Aköz’ün demokrasisi!

Aslında demiş de, bunu açık açık yazamamış.
Zülfü Livaneli’yi, Aylin Aslım’ı, Halkın Sesi Partisi İl Başkanı Mehmet Bekaroğlu’nu Grup Yorum konserine destek verdikleri, sahneye çıktıkları için eleştirmiş Emre Aköz...
Ona göre Grup Yorum, Dev Sol geleneği içinde yer alıyor...
Dev Sol’un uzantısı olan DHKP-C de, Sabancı suikastını gerçekleştirdi...
Öyleyse Grup Yorum, Sabancı suikastından dolaylı da olsa sorumlu...
Emre Aköz’e göre, “böyle bir grup nasıl desteklenir”?
İşte bu kadar sığ ve ucuz bir yaklaşım Aköz’ünki...
Bir süre önce “Teröre destek oluyor” diye Biletix de konser biletlerini satmak istememişti grubun...
Emre Aköz bu kararı da alkışlamalı o zaman!
Madem elinizde bu kadar güçlü deliller var, Grup Yorum’un bileti de satılmasın, konserlerine de izin verilmesin!
İleri demokrasi dediğiniz bu mu?
Bugüne kadar savcıların, terör uzmanlarının çözemediğini Emre Aköz çözmüş ve Grup Yorum’la DHKP-C arasında ‘organik bağı’ kanıtlamış...
Utanmasa türbanlısından başı açığa, gencinden yaşlısına grubun müziğini seven, ona destek veren herkesi de terörist ilan edecek.
İleri demokrasilerde müzik grupları fikri düzeyde bir siyasi görüşe yakın durabilirler, sempatizanı olabilirler...
Ellerine silah almadıkları, şiddete başvurmadıkları sürece de sadece müzik yaptıkları için ‘terörist’ ilan edilemezler.
Suikastlardan sorumlu tutulamazlar.
Grup Yorum kurulduğu günden bu yana büyük değişimler geçirdi.
Değişmeyen tek şey muhalif müzikleri oldu.
Emre Aköz’ün bu müziği dinleyenlere bir özür borcu var desem, beni de ‘terörist’ ilan eder mi acaba...

Açık ara Tarkan

Tarkan bu yaz ikinci kez konser turnesi yapmak için Fanta’yla anlaştı.
Geçen yıl 1 milyon izleyici toplamıştı ve Bursa’daki konserini ben de izlemiştim.
Müthiş başarılıydı.
Peki neden yine Tarkan?
Fanta’ya sordum bunu...
Fanta’nın çatısı altında bulunduğu Coca Cola anlaşmadan önce geniş çaplı bir araştırma yapmış.
8-24 yaş arasında çocuk, genç ve annelerine “Sahnede en çok kimi görmek istersiniz?” diye sormuşlar.
Sonuçları burada açıklasam, diğer sanatçılar depresyona girer.
Ama şu kadarını söyleyeyim;
Oy oranlarında en yakın rakibine yüzde 60 fark atmış Tarkan.
Ben Tarkan için, “Türkiye’nin tek starı” lafını boşuna söylemiyorum.

Süper oldu!

Süper Final, Türk futboluna renk katacaktı...
Kalite ve heyecanı artıracaktı...
Türk futbolunun dört büyüğünün sahne aldığı bir büyük şova dönüşecekti değil mi...
Caaart kaba kağıt...
Oldu!
Sahaya atlayanlar, atılan yabancı maddeler, ırkçı söylemler...
Futbolumuz şahtı şahbaz oldu.
Vallahi süper oldu!

Sanatı sanatçı yönetir

Gazeteleri medyanın içinden gelmeyen CEO’lar yönetebilir...
Televizyonları da...
Sonuçta hepsi birer ticari işletme, gelir gider hesabı yaparak kârlı ekonomiler kurabilirler...
Ama sanat kurumlarını asla!
Sanat kurumlarını sanatçılar, sanatın içinden gelenler yönetir.
Tiyatroda hangi oyunun seçileceğine, kimin oynayacağına da atanmışlar değil, sanatçılar karar verir.
Kadir Topbaş, ?ehir Tiyatroları kararını bu yönüyle ele almalı.

Reklam için...

Kapalıçarşı’yı yıkıp döken James Bond filminde İstanbul sahneleri 18 dakika yer alacak.
Böylece bütün Bond filmlerinde Londra’dan sonra en fazla yer alan şehir İstanbul olacak.
Bu gerçekten önemli...
Ama İstanbul’u İstanbul yapan da Kapalıçarşı gibi tarihi yapıları...
O yüzden Kapalıçarşı da çok önemli.
Bu yüzden İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili’nin, “?ehrin tanıtımı için önem taşıyan bu filmin çekimi sırasında olabilecek geçici sıkıntılara karşı İstanbullular’ın anlayış göstermesi” temennilerine temkinli yaklaşıyorum.
İnşallah bu geçici sıkıntıların içinde Kapalıçarşı’nın zarar görmesi yoktur...