Devletimiz de, diğer kurumlarımız da hiç farklı değil.
Dışımızdaki gelişmeler sürüklüyor bizi.
Bir yandan sürüklenirken, öte yandan kara kara düşünüyoruz ki, ne yapabiliriz?
Oysa başarının yolunu bulmak kolay olmasa da, başarısızlığın yolunun bu olduğu belli.
Bu gidişin küçük bir istisnasını gördüğümde heyecanlanıyorum.
Nerede olursa olsun.
Birkaç gündür Avrupalı Türklerle birlikteyim. Türkiye Araştırmalar Merkezi Vakfı’nın davetlisi olarak buradayım.
Vakfın Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen’den dinlediğim proje karşısında heyecanlanmamak imkánsız.
Münster Üniversitesi ile birlikte İstanbul’da tasarladıkları, öğretim görevlilerinin tamamının buradan getirileceği bir vakıf üniversitesi bu.
Gerçek anlamda Almanca öğrenim verilecek bu üniversitede, bu ülkenin öğrenim kalitesi de ülkemize taşınacak..
Türkiye Araştırmalar Merkezi Vakfı’nın bugüne kadar yaptıklarını bilince, bunun bir hayal olmadığını da görüyorsunuz.
* * *
Onların şevkini kıran aksaklıklar da yaşanmıyor değil.
Örneğin Essen Turizm Fuarı’na katılan sekiz firma, Türkiye’den hiçbir yetkilinin burada olmamasının ezikliği içindeydiler.
Günümüz dünyası böylesi ihmalleri affetmiyor.
Oyunu kuralına göre oynamak zorundasınız.
Anadolu Sağlık Merkezi’nin, Oruçoğlu Termal Tesisleri’nin ülkemizi temsil etmeye çalıştığı bir yerde, işi ülkeyi temsil etmek olanlar mutlaka olmalıydılar.
Sağlık turizmi konulu panelde, Türkiye için yeni ufuklar açıldı.
Kısacası, Almanya’dan ülkemize gelen 4 milyonu aşkın turistin yarısından fazlasının bu bölgeden geldiğini biliyorsanız...
Başta Sayın Bakan olmak üzere, turizmin sorumluları burada olmayıp da nerede olacaklardı?
* * *
Bu satırları trende yazıyorum.
Essen’den Rotherdam’a gidiyorum.
Hürriyet’in geleneksel forumu çerçevesinde, oradaki Avrupalı Türklerle buluşacağım.
Onların dertlerini Ankara’ya iletmek üzere dinlerken, bizden haberleri de aktaracağım.
Bu arada müjdelemeliyim.
Hürriyet, Almanya’da da heyecanlandıran yeniliklere imza atıyor.
İşsizliğin gerek dünyada gerekse Türkiye’de en büyük sorun olduğu bir dönemde, 1000 genç gazeteci yetiştiriyor.
Bu kampanyaya duydukları ilgiyi gençlerden kendim dinledim.
Bir başkası, kısa zaman sonra onların elinde olacak bir yeni ek.
Hürriyet, Almanya’daki okurları için bundan böyle Almanca bir gençlik eki verecek.
Değişen ve gelişen bir dünyadayız.
Ayak uydurursanız varsınız. Yazımı, üzülerek de olsa sporla bağlayayım.
İyi bir Fenerli olarak diyorum ki, ayak uyduramazsanız yoksunuz.
Siz, "Bir gün herkes Fenerbahçeli olacak!" diye bağırırken...
Bir bakmışsınız...
Bir gün bütün Fenerbahçeliler sinir hastası olmuş bile...