GEÇEN sene yaz aylarıydı.Mustafa Altıoklar ile "Şu Çılgın Türkler"i konuşmuştuk.
Zaten herkes bir yıldır bu kitabı konuşuyor diyebilirsiniz.
Bizim gündemimiz biraz daha farklıydı.
Konuşmamız, kitabı televizyon ekranlarına taşıyacak bir dizi film projesi üzerineydi.
Gerçi yine Turgut Özakman’ın yazdığı, yönetmenliğini Ziya Öztan’ın yaptığı altı bölümlük Kurtuluş adlı diziyi TRT çekmiş ve yayınlamıştı.
Dizi, çok da ilgi görmüştü.
Ancak kitaptan yola çıkılarak hazırlanacak yeni ve daha kapsamlı bir televizyon dizisinin çok fazla izleneceğine, daha da önemlisi içinden geçtiğimiz günler için dersler çıkarılacağına inanıyorduk.
Üzerinde epeyce tartıştığımız bu fikri biz gerçekleştiremedik.
Ama Şu Çılgın Türkler kitabı, yeni yeni "ilk"leri gerçekleştirmeye devam ediyor.
* * *
Turgut Özakman’ın bir yıl önce ilk baskısı yayınlanan bu kitabı, tam bir "fenomen" haline geldi.
Kitabın yayıncısı Bilgi Yayınevi’nin sahibi Ahmet Tevfik Küflü,"Şu ana kadar 300 baskıda 700 bin kitap yayınladık. Bir o kadar da korsanı yayınlandı" diyor.
Gerçekten de, ülkemizde kitabın yeri üzerinde birazcık düşünüldüğü zaman, Ahmet Tevfik Küflü’nün inanılması çok zor rakamlardan söz ettiği daha iyi anlaşılacaktır.
Bir kitabın bir yıl içinde 300 baskıda 700 bin basılarak satılması, Türkiye için kırılması neredeyse imkánsız bir "rekor" demektir.
Ve fakat "Bir o kadar da korsanı yayınlandı" ne demektir?
Şurası bir gerçek ki, korsan yayıncılık almış başını yürümüş ve ne yazık ki artık sıradan bir suç olarak kabul edilmeye başlanmıştır.
Bu kitap yayıncılığında da böyledir; müzik veya film yayıncılığında da...
Duyarlı bir tüketici bilinci oluşturmak, bizlerin vazifesidir.
Beklentimize gelince, korsan yayıncılıkla mücadelenin bundan böyle öncelikle çok daha ciddi bir iş olarak kabul edilerek yapılmasıdır.
Yoksa bugüne kadar olduğu gibi, dostlar alışverişte görsün diye değil.
* * *
Şu Çılgın Türkler’in son rekoruyla devam edelim.
Kitabın son rekoru, vergi rekortmenleri listesine Bilgi Yayınevi’ni taşımak oldu.
Bilgi Yayınevi, geçen yıl 2.2 milyon YTL kazanç beyan ederek, 860 bin YTL gelir vergisiyle Ankara vergi rekortmenleri listesinin 11. sırasında yer aldı.
Peki, yaşadığımız konjonktürde bir kitabın bu başarıya ulaşmasını nasıl okumalıyız?
Yayıncı Ahmet Tevfik Küflü, kitabın bu denli büyük ilgi görmesinin sebebini izah ederken, "Derinlerde bir yerlerde Cumhuriyet ruhu ve kültürünü uyandırdığına" işaret ediyor.
Siz başka sebepler de ekleyebilirsiniz.
Çevrenizde yapacağınız basit bir araştırma bile, karşınıza benzer sonuçlar çıkaracaktır.
Kitabın içeriğinde veya üslubunda, ülkemize has farklı tarih anlayışlarının da tesiriyle, katıldığınız veya katılmadığınız taraflar elbette olacaktır.
Fakat şurası bir gerçek ki, bu tarihi roman bir yılda ulaştığı inanılmaz satış rakamıyla, Türk insanını yakın geçmişine götüren ortak bir hafıza olmuştur.
Ertuğrul Özkök’ün tanımlamasıyla, "azınlık şımarıklığı"nın her gün yeni bir "marifetine" tanık oldukça, toplumun bütün kesimlerinin ortak bir hafızaya ne denli ihtiyaç duyduğu, esasen çok daha iyi anlaşılıyor.