8 Mart karnesi

Temsilde Kadın-Erkek Eşitliği karnesi bu...
Karar alma mekanizmalarında kadın oranını anlatan bu rapor malumun ilanı aslında...
Kimseyi şaşırtmayacak sonuçlar var yine...
* 535 milletvekilinin 77’si...
* 26 bakanın 1’i...
* 81 valinin 2’si...
* 25 müsteşarın 1’i...
- 30 Büyükşehir Belediye Başkanı’nın 3’ü (Eşbaşkanlarla birlikte 5)...
* Yüksek Yargı Organı Başkanlarının 1’i...
* 174 rektörün 14’ü kadın...
Ka-Der Genel Başkanı Gönül Karahanoğlu bu rapor üzerine, “Kadınlar siyasette aday olurken de seçildikten sonra da bir dizi engelle karşılaşıyor.
Siyaseti erkek işi gören zihniyet, kadınları siyasal yaşamda yok saymaya devam ediyor, kadını siyasal yarışın dışında bırakıyor.
Türkiye’nin 43 ilinde kadın milletvekili yok.
2015 Genel Seçimleri’nde bu büyük demokrasi ayıbının giderilmesini bekliyoruz” açıklamasını yaptı...
Önümüzde seçimlere 3 ay var...
Yukarıdaki tablo tam tersi olsa, 535 milletvekilinin 77’si, 26 bakanın 1’i, 81 valinin 2’si erkek olsa inanın Türkiye bambaşka bir ülke olur...
Ama biliyoruz ki böyle bir şey olmayacak...
8 Mart 2016’da umarım daha iyi bir tabloyla karşılaşırız...

Yakalanan ünlülere bir dost tavsiyesi

Çapkınlıkta yakalanan ünlülere, öpüşürken görüntülenen şöhretlere bir tavsiyem var...
Arkadaşlar durum eskisi gibi değil artık...
Medyada değişen dengeler, sosyal medyanın hayatımıza girmesi hiçbir şeyi gizli saklı bırakmıyor artık.
Bu yüzden muhabirlere para teklif etmeniz, medyadaki hatırlı dostlarınızı devreye sokmanız işe yaramıyor artık...
İtiraf edeyim bundan 10-15 yıl öncesine kadar durum böyle değildi...
Bir şöhretin “Fotoğraflarım çekildi, çıkmasın” ricasını, “Arkadaşlar silin o fotoğrafları” dediğimizde çok rahat engelleyebiliyorduk...
Bugün hiçbir magazin müdürünün, hatta hiçbir yayın yönetmeninin böyle bir gücü yok artık...
Çünkü 2-3 muhabir birden çekiyor fotoğrafları, ya da çektikleri fotoğrafları paylaşıyorlar...
Dolayısıyla bir gazetenin kullanmadığı haberi diğeri kullanıyor...
Hatta rakip gazetenin yazarı falansa inadına ‘çakarak’ manşet yapıyor...
O yüzden benden size tek tavsiye; Para pul önerip, hatırlı ilişkiler arayacağınıza yakalanmamaya çalışın...

Berabere biter

Yarın Fenerbahçe-Galatasaray derbisi var...
Hayat duracak, herkes maça kilitlenecek...
Fenerbahçe kaybederse şampiyonluktan uzaklaşacak, Galatasaray kayberderse üç takım arasında yarış iyice kızışacak...
Peki bu maçın sonucu ne olur?
Benim tahminim beraberlik...
1-1 ya da 2-2 bitecek gibi geliyor bana...
Nasıl biterse bitsin, yeter ki kavga gürültü şiddet olmasın.
Bu maçın dünyanın sonu olduğu unutulmasın...

Tamam seks satar da...

“10.000 Erkek ve Sayım Devam Ediyor” adlı kitabın yazarı eski eskort Avustralyalı Gwyneth Montenegro, kitabın Türkçe baskısı için İstanbul’a geldi.
Dün sabah Taksim’de kahvaltılı basın toplantısı vardı.
Avustralya’da eskortluk yaptığı dönemde 10 binden fazla erkekle birlikte olan Montenegro’nun deneyimlerini anlattığı kitabı dünyada ses getirmişti.
3 yıl önce eskortluğu bırakıp bu kitabı yazan Montenegro, aralarında Türkiye’nin de olduğu pek çok ülkeden 1000’den fazla evlilik teklifi almış.
Basın toplantısına gitmedim ama bakın “seks satar” kuralı bir kez daha gerçek oldu.
Satmayacağını bilse yayınevi eski bir eskortu İstanbul’a kahvaltıya getirir mi?

Özgür Mumcu’dan bunu duymak meslek adına üzücü

Meslektaşımız Özgür Mumcu bekar biri, istediğiyle aşk yaşamakta, istediğiyle birlikte olmakta sonuna kadar özgür...
Tabii ilişki yaşadıkları ünlü olunca gazetelere de haber olması kaçınılmaz...
Geçenlerde Bilge Öztürk’le beraber görüntülendiği haberini okurken gözlerime inanamadım...
Özgür Mumcu muhabir arkadaşlara para teklif etmiş, “O fotoğrafları silmeniz için kaç para isterseniz vereyim” demiş...
İnanamadım...
İnanmamakla kalmadım hiç yakıştıramadım...
Bir gazetecinin bile kendi meslektaşlarını böyle aşağılamasına, onları parayla satın alabileceğini düşünmesine mesleğimiz adına üzüldüm...
Gazeteci bile bunu yaparsa, diğerleri neden yapmasın...
Söyler misin sevgili Özgür Mumcu, bu tavrınla çapkınlıkta yakalanan işadamlarından, sosyetik zenginlerden, parası olan ünlülerden ne farkın kaldı...
Onların fotoğraf sildirmek için zaman zaman muhabirlere böyle çirkin tekliflerde bulunduğunu duyuyoruz...
Ama bir meslektaştan bunu duymak kanına dokunuyor insanın...
İşin daha kötüsü, günlerdir
bekliyorum ‘yanlış anlaşıldım’ diyen
tek bir açıklama, tek bir özür duymadım Özgür’den...