Cengiz Semercioğlu

Dışarıdan baktığımız hayatların, kimi zaman düşünmeden eleştirdiğimiz ne büyük travmaları olduğunu görüyorsunuz değil mi...

O yaldızlı, pırıl pırıl hayatları kazıdığımızda büyük dramlar çıkıyor.
Bu sefer kazıyan uzman psikolog Gökhan Çınar oldu.
Youtube’taki Katarsis programında Burcu Esmersoy’u ‘yatırdığı’ kırmızı koltuğunda şaşırtıcı bilgiler öğrendi.
Açıkçası Burcu’yu yıllardır tanırım, birlikte yurtdışı maç seyahatlerimiz bile vardır...
Ailesiyle sorunları olduğunu bilirdim de böyle travmaya yol açabilecek olaylar yaşadığını bilmezdim.
3-4 yaşında küçücük bir çocukken evdeki küçük tuvalete kapatılıp babası tarafından hortumla dövüldüğünü...
Yersiz yere sürekli azarladığını...

Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras çok tartışılacak bir karara imza attı ve önceki gün encümen kararıyla gece 23.59’dan sonra Bodrum’da açık havada müzik yayınını yasakladı.

Gece müzik yayını yapan mekanların ruhsatlarını iptal etti.
Önceki günden itibaren Bodrum yarımadasında, açık havada müzik yapan mekanlara belediyeden bir yazı gitmeye başladı ve önlemlerinizi alın uyarısı yapıldı.
Gönderilen yazıda gece 23.59’dan sonra açık havada canlı ya da değil müzik yayınının biteceği bildirildi...
Uygunsa mekanların sesi dışarıya vermeyecek şekilde kapatılması, uygun değilse duruma göre önlem alınması istendi.
Alaçatı’da da, geçmişte İstanbul’da, diğer tatil beldelerinde de yıllardır bitmeyen bir tartışmadır bu.
Şimdi Bodrum’la birlikte yeniden başlayacağız bu tartışmaya. Bir tarafta, “Yaz sıcağında Bodrum’da kapalı mekanlara mı gireceğiz? Bodrum sadece kafa dinleme değil, eğlenme yeridir” diyenler var...
Diğer tarafta, Yarımadada yıllardır gece yüksek müzik sesinden rahatsız olan Bodrum sakinleri var...

Önceki akşam Pera Palas Oteli’nde Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, sanatçılar, gazeteciler ve Beyoğlu’nun kültür sanat hayatı üzerine fikir sunacak kanaat önderi isimlerle buluştu.

Kumbaracı 50, Asmalı Sahne gibi özel tiyatroların, Majestik gibi sinemaların yöneticileri, Derviş Zaim, Ezel Akay, İzzet Günay, Vildan Atasever, Sermiyan Midyat, Çiğdem Tunç, Volkan Severcan, Nedim Saban, Turgay Tanülkü, Hakan Boyav, Gülsüm Ali, Görgün Taner gibi isimler katıldı yemekli sohbet toplantısına.
Yapı Kredi Yayınları, Avusturya Kültür Ofisi gibi kurumların da olması güzeldi.
Beyoğlu Kültür Sanat Dünyası ile İstişare Toplantısı’ydı bu buluşmanın adı.
“Beyoğlu’nu Dinliyor, Birlikte Yönetiyoruz” sloganıyla yola çıkan Başkan Yıldız, hem kurumların hem sanatçıların görüşlerini dinleyerek yemek boyunca notlar aldı.
Sanatçılar ve kurum temsilcileri önerilerini, temennilerini ve isteklerini ilettiler.
Beyoğlu’nun kültür-sanat hayatının yeniden canlanması için işin uzmanlarından fikir almak, görüş alışverişinde bulunmak şeffaf yönetim adına güzel bir adım.
Yerel yönetimlerin STK’ları, konunun uzmanı dinamikleri dinleyerek bir konuda adım atması güzel...

Cem Yılmaz-Serenay Sarıkaya aşkının resmiyet kazanmasıyla Defne Samyeli çarpıcı bir açıklama yaptı...

Magazincilerden özür diledi... Magazinin hakkını teslim etti.
Serenay-Cem aşkının ilk dedikoduları ağustos ayında çıkmıştı. Magazin basını bunu yazınca Defne aynen şöyle bir tweet attı:
“Hiç anlam veremiyorum.
İşinde gücünde, emeğiyle var olan sanatçı arkadaşlarımla derdim olmaz, sadece saygım var.
Bazı magazinci arkadaşlar sanırım muhatap alınma derdinde, malzeme yaratma dertlerini anlıyorum tabii...”
“Serenay’la derdim olmaz... O işinde gücünde, emeğiyle var olan bir sanatçı” dedi...
Hatta devam etti:

Volkan Konak söylediği şarkıların etkisiyle, seyircisiyle yaşadığı duygusallıkla sahnede iddialı çıkışları olan bir sanatçı.

Geçtiğimiz gece verdiği, yaklaşık 500 kişinin izlediği konserinde de yine Karadeniz aşkına yenik düştü ve şunu söyledi:

“Siz sevenlerime vasiyetimdir, ne olur ben ölünce gömmesinler beni toprağa.

Yaksınlar benim tüm bedenimi. Ve bir kutuya koyup Karadeniz’imin üstüne bir helikopterle savursunlar tüm küllerimi. Özellikle de Trabzon’umun üstüne...”

Volkan Konak’ın yakılıp, küllerinin Karadeniz üzerine savrulmasını istemesi üzerine Leyla Gencer’in Boğaz’a savrulan külleri geldi aklıma. O da bir alt kutuda...

Leyla Gencer’in külleri Boğaz’a savrulmuştu

Yakılmak isteyen isimler içinde Volkan Konak ilk değil. En son Yıldız Kenter’in vefatında bu meseleyi tartışmıştık.

Kenter’in ölümünden sonra yakılmak istendiği ortaya çıkmış, ancak hayata geçirilememişti.

Daha önce

Ben Yılmaz Erdoğan’ın kalemini severim. Oyunda da severim, sinemada da ama en çok şiir de severim...

Bir sohbetimizde neden şiir yazmadığını da sormuştum.
8 yıl geçmiş üzerinden...
“Kayıp Kentin Yakışıklısı”, “Anladım” ve en son “Sahiler Düş Düşler Sahi”...
Şimdi 8 yıl sonra “Bin Aşık Yılı Uzakta” adlı şiir kitabını çıkardı.
Çevirdim sayfaları, çevirir çevirmez de iki şiire takıldım.
Yılmaz’ı çok eski tanıdığım için bir kısmını bildiğim, bir kısmını tahmin ettiğim hikayelere rastladım dizelerde...
Mesele “İhtiyar” şiirinde...

G.Saray’ın şampiyonluk yolunda büyük ikramiyeyi çektiği, full as yakaladığı bir hafta oldu bu. Zirve mücadelesinde kendinden üstte olan dört takımın berabere kaldığı bir hafta da Terim bu fırsatı kaçırmazdı.

Hem Galatasaray taraftarı hem de Fatih Terim için belki de sezonun en keyifli, en kolay, en rahat, en güzel maçıydı. Düşünün, şampiyonluk yarışında Trabzonspor dışında rakiplerin tamamı puan kaybetmiş, üstelik 7. dakikada gol gelmiş, ilk yarı sonunda 3-0’la maç kopmuş. Galatasaraylılar ayaklarını uzatıp keyif yapmasın da kim yapsın. O yüzden sezonun en güzel maçıydı... Konyaspor deplasmanından da 3-0’la dönmüştü, son iki deplesamanında farkla döndü... Averajı düzeltti. Peki futbol olarak nasıldı? Kolay oyunun zor hesabı olmaz!..

13 PUANLIK HAFTA

Galatasaray'ın önündeki 4 takımdan; Fenerbahçe-Alanyaspor berabere kalarak toplam 4 puan kaybettiler. Sivasspor-Başakşehir berabere kalarak toplam 4 puan kaybettiler. Galatasaray-Kasımpaşa’yı yenerek 3 puan aldı... Yani Galatasaray için 13 puanlık bir haftaydı. Az bulunur bir şans. Kolay rastlanmayan bir fırsat. Fatih Terim saha kenarında purosunu tüttürerek maçı izlese yeriydi.

HESAPLAR TUTUYOR

Galatasaray'da sezonun ikinci yarısındaki ilk hedef Fenerbahçe maçına kadar olan 5 haftayı 15 puanla kapatmaktı. Bu periyoddan çıkacak bir beraberlik bile Galatasaray’ın bütün hesaplarını alt üst edecekti. Hesaplar tuttu. Sezonun ikinci yarısında oynanan Denizlispor, Konyaspor, Kayserispor ve Kasımpaşa maçlarından farklı galibiyetlerle 12 puan çıkardı Galatasaray. Haftaya Malatyaspor’la evinde oynayacak ve muhtemel 15 puanı toplamış olarak bir sonraki hafta gidecek Kadıköy’e. 42 puanla Kadıköy deplesmanına gitmekle kalmayacak, Fenerbahçe’den muhtemelen sıralamada üstte ve 1 puan önde çıkacak derbiye.

MUSLERA'NIN PERFORMANSI PREMIER LİG'DEN DAHA İYİ

Premier Lig’de geçen hafta en çok konuşulan konulardan biri kalecilerin performansıydı... Bu sezon çok iyi kaleci performansları var Premier Lig’de... İşte

Premier Lig’de 15 maç üzerinde oynayan İngiliz kalecilerin kurtarış yüzdeleri:

Bir havayolu şirketi için en kötü durumlardan biri şirketin adının peş peşe kazalarla anılmasıdır.

Ülkenin en başarılı özel havayolu şirketlerinden Pegasus ne yazık ki bu talihsizliği yaşadı.
Şirketin adı iki yılda üç kaza haberiyle gündeme geldi.
Üçü de pistten çıkma vakası.
Ne yazık ki sonuncusunda üç kişi hayatını kaybetti.
Dün hisseleri de yüzde 6’ya varan oranlarda düştü.
Ben borsadan anlamam...
Bundan 1.5 yıl kadar önce bu işlerden anlayan bir arkadaşım “Paran varsa Pegasus al” demişti bana. “Olması gerekenden çok düşük. 1 yıl içinde 70’leri görür” diye de eklemişti.