127 Saat Oscar’ı alır mı?

Bizde önümüzdeki hafta vizyona girecek “127 Saat” adlı film, Oscar adayları arasında.

Haberin Devamı

“Trainspotting” gibi kült bir filme, “Slumdog Millionaire” gibi büyük sükse yapmış bir yapıma imza atan İngiliz Danny Boyle filmin yönetmeni.
Grand Kanyon’da beş gün boyunca mahsur kalan dağcının gerçek hikâyesini anlatıyor film.
Genç dağcı, tek başına çıktığı gezi sırasında bir yarıktan aşağıya düşüyor ve sağ kolu bir kayanın altına sıkışıyor.
Bundan sonra da ölüm kalım mücadelesi başlıyor.
Ya sıkıştığı yerde ölümü bekleyecek ya da sağ kolunu keserek kurtulmaya çalışacak.
Beş ölümcül gün...
Ben en çok Danny Boyle’un bir kayaya sıkışmış adamın hikâyesini nasıl filme çektiğini merak ettiğim için izledim “127 Saat”i.
Sonuçta tek bir mekân.
Sağ kolu sıkışmış bir oyuncunun yapacakları sınırlı.
Filmin yüzde 70’i böyle geçiyor zaten.
Danny Boyle, böyle tek mekâna hapsolmuş bir filmi bile hızlı çekmeyi başarmış.
Kurguyu hızlı bir müzikle destekliyor...
Geriye dönüşler ve halüsinasyonlarla filmi renklendiriyor.
Ve 90 dakika boyunca “Kayaya sıkışmış adamın nesi filme çekilebilir” sorusuna inat, hiç sıkmadan izletmeyi başarıyor.
“127 Saat”, En İyi Film ve En İyi Erkek Oyuncu (James Franco) dallarında Oscar’a aday.
İki ödülü de kazanacağına ihtimal vermem.
“127 Saat” iyi film. İyi oyunculuk, hepsinden önemlisi iyi bir yönetim var ama Oscar’lık değil.

Haberin Devamı

İyi haberler

- Devlet Bakanı Egemen Bağış’a yumurta atmaktan yargılanan öğrencinin ilk duruşmada beraat etmesi, demokrasi adına...
- Acun Ilıcalı’nın geçen hafta program yapmaması, bu hafta erken finale karar vermesi ve yapılacak okulun adını Defne Joy Foster koyması, televizyonculukta vefa adına...
- Aşk Tesadüfleri Sever filminin kulaktan kulağa yayılarak hızla popüler olmaya başlaması, sinema adına...
- Ekşi Sözlük’ün müzmin muhalif ve fırlama halinden bir şey kaybetmeden 12’nci yılına giriyor olması, internet dünyası adına...
İyi haberdir.


Kötü haberler

- Türk Milli Takımı’nın Güney Kore’yi burada yenememesi, kaptan Emre’nin dostluk maçında bile kırmızı kart görmesi, Türk futbolu adına...
- Ünlülerin tanıtım partisinde bedava dağıtılan cep telefonlarını üçer beşer alması ve insanlara “1000 dolarınız da mı yok” dedirtmesi, ‘cemiyet hayatı’ adına...
- Yeni stadına Ali Sami Yen’in adını bile yazdıramayan bir başkana sahip olması, Galatasaray adına...
- Özel hayatını gizlemeye gerek duymadan yaşama cesaretini gösteren Cemil İpekçi’nin Hizbullah’ın hedefi olması, özgürlüklerimiz
adına...
Kötü haberdir.

Haberin Devamı


Carolin açıklaması

Dizide Carolin ismiyle müsemma Wilma Elles’in tencere icat ettiğine dair bir haber yaptı Habertürk...
Çok ilginç bir haberdi.
Televizyoncu kafasıyla düşünüp hemen atladık üzerine; Wilma’yı “Full Ekran”ın canlı yayınına çıkarsak, tenceresini de getirse, nasıl çalıştığını gösterse falan...
Wilma’dan bir yanıt:
“Ben öyle bir tencere icat etmedim, o fotoğraflar iki yıl önce katıldığım bir tencere tanıtımından.”
Yani haberin bizzat kaynağı, haberin doğru olmadığını söylüyor.
Sadece bana da değil, konuyu haber yapmak isteyen ana haber bültenlerine de aynı mesajı gönderiyor.
Ben de önceki gün bu haberin doğru olmadığını yazdım.
Peki Wilma ne yaptı?
Carolin’liğini gösterdi, bir gün önce “doğru değil” dediği habere, bir gün sonra “doğru” dedi... Yani beni Ali Kaptan’dan beter etti.
Şimdi ben ne yapayım?
Wilma ve dizi ekibi “Yanlış anlaşılma” diyerek benden defalarca özür diledi, ben de Habertürk’teki arkadaşlardan dileyeyim...

Yazarın Tüm Yazıları