30 lira sandalye ücreti olur mu?

Kebapçıda fındık lahmacun, pide; kafelerde zeytinyağı-balsamik sos gibi hizmetler de dahil olabilir bu kuverin içine...
Gece kulüpleri “giriş ücreti, ilk içki bedava” adı altında ayak bastı parası alırlar...
Beach’ler bile geçen yaz yüksek telif ücreti yüzünden müzik parasını hesaba ekleyeceklerini söylemişlerdi...
Sonuçta her işletme bir gider kalemini karşılayacak ücreti ekliyor hesaba...
Kuver almaz ama manzarası iyi bir çay bahçesinde bile tek bir çay içerek saatlerce oturtmazlar adamı...
Four Seasons “kuver”in adını sandalye ücreti yapınca, üzerine bir de adam başı 30 lira sandalye ücreti yazınca olay oldu.
4 kişi çay, kahve içip bir tatlı söylemişler, 175 lira hesap gelmiş, üzerine de 120 lira sandalye ücreti yazınca hesap 295 liraya çıkmış.
2 bin liralık şampanya içselerdi yine sandalye ücreti yazılacak mıydı?
Muhtemelen... Çünkü bilgisayardan otomatikman çıkıyor adisyon...
Geceliğine 1000 euro ödeyip otelde kalan müşteri de veriyor mu sandalye ücreti?
Hesabı odasına yazdırırsa kurtarır bir ihtimal...
Mekanlarda bu kuver meselesine en çok itiraz edenlerdenim.
Tamam Boğaz’ın manzarası paha biçilmez, kıyısında oturup üzerine bir de Four Seasons kalitesinde hizmet alacaksan bunun parasını ödeyeceksin.
Ama bu adam başı 30 lira değil...
Kahvenin, çayın fiyatını artır, kuveri daha düşük tut... O zaman müşteri de burada kahve pahalıymış diyerek kararını verir, oturur ya da oturmaz...
Kuver hesabın içinde olmalıdır, sonradan ekstra istenen her ücret müşterinin sinirini zıplatır...

Trafik kontrolleri...

Herhalde son dönemde şehirde en çok GBT’si kontrol edilenlerden biri benimdir...
Sabah oğlumu okula bıraktığım Fındıklı-Bebek güzergahında ya gelişte ya gidişte illa trafik çevirmesine takılıyorum...
Her zaman söylüyorum, trafik kontrollerinin son dönemde bu kadar artması çok güzel. Emniyet kemeri takmayana da, çocuğu arka koltukta oturmayana da, cep telefonuyla konuşana da ceza yazılıyor...
Geçen sabah okula geç kaldık, yine çevrilince sonunda dayanamadım ve polis memuruna “Kontrollerin bu kadar sık olması güzel de haftada üç kere çeviriyorsunuz” dedim...
Teşekkür etti, gülerek evrakları aldı ve yine kontrol etmeye gitti...
Bu arada lüks-orta sınıf fark etmiyor, her türlü aracı çevirdiklerini de söylemeliyim...
Taksim Meydanı Sıraselviler girişinde daha sık kontrol olmalı... En azından çevirme olduğunda taksiler gereksiz yere meydanı işgal edemiyorlar...
Çünkü Taksim Meydanı’nda taksici işgali yıllardır olduğu gibi tüm çıldırtıcılığıyla sürüyor.

Meral Okay huzur içinde...

Başta TİMS’in patronu Timur Savcı ve Halit Ergenç olmak üzere “Muhteşem Yüzyıl”ın tüm ekibine büyük bir teşekkür...
“Muhteşem Yüzyıl”ı rahmetli Meral Okay yaratmıştı, başarının temelini o atmıştı...
Dizinin Koruncuk Vakfı’na destek vermesine de o ön ayak olmuştu.
Meral Okay’ın vefatından sonra onun bu hayalini yarım bırakmadı “Muhteşem Yüzyıl” ekibi... Ve önceki gün Urla’da 208 odalı Koruncukköy’ün açılışı yapıldı...
Timur Savcı, Halit Ergenç, Selma Ergeç, Pelin Karahan açılışta hazır bulundu.
Meral Okay’ın anısını yaşatmak, hayalini gerçekleştirmek için çok önemli bir işe imza attılar. Genelde diziler bittikten sonra verilen sözler, arkadaşlıklar dağılır gider, unutulur...
Meral Okay hayatta olmamasına rağmen bunu hâlâ başarıyor. Ve şimdi huzur içindedir...
Ama bu açılışın tek bir eksiği vardı, o da aşağıdaki kutuda...

Meryem de açılışta olmalıydı...

Koruncuk Vakfı’na bütün Muhteşem Yüzyıl ekibi destek verdi ama baktım dünkü açılışta Halit Ergenç olmasına rağmen dizinin Hürrem’i Meryem Uzerli yoktu. Oysa dizi yayınlandığı dönemde Halit ve Meryem, Koruncuk’un pek çok projesinde yan yana yer almıştı... Bunda neden yoktu peki Meryem?
Menajeriyle yolları ayrıldı çünkü... Davet edildi mi edilmedi mi bilmiyorum ama davet edilseydi giderdi diye düşünüyorum. Menajeriyle yollar ayrılınca Meryem’in orada olması istenmedi belli ki...
Yani Halit’le yan yana poz vermesi tercih edilmemiş...
Ama ne olursa olsun Meryem ve Halit o açılışı birlikte yapmalıydı, Meral Okay’ın hatırına...