Paylaş
“Sen kimsin ey Nejat Birecik benim maaşımı kesiyorsun” diyerek Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevini vekâleten yürüten Birecik’i eleştirmişti...
Hatta, “Çingeneye beylik vermişler, önce babasını kesmiş” diyerek eski dostuna kızgınlığını dile getirmişti...
Nejat Birecik’i eskiden tanırım, aradım hemen...
“Elinde büyüdüğün abilerin seni ağır eleştiriyorlar, haberin olsun” dedim...
“Onlar benim, abilerim ustalarımdır, ne söylerlerse söylesinler saygısızlık yapmam” dedi...
Sadece oyuncu abilerine iletilmek kaydıyla özel mesaj verdi bana...
Yine yazılmamak kaydıyla Devlet Tiyatrosu’nda oyuncuların nasıl rol kabul etmediklerini anlattı...
Birecik’le önümüzdeki günlerde konuyla ilgili geniş bir röportaj yapacağım...
Röportaj için Bakanlık’tan izin bekliyoruz...
Ben de bunun üzerine İstanbul Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü Zafer Kayaokay’la görüştüm...
“15 yıldır sahneye çıkmayan oyuncular var” diyerek bana isimlerini bile verdi...
Oynamayan oyuncunun devlete yıllık maliyeti 75 bin lira
◊ Devlet Tiyatrosu oyuncularının bazılarının teşvik primlerini neye göre kestiniz?
- Adı üzerinde teşvik primi bu... 6 ayda bir olmak üzere yılda iki defa verilir oyunculara... Bugüne kadar sorgulanmadan verilmiş hep... Şimdi biz performanslara bakarak teşvik primi alınıp alınmayacağını belirliyoruz.
◊ Kim bunu belirleyenler ve kriterler neler?
- İçinde Bozkurt Kuruç gibi eski genel müdürlerimizin de olduğu Sanat Yönetim Kurulu belirliyor... Oyuncunun 6 aylık çalışmasına, başarısına, kuruma katkıda bulunup bulunmadığına bakılıyor. En önemlisi de son 5 yılda bir oyunda oynayıp oynamadığına bakılıyor...
◊ Önceden yok muydu bu Sanat Yönetim Kurulu? Değerlendirme yapmaz mıydı?
- Çok eskiden beri var, 1950’lerden beri... Ama çalıştırılmıyordu, şimdi biz işler hale getirmeye başladık. Teşvik primlerini kurulun raporlarına göre dağıtmaya başladık.
◊ Kaç lira maaşı vardır bir DT oyuncusunun?
- 3 bin liranın biraz üzerinde... Teşvik primi de bir maaş kadardır, yılda iki defa verilir... Cengiz Bey biliyor musunuz, oynamayan her oyuncunun maliyeti devlete yıllık 75 bin liraya geliyor. Devletin parası bu... Oynamayan oyuncuya nasıl dağıtabiliriz böyle bol keseden?
◊ Kaç tane oyuncu var böyle?..
- Sayıları çok değil, 50-60 kişidir... Ama yaygarayı koparanlar da hep bu isimler zaten... Onlara teşvik primi vererek kurumda rol alan, sahneye çıkan, ter döken oyunculara haksızlık yapıyoruz. Adam Devlet Tiyatrosu kadrosunda ama dizide oynuyor, reklamda oynuyor, hatta gidip özel tiyatroda sahneye çıkıyor, DT oyununda oynamıyor. Sonra teşvik primi kesildiğinde ortalığı yıkıyorlar...
Meral Oğuz’u bir yıldır bulamıyoruz
◊ Tarık Ünlüoğlu bana 5-6 yıldır görev verilmedi diyor...
- 10 yıla yakındır, belki daha da fazla, sahneye çıkmamış Ünlüoğlu... Hiç mi görev verilmedi bu sürede? Mesela DT oyuncusu Meral Oğuz’u bir yıldır bulamıyoruz. Ne adresinden, ne telefonlarından ulaşabiliyoruz kendisine. Allah korusun başına bir şey mi geldi diye endişelenmeye başladık. Ne zaman teşviğini kestik, ortaya çıktı Meral Hanım...
◊ Haberiniz olsun sizi sevmiyorlardı, bu söylediklerinizden sonra hiç sevmeyecekler...
- Çok iyi biliyorum sevmediklerini... Tekere çomak soktuğum için sevmiyorlar zaten... Ayağımda platin var deyip oynamıyorlar. Rapor alıp oynamıyorlar... Biz de çalışmayana teşvik vererek çalışanı cezalandırıyoruz... Artık öyle olmayacak...
◊ DT oyuncusu olup, DT’de sahneye çıkmama rekoru kimde peki?
- Herhalde Nesrin Hanım’dadır... Nesrin Kazankaya, 15 yılı aşkın bir zamandır çıkmıyor sahneye...
◊ Başka kimler var?..
- Deniz Akel 7 yıldır çıkmıyor... 1 yıldır ulaşamadığımız Meral Oğuz, 8 yıldır sahnede yok... Mustafa Avkıran 6-7 yıldır DT oyununda rol almamış... Bu arkadaşlar oynamayınca, dışarıdan oyuncuya rol verip ücret ödüyoruz bir de...
◊ Kaç oyuncu var İstanbul Devlet Tiyatrosu kadrosunda?
- İstanbul’da 180 oyuncu var...
◊ Türkiye’deki toplam sayı?
- Tam rakamı bilemiyorum ama 500-600 civarında...
Aman... Aman...
Hani bu Christiane Amanpour, mikserdi...
Türkiye’de ortalığı karıştırmaya çalışıyordu...
“Hani her şeyi para için yaptık” diye kendisiyle hayali röportajlar yapılıp, itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştı...
Hani gazeteci falan değildi, maşaydı...
Hani Gezi olaylarının kışkırtıcısıydı...
Ne oldu?
Geçen yıl Başbakan’dan sonra önceki gün de Cumhurbaşkanı, CNN International’da Christiane Amanpour’un sorularını yanıtladı...
Şimdi ister misiniz yine bir hayali röportaj patlatıp Amanpour’un ne şahane bir gazeteci olduğunu anlatsınlar bize...
Oğulcan Kırca: Babamın piyasaya borcu yok...
Çocuklarının, Levent Kırca’nın piyasaya 400 bin lira borcu olduğu için reddi miras yaptıkları haberleri üzerine Oğulcan Kırca aradı...
“Abi, söylendiği gibi bir borcu yok babamın” dedikten sonra bana şu açıklamayı gönderdi...
“Sanat hayatında 50 yılını doldurmuş, sanatıyla, şerefiyle, duruşuyla ülkesine hizmet etmiş çok değerli bir üstâdın, vefatının arkasından bu haberlerle gündeme gelmesi bizi üzdü...
Bir röportajında bahsettiği ‘ekonomik sıkıntı’dan kastı, yıllardır hayalini kurduğu ve son döneminde hayata geçirdiği tiyatro salonunu, yine hayalindeki gibi görkemli bir hale getirmek için gereken maddi gücünün olmamasıdır.
Bu anlatımdan, piyasa ve bankaların peşinde olduğu manası çıkarılamaz. Nitekim sanatçının ne piyasaya, ne şahsa, ne de bankalara borcu vardır. Bunun araştırılmadan anısını ve ailesini rencide edecek şekilde haber yapılmasını esefle kınıyoruz.
Ayrıca Levent Kırca’nın mirası hanlar, hamamlar değildir. Onun mirası şerefidir, onurudur, sanatıdır, soyadıdır. Bu da reddi miras yaparak reddedilemez.
Konuşulması gereken, piyasaya olan ya da olmayan borcu değil, sanatı, duruşu ve çizgisidir.
Babamla gurur duyuyoruz...”
Peki neden reddi miras yoluna gittiklerini de sordum tabii Oğulcan’a...
“Telefonda değil, onu da daha sonra yüz yüze anlatacağım abi sana”
yanıtını verdi.
Paylaş