KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı’nın her yıl verdiği bir büyük ödül var.
Geçen yıl Doç. Dr. Turgut Cansever’e verildi.
2006 Kültür ve Sanat Büyük Ödülü, bu kez Orhan Pamuk’a verilecek.
Elbette bakanlığın bu ödül için bir seçici kurulu var.
Kararın bu kurulda alınması gerekiyor.
Ancak, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un böyle düşündüğünü biliyorum.
İki gün önce Sayın Bakan ile Stockholm’deydim.
Orhan Pamuk çevirileriyle süslenmiş kitapçı vitrinlerini keyifle seyrettik.
Çeviri ve Yayım Destek Projesi kapsamında, Orhan Pamuk’un sekiz ayrı romanı daha önce bakanlık tarafından desteklenmiş ve çeşitli yabancı dillerde yayınlanmış.
Sayın Bakan, bu konuda son derece rahat, hiçbir kompleksi yok.
Orhan Pamuk’u, Nobel Ödülü kazanmadan da desteklemiş.
Nitekim, ilk defa bu yazıda okuyacağınız bir başka ayrıntı daha var.
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, ödülü alacağı günlerde Orhan Pamuk’la telefonla görüşmek istemiş, görüşememiş.
Türkiye’de ne yazık ki, böylesi iletişim kazaları sık yaşanıyor.
Bu yaşanmasaydı, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, belki deödül törenine katılacaktı.
Esasen bu konularda duyarlı olduğunu bildiğim, hatta tanık olduğum Orhan Pamuk’a, Sayın Bakan’ın aradığı notu, ulaşmamış olmalı.
Bunları bilince, Kültür Bakanı’nın, Nobel Ödülü öncesinde de, sonrasında da üzerine düşeni yaptığını anlıyorsunuz.
* * *
Orhan Pamuk’un bu konulardaki duyarlılığını nereden bildiğime gelince...
"İstanbul" kitabını hazırlarken, eski fotoğraflar arıyordu.
Hilmi Şahenk’in "Bir Zamanlar İstanbul" kitabından da bazı resimler seçmiş.
Bunları kullanabilmek için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. ile temasa geçti.
Bir yazı bile aldı.
Belediye adına İstanbul’da kültür ve sanat faaliyetleri yapan bu şirketin genel müdürüyle de görüştü.
Bu satırların yazarı, o gün o görevdeydi.
* * *
Gelelim Orhan Pamuk ismi etrafında süren, sürdürülen tartışmalara.
Nobel Ödülü, dünyanın en önemli, en prestijli edebiyat ödülüdür.
Bunun böyle olduğunu, herhangi bir ülkede yolunuzun düştüğü bir kitapçıda rahatlıkla görebilirsiniz.
Sık tekrar ettiğimi biliyorum.
Hayat, sadece iki zıt renkten ibaret değil.
Başka renkler de var; ara renkler...
Sadece bu konuda değil.
Her konuda, uçlarda gezinerek sorunun parçası değil, çözümün parçası olabilmek doğrusu.
Orhan Pamuk’un kazandığı bu ödül, onun adına da, Türkçe adına da büyük bir başarıdır.
Bu ödül, ona ve eserlerine verilmiş bir "edebiyat" ödülüdür.
Size de, bize de, Kültür Bakanlığı’na da düşen, kutlamaktır, taltif etmektir.
Bakanlığın bu ödülünü de böyle görüyorum.
Benzer bir adımı da, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden bekliyorum.
Bugün, ilk işim Belediye Başkanı Kadir Topbaş’la konuşmak olacak.
Konuştuklarımızı, ilk yazımda size de aktaracağım.