Paylaş
Eğitim aldıkları okullarından kapı dışarı edildiler.
“Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”, 21 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Bu yönetmeliğe göre Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı özel eğitim, mesleki eğitim ve iş uygulama merkezlerine devam eden 23 yaşından gün almış engellilerin kaydı okullardan silindi... Düne kadar okula giden engelli öğrencilerin öğrenimlerine bir anda son verildi.
Devlet “Ben 23 yaşına kadar eğitim veririm sana, sonrasında kendi başının çaresine bak” dedi yüzlerce engelli öğrenciye...
Şimdi o öğrenciler ne yapacaklarını bilemez halde.
Kendilerini bir kenara itilmiş, dışlanmış, devlet eliyle eve kapatılmaya zorlanmış, sahipsiz hissediyorlar.
Ne olacak bu engelliler ve aileleri?
Halk eğitim merkezleri aracılığıyla eğitimlerine devam edecekleri söyleniyor ama bu konuda ailelere önerilen somut bir şey yok.
Pınar Arman, İzmir’den mail atmış. “26 yaşındaki engelli kuzenimin eğitim hakkı elinden alındı ve okuldan atıldı. Kuzenimle birlikte 150 öğrencinin daha kaydı silindi, okulda 40 öğrenci kaldı.
Neden bu engelliler eve kapatılmak isteniyor?” diye soruyor.
İstediğiniz kadar “Ekonomimiz iyi. Durmak yok, yola devam” deyin...
Gelişmiş ve modern bir ülke olmanın yolu, devletin engelli vatandaşına sahip çıkmasından geçer.
Haftanın başarısı
Haftanın televizyonculuk başarısı nedir?
“Muhteşem Yüzyıl”ın sezona yine reytingin zirvesinde başlaması mı, “Kuzey Güney”in bomba gibi ekrana dönmesi mi?
Ya da “Kayıp Şehir”, “Dila Hanım”, “Şubat” gibi yeni dizilerin peş peşe başlaması mı?
Hayır, bunların hiçbiri değil...
Haftanın televizyonculuk başarısı, NTV Spor ekibinin Aziz Yıldırım’ı canlı yayına çıkarmasıdır.
Rıdvan Dilmen, Fuat Akdağ ve Güntekin Onay’ın Aziz Yıldırım’a canlı yayında merak edilen soruları sormasıdır.
Diğer futbol programları kavga dövüş peşinde reyting kovalarken, Fuat Akdağ yönetimindeki NTV Spor hem televizyonculuk hem gazetecilik başarısına imza atmıştır...
Yüzde 100 kâr!
Cihangir White Mill’in işletmecileri arkadaşım. İlk açıldığı günden beri bu kafeye gidiyorum, çünkü uzun süre kapı komşusuyduk...
Ama madem pahalı şarap satan mekânları yazıyoruz, sevdiğim White Mill’i de yazmalıyım.
Önceki akşam bir şişe Pendore açtırdık, bu kez Boğazkere...
Pek çok yerde olduğu gibi White Mill’de de mönü fiyatı 135 lira bu şarabın...
Market satış fiyatı ise 70 lira...
Yine yüzde 100 kâr, yine yüzde 100 kâr...
Merak ediyorum, yeme-içme dışında bu kâr marjlarıyla satış yapan başka bir sektör var mı?
Bir reklam...
Emina ve Mustafa Sandal, Turkcell reklamlarının yeni yüzü oldu.
Daha önce reklamlarda kılıktan kılığa giren Mustafa Sandal bu kez acıların çocuğu Küçük Emrah’ı canlandırıyor...
Mustafa Sandal ve Emina sempatik... Peki senaryo?
Ne kadar sıradan olursak o kadar iyi! Ne kadar basit olursak o kadar mükemmel!
Ne yazık ki bizim reklamcıların tek
mottosu bu...
Bankada çalışmak
Ali Rıza Demircan Hoca, Takvim’de cuma günleri ilginç yazılar yazıyor, takip ediyorum...
Geçenlerde bir okuru sormuştu, “Faizli bankada çalışmak haram mı?” diye...
Demircan yanıt vermiş; “Haramdır, yeni bir iş arayışı içinde olun...”
Yani bankada çalışmak günah diyor Hoca...
Türkiye’de bankalarda çalışan personel sayısı 181 bin 500...
Aileleri ve baktıklarıyla birlikte 500 bin kişi bankacılık sektöründen ekmek yiyor.
Yani Demircan, Türkiye’de 500 bin kişiye “Yediğiniz ekmek haramdır” diyor.
Takvim gazetesi de bunu birinci sayfasından anons ediyor!
Not: Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın babası olan Ali Rıza Demircan, daha önce de “Cennete giden erkeğe 100 bakire verilecek” dediği “İslam’a Göre Cinsel Hayat” kitabıyla tartışmalar yaratmıştı.
Paylaş