Paylaş
Türkiye yılın en soğuk günlerinde yine doğal gazsız kaldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ‘Zorunlu Hal’ ilan ederek elektrik üretimde ikincil yakıta geçilmesini istedi. Türkiye, Rusya ile yıllar öncesine dayanan anlaşmalarla ihtiyacı olan doğal gazı temin etmekteydi. Geçtiğimiz aylarda Bakanlık fiyatın çok yüksek olduğu gerekçesi ile bu anlaşmayı iptal etti. Bunu yaparken kendine göre bir uyanıklık yaparak, sadece devlet tarafından alınan gazın anlaşmasının durdurulduğunu; özel şirketlerin Rusya’dan doğal gaz alabileceğini açıkladı. Fakat Rusya özel sektörün taleplerinin hiçbirini karşılamadı. Çok güvenilen İran doğal gazı da füze kalkanı projesi nedeni ile gerilen ilişkilere takılınca, Türkiye bir anlamda doğal gazsız kaldı denebilir. Bütün bu gelişmeler yaşanırken İzmir’deki EgeGaz ve Trakya Bölgesi’nde bulunan likit doğal gaz depolama tesislerine de stoklama yapmaları için yeşil ışık yakmayan Bakanlık; Türkiye’nin doğal gaz enerji santrallerini durma noktasına getirdi. Bursa’daki santral üretimine ara verirken; İzmir, Adapazarı ve Gebze’deki büyük santrallerde üretim yüzde 25’lere kadar geriledi. Şimdi bir de Avrupa Birliği’nin İran petrolü ve dolayısıyla doğal gazına uygulayacağını açıkladığı ambargo sorunu ile de karşı karşıyayız. Tabii, bir de tek taraflı fesh edilen Rusya ile yapılan anlaşmanın hukuki yaptırımı ne olacak? O da meçhul.
Türkiye ürettiği elektriğin yüzde 60’ını doğal gaz santrallerinden karşılıyor. Ayrıca, sanayi ve konutta da yoğun bir doğal gaz kullanımı söz konusu. Şimdilik kısıtlamanın ucu sanayi ve konuta dokunmadı, ama enerjide ciddi sıkıntılar var. Türkiye’nin enerji politikalarında günübirlik gelişmelerin yaşanması normal. Çünkü, bir enerji politikamız yok. Cari açığın en önemli kaynağını oluşturan enerji hammaddesi ithalatını düşürmek için sistemli çalışma bile ortaya konulamıyor. Birçok demokratik ülkede yetkililerin koltuklarını kaybetmesine neden olacak bu gelişmeleri, biz sadece demeç dinlemekle geçiriyoruz.
Sağlık Bakanlığı yeni muayenehane ruhsatı vermiyor
Geçtiğimiz hafta Antalya’da Türkiye’yi gururlandıran bir sağlık olayı yaşadık. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nden bir doktor ekibi, hayatını kaybeden bir kişinin sağladığı organlarla yüz, iki kol ve bacak nakli yapmayı başardı. Dünyada sayılı ülkede yapılan bu ameliyatı başarı ile tamamlayan ekibi kutlarım. Fakat sağlık sektörünün sıkıntıları bir türlü bitmiyor. Özellikle tam gün yasası ile artan sıkıntılar sık sık medyaya yansımakta...
Sağlık Bakanlığı iki yıldır tek bir muayenehane açma ruhsatı vermedi. Mevcutları ise fiziki koşulların iyileştirilmesi yönünde baskı altında tutuyor. Asansör kapılarının genişliğinden tutun da merdiven basamaklarının yüksekliğine kadar birçok detay ile özel sağlık tesisleri ve muayenehanelere yaptırım uyguluyor. Buna karşı devlet kurumlarında aynı kuralların ne kadar uygulandığını sizin taktirinize bırakıyorum...
İzmir’in tek engelli diş tedavi ünitesi
İzmir’in tek engelli diş tedavi ünitesi Alsancak Diş Hastanesi’nde bulunuyor. Fakat maalesef engelli vatandaşlarımızın ya bundan haberi yok, ya da buraya ulaşamıyorlar. İzmir’deki engelli derneklerine yapılan çağrılara ise bugüne kadar bir talep oluşmamış. Özellikle tekerlekli sandalye kullanmak zorunda olan vatandaşlar için önemli bir ihtiyacı karşılaşacak bu ünitenin varlığı bir kazanç, ama kullanılamaması büyük bir kayıp.
Paylaş