakim onlarda.
Peki neden böyle bir algı var satıcılarda? Pahalı kıyafetler giyenlerin toplum içinde bir statüsü olduğuna onlar da inanıyor. Ancak şık şıkıdım mağazaya girdikleri için kıyafet denemeye üşeniyorlar ve alışveriş yapmıyorlar.
Rahat kıyafetle mağazaya girenlerin ise daha kolay kıyafet deneyip çıkardıkları için daha fazla alışveriş yaptıklarına inanıyorlar. Satıcıların algısı bu...
Öyleyse kadınlara bir ipucu;
Gittiğiniz mağazada daha fazla ilgi görmek istiyorsanız, alışverişe çıkarken rahat kıyafetler giyin.
Paylaş